Haftanın bilançosu 8 taciz vakası
TBMM Kayıp Çocuklar Araştırma Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara, giderek artan çocuklara yönelik taciz olayları karşısında ağır konuştu
Çocuğa yönelik cinsel tacizin en korkuncunu, bir süre önce Siirt’te gördük. Bu olayın travmasını atlatamadan, son bir hafta içinde yine Türkiye’nin dört bir yanından çocuğa yönelik taciz olayları haber merkezlerinin gündemine aktı. Tacize sokakta rastlamıyoruz. Olayın, insanın tüylerini ürperten yanı, en güvenli olduğu düşünülen evde, ailenin yanında ve eğitim görmesi için emanet edilen okulda dahi çocukların sürekli bir risk altında bulunması.
Bu olaylar TBMM Kayıp Çocuklar Araştırma Komisyonu Başkanı Halide İncekara’nın da gündeminde.
‘’Risk Altında ve Korunması Gereken Çocuklar Uluslararası Sempozyumu’’na katılan İncekara, son olaylara ilişkin oldukça ağır konuştu. “Çorabını bile çekemeyenlere çocuğu teslim edip, ehliyet vermeden araba kullandırdığınız insanlara sen bu dokuz çocuğu nasıl yaptın diye soran olmazsa, çocuklarımızın hem bedenen hem de ruhen kaybolmasına seyirci kalırız’’ dedi. “Uşak’ta kuyuda bulunan Umut ile ilgili kusur kimindi?’’ diye soran İncekara, birilerinin kusurlu oldukları için bir şehirden başka şehre atandığını ifade etti. İncekara, ‘’Yani sen ihmal ettin, beceremedin kardeşim, git de bir de öbür tarafı beter yap. Olmaz bu...’’ diye konuştu.
Çocukların çok korumasız olduklarını vurgulayarak, ‘’Sadece sokaktaki simitçilerin sattığı uyuşturucuya karşı değil, sadece dayağa, tokada karşı değil, sevgisizliğe karşı da çok korumasız çocuklarımız. Ben, tarlada, sanayide çocuklar istemiyorum, doğru ama 20 kilo çanta taşıyan çocuklar da istemiyorum. Akşam ödevlerle boğuşan, annesi ve babası ile sohbet edemeyen çocuklar da istemiyorum. 38 tane dersin altında boğulmuş çocuklar istemiyorum, parklarda cıvıl cıvıl oynayan çocuklar istiyorum’’ diye konuştu.
HERKESİN RİSKİ FARKLI
Her ailedeki çocuğun risk altında olduğunu belirten İncekara, buna varlıklı ailelerin de dahil olduğuna işaret etti. İncekara, ‘’Sanmayın ki babaları zengin diye, evleri lüks diye o çocuklar diğerlerinden daha az risk altında. Herkesin risk faktörü farklı’’ dedi. Öğretmenlerin yüzde 98’nin pırıl pırıl olduğunu, canhıraş çalıştığını belirten İncekara, şöyle konuştu; ‘’Ama çok da az olsa sapıkları, psikopatları, şizofrenleri var. Sistem bunları taramıyor. Hâlâ öğretmen sınavını bilgiye dayalı yapıyoruz. Kesinlikle reddediyorum. Karakter tahlili, davranış biçimleri ölçülmeyen kişilerin çocukla muhatap olması engellenmelidir. Her okulda bir mikrop olsa bütün okulun düzenini bozuyor, bütün çocukların ruh halini bozuyor. Yaşanan olayları görüyorsunuz. Bu öğretmelerin geçmişlerinde de şiddetle bağlantıları var, çocuk tacizi ile bağlantıları var. Sistem mikrobunu dışarı atmıyor. Niye atmıyor? Çünkü, idari yargıda kendini savunuyor. Onun yargısı var ama benim çocuğumun yargısı yok. Onun için meslek taassubundan bir an önce kurtulmamız lazım, içimizdeki mikropları temizlemenin bir yolunu bulmamız lazım.”
HAFTANIN BİLANÇOSU 8 TACİZ
Siirt’ten sonra, meydana gelen çocuklara yönelik taciz olayları
* 17.04.2010. Bursa’da hamile olan ablasına yardıma giden 12 yaşındaki küçük kızı taciz ettiği iddia edilen eniştesi tutuklandı.
* 17.04.2010: Bursa İnegöl’de tacize uğrayan ilköğretim öğrencisi tabancayla intihar etti.
* 20.04.2010: Aydın’ın Nazill’de bir ilköğretim okulunda, öğrencilerine sözlü cinsel tacizde
bulunduğu iddia edilen öğretmen gözaltına alındı.
* 20.04.2010: Uşak Eşme’deYatılı İlköğretim Bölge Okulu’nda (YİBO) 10 yaşındaki Umut Bulut’un fosseptik çukurunda ölümü ve okuldaki bazı kız öğrencilere yönelik cinsel taciz iddialarının ardından hakkında idari soruşturma başlatılan ilçe milli eğitim müdürünün görev yeri değiştirildi.
* 20.04.2010: Antalya Korkuteli’de işyerinde sekreter olarak çalıştırdığı küçük kıza cinsel istismarda bulunan T. P. 12 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırıldı.
* 23.04.2010: Kahramanmaraş’ta 14 yaşındaki ilköğretim okulu öğrencisine cinsel taciz ve istismarda bulunduğu iddia edilen evli iki kişi gözaltına alındı.
* 23.04.2010: Bursa’da, dört kız çocuğunu taciz ettiği iddiasıyla hakim karşısına çıkan emekli öğretmen, “Ben kimseyi taciz etmedim. Onlara tost yapıp su verdim” diyerek kendini savundu.
* 24.04.2010: Bursa’da, annesi ağabeyi tarafından 8 yerinden bıçaklanarak öldürülen ve sürekli babasının tacizine uğradığnı iddia eden genç kız çatıdan atlayarak
ölmek istedi.
SİİRT’E EN AĞIR CEZAYI VERECEK
23 Nİsan resepsiyonunda soruları cevaplayan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Siirt’te kız çocuklarına yönelik tecavüz olaylarına ilişkin “İki müfettiş görevlendirdik. Çocukları da güvenli bir ortama yerleştirdik. O çocuklara yapılanlar en çok bizi yaralıyor. Olay aydınlatılınca yaptırım gerektiğinde en ağır şekilde cezalandırırım” dedi. Çubukçu, “Özellikle rehberlik ve psikolojik danışmanlık öğretmenlerinin, önemli fonksiyonları yokmuş gibi davranılır. Ama tam da bu nedenle; aileleri tarafından yeteri kadar korunamayan ve sosyal risk altında istismara açık olan çocukların çok daha büyük dikkatle okullarda takip edilmeleri lazım” diye konuştu.