Haliç'te facia zinciri!
İstanbul ve Marmara bölgesinde her 30 yılda bir, (9 Eylül 1949, 9 Eylül 1979 ve 9 Eylül 2009'da) bazı yerler sular altında kalmış.
Mayıs ayının son çeyreğine girdiğimiz şu günlerde, 38 yılın yükünü sırtında taşıyan ve adeta altında ezilen Haliç köprüsü daha fazla bu eziyete dayanamayarak kendini parçalarcasına isyanını ilan etti.
İstanbul trafiğinin can damarlarından birisi olan Haliç köprüsünün Balat'a uzanan ayaklarından birisindeki takozların yerinden oynaması sonucu bağlantı yerlerindeki vidalar parçalanmış.
Bloklar arsında 8 santimlik bir kod farklılığının meydana geldiğinin görülmesi üzerine araçların seyrinde yaşanan sıkıntı ve tehlike sebebiyle, sabah saatlerinde köprü trafiğe kapatılmış.
Yaklaşık 9 saat kapalı kalan köprü, asfalt dökülüp kot farkı kapatılarak geçici çözümle açılabilmiş. Ancak köprüde gün boyu onarım çalışması devam ederken E-5'in Ankara istikametinde trafik durma noktasına gelmiş, E-5'i kullanarak Edirnekapı'dan Okmeydanı ve Mecidiyeköy istikametine gitmek isteyen araç sürücüleri, trafiğin felç olması sebebiyle yollarda kalmış. (22 Mayıs 2012-Gazeteler)
İstanbullular, daha öncede bu köprünün üzerinde meydana gelebilecek bir facianın eşiğinden Allah'ın yardımı ile dönmüştü.
1995 yılının Ramazan ayının ilk günü insanların tam da iftara yetişme telaşı ile trafiğin en yoğun olduğu saatlerde eski köprünün Balat tarafındaki ayağına bomba yerleştirmeye çalışan kişi, bombanın erken patlaması sonucu parçalanarak ölmüştü. Büyük bir faciadan İstanbulluları Allah korumuştu.
İstanbullular, muhtemel bir başka köprü faciasını yine ucuz atlatmışlardı.
İSTANBUL'UN FELÇ GÜNÜ
Tarihi Galata köprüsü, tam 20 yıl önce Mayıs ayında köprü altındaki bir meyhanede sabaha karşı çıkan büyük bir yangın sonucu kullanılamaz hale gelmiş ve bir kaç gün sonra da bir bölümü sulara gömülmüştü. Tarihi köprü 80 yıllık ömrünü maalesef hazin bir şeklide tamamlamıştı.
İstanbullular köprünün sökülerek götürülmesini hüzünlü, dalgın ve buğulu gözlerle sanki bir cenaze töreni takip eder gibi seyrederken, aylarca sürecek çileli günler ve büyük bir trafik keşmekeşliği ise onları bekliyordu. (17-24 Mayıs 1992)
İSTANBUL'UN FELAKET GÜNÜ
İstanbullular, farkında olmasalar da kaderin böyle garip tarihi cilvelerine alışkınlar. İşte bu defa da her 30 yılda bir aynı gün gelen afetin sebep olduğu çileyi gösteren gazete manşetleri:
İstanbul ve Marmara bölgesinde her 30 yılda bir, (9 Eylül 1949, 9 Eylül 1979 ve 9 Eylül 2009'da) bazı yerler sular altında kalmış; onlarca vatandaşımız hayatını kaybetmiş. Demiryolu, karayolu ve uçak seferleri aksamış, onlarca araç denize sürüklenmişti. Trafik yine felç olmuştu.
Gazete manşetlerinden de görüleceği üzere İstanbul'un ve İstanbulluların başına gelen felaketler ve çektiği çileler ilginç tesadüfler mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.