Hapis yattığı Malatya'da anıldı
Üstad Necip Fazıl Kısakürek, 1 yıl hapis yattığı Malatya'da anıldı
Necip Fazıl Kısakürek, ölümünün 27'nci yılında Kahramanmaraş ve Malatya'da düzenlenen panellerle anıldı. Kıskürek, Malatya'da yazar Rasim Özdenören ve Burç FM Yayın Yönetmeni Bünyamin Şen'in katıldığı bir programda anlatıldı.
Kahramanmaraş'ta ise organize edilen 'Düşüncede Sanatta ve Şiirde Büyük Doğu Coşkusu' isimli panel Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Yaşadığı döneme, eserleriyle damgasını vuran Türk edebiyatının usta ismi üstad Necip Fazıl Kısakürek'in etkisinin bugün de devam ettiğinin söyleyen yazar Rasim Özdenören, Malatya'da, Kısakürek'in bir yılı aşkın bir süre hapis yattığını ve 'Cinnet Mustatili'ni burada yazdığını söyledi.
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in, 25 Mayıs'taki ölüm ve 26 Mayıs'taki doğum yıldönümlerinin aynı anda anıldığını söyleyen Şen, programda usta yazar Özdenören'e yönelttiği sorularla üstadın değişik yönleri anlatıldı.
Yaşadığı dönemin özelliklerine de değinen Yazar Özdenören, Üstad'ın ihtilal dönemlerinde çok sıkıntı çektiğinin altını çizdi. Üstad'ın Avrupa'da felsefe eğitimi aldığını anlatan Özdenören, yazdığı eserlerde çok etkin bir dil kullandığınıda söyledi. Geçimini kaleminden sağladığını vurgulayan Özdenören, "Üstad ile maddi olarak en sıkıntılı dönemlerinde tanışmıştım. O hep geçimini kalemiyle kazandı. Kaleminden başka hiçbir geliri yoktu. Fakat çok sıkıntılı olduğu dönemlerde de çok bonkördü." dedi.
Bünyamin Şen'in, nasıl tanıştıkları sorusuna ise Özdenören,Necip Fazıl ile ilk tanışmasına Sezai Karakoçun vesile olduğunu anlattı.
Kahramanmaraş'taki programın açılış konuşmasını Belediye Başkanvekili Cevdet Kabakcı yaptı. Kabakcı, Kısakürek'in karakteristik özellikleri, yetenekleri, birikimi ve otuzlu yaşlara kadar içinde var olduğu ortam gereği, hep sınanarak yaşayan yazarlardan biri olduğunu söyledi.
Kabakcı, Kısakürek için, "Kendisi hayatındaki bu sınavın ne denli zor olduğunun bilincindedir. Savrulmaların, gidip gelmelerin, dışındaki dikenli tellere çarpmalar, yaralanmalar ve bu yaralarla yaşadığının farkındadır. Acısını hissetmektedir. Bu durumda bile, bütün ülkenin ve insanların inanç, tarih, kültür, düşünce yarasını sarmayı yalnızca kendi görevi bilir. Kimi zaman bu yarayı deşer, kanatır. Bu acıyla kendisini adeta kamçılar. Büyük Kapı'nın önüne geldiğinde var oluş ürpertisi, o günden sonra yakasını hiç bırakmayacak. Yüreğinin ölünceye kadar seğirmesine neden olacaktır." ifadelerini kullandı. Konuşmanın ardından, Üstad Necip Fazıl'ın hayatı slayt şeklinde katılımcılara sunuldu.