Takvim gazetesinden ayrıldıktan sonra Haber7 haber sitesinde yazmaya başlayan Fikri Akyüz, sitede dün sabah yer alan yazısının öğleden sonra kaldırılması üzerine bu yazıyı kaleme aldı...

Takvim'den ayrılıp Haber7.com'da yazmaya başlayan Fikri Akyüz bugün aynı sitede oldukça sert ve sitem dolu bir yazı kaleme almıştı.

Yazısında özellikle Star gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu'yla ilgili sert ifadeler kullanan ve ilginç iddialar ortaya atan Akyüz'e beklenen tepki jet hızıyla geldi.

Akyüz'ün yazısı haber7.com'un anasayfasından kaldırıldı ve arşive atıldı.

Konuyla ilgili konuşan Fikri Akyüz; "Haber7.com'u arayıp sordum, yazımın kaldırılmadığını arşive konulduğunu söylediler. Ben de arşivden de kaldırılmasını istedim" dedi.

Haber7'den de Ayrılıyorum!

Akyüz konuşmasını şöyle sürdürdü: "Haber7.com'un üst yönetimi beni sever. Bunu neden yaptıklarını anlayabilmiş değilim. Demek ki emir büyük yerlerden geldi. Haber7.com'da bir daha yazmayacağım.",

İfadelerinden, epey kırgın olduğu gözlenen Fikri Akyüz, Mustafa Karaalioğlu'nun bir yerlere telefon ettiğini savunuyor.


FİKRİ AKYÜZ'ÜN MEDYA SİTELERİNE YOLLADIĞI MEKTUP:

Bugün (24.09.2009) muhafazakar medyada yer bulmuş olan bazı isimler hakkında Haber7.com’daki köşemde eleştirel bir üslupla yazı kaleme almış idim..

Bu yazı bu sabah yayına girdi ancak öğleden sonra yazı ortadan kayboldu..

Hayır yazı ortadan kayboldu diye ben de kendimi kaybettim demeyeceğim; zira ben kendini zaten bulmuş bir insanım.

O yazıda ne Haber7.com ne de Kanal7 TV ile ilgili hiçbir eleştirel cümle yoktu..

Demek ki Star genel yayın yönetmeni Mustafa Karaalioğlu bir yerlere telefon etti; böylece yazı kaldırılmış oldu..

Evet yazım sert bir yazıydı ama hakaretamiz bir yazı değildi.. Yılmaz Özdillere, Bekir Coşkunlara, Ahmet Hakanlara bu yazılardan daha ağır yazı yazarken bizim arkadaşlar “Az bile yazmışsın” derlerdi!

Evet, az yazdım, Haber7.com’da az yazdım.. Hepi topu üç yazıydı.. Haber7.com’un genel yayın yönetmenine hiçbir lafım yoktur; zira bazen genel yayın yönetmenlerini de aşan bir realite olduğunu biliyorum..

Tabii bu yazıyı ana sayfadan kaldırdıkları için telefon açtım.. Sebebini sordum.. Karşılık olarak “Ana sayfadan kaldırdık ama arşivde duruyor” diye gayet “stratejik”(!) bir cevap verdiler..

Bu cevap benim aklıma son zamanlarda medyada manken kızlarla, lüks arabalarla gezen bir büyük müteahhidi getirdi..

O müteahhit, röportaj yapan gazetecinin “Resmi nikahlı eşinizden niye boşanmıyorsunuz?” şeklindeki soruya bakınız nasıl cevap vermişti:

“O evde duruyor, resmen boşanırsam gezdiğim kızlar benimle evlenmek için sıraya girer..”

Evet Haber7.com’un mantığı da bu mantık.. “Seni ana sayfadan çıkardık ama arşivde duruyorsun..”

Yani, arşivde tutacaklar ki “Fikri Akyüz’ün yazıları nerede?” diye soran olursa “O evde, pardon arşivde duruyor, böylece başkaları talepte de bulunmamış olur” diyebilsinler!!

Evet muhafazakar medyada yer alan bazı isimlerin asgari nezaket kurallarını hiçe sayan bu tavırları karşısında bir ekleme yapma zorunluluğunu hissediyorum.

Ben Ahmet Hakan gibi mahallenin içindeyken ağzını açmayan, mahallesini değiştirdikten sonra ise eski mahallesindekilere ağzına geleni söyleyen biri olmadım..

Ben “içerdeyken” bunları söyledim..

Bu kişisel bir hesaplaşma değildir.. Kişisel ego tatmini ya da şahsi ikbal kaygılarıyla hareket eden bir düşüncenin ürünü yazı değildir..

Bu o kadar böyle değildir ki, örneğin hala çok sevdiğim ve saydığım Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün bazı davranışlarını eleştirebilmiş idim..

Şahsi ikbal kaygısı olan biri, hiç Türkiye’nin 1 numaralı koltuğunda oturan birisini eleştirir mi?

“Ama ulusalcılar da cumhurbaşkanını eleştiriyor, demek ki onlar da şahsi ikbal peşinde değil” denilemez..

Denilemez; çünkü onlarla aramızda şu fark var: Onlar askeri vesayete ve bazı yargı mensuplarına tek bir laf edemezler, etmediler..

Ben ettim..

“Eh, kendim ettim kendim buldum” da demeyeceğim..

Zaman en büyük ilaçtır ve iyiler her zaman kazanır.. Durum budur..

Zaten düsturum da budur..

Postmedya