Fazıl Say'dan mide bulandıran yazı
Ünlü piyanist Fazıl Say'ın hedefinde bu kez Taraf gazetesi var... Say Taraf Gazetesi'ne yazdığı mektupta yazar Ahmet Altan için de ağır ifadeler kullanıyor! İşte o yazı...
Yanlış anlaşılmasın Fazıl Say'ın bu mektubu siyasi değil, Taraf gazetesinin sanatçılara yaklaşımı ile ilgili...
Ta New York'ta yaşadığı günlerden tanıdığı Yasemin Çongar'a seslenen Say'ın mektubunda Ahmet Altan için de ağır ifadeler var....
(...) Taraf;
Bu gazete, genel itibariyle,"sataşma kültürü" üzerine kurulu...
Ama bunu "şerefli "bir şekilde yapmak gerekir dostlar. İnsanları söylemedikleri şeylerle suçlayarak,demedikleri,düşünmedikleri konularla töhmet altında bırakarak değil...
Yazılanlar internette ebediyen kalıcı.Yanlış şeyler kalmasın diye bir kaç savunma kaleme almıştım.
Yobazlığa,gericiliğe,ilkelliğe, çağdışılığa karşı durmamız FAŞİZM onların gözünde.DARBECİYİZ biz...Ve eğer haklı olduğumuzu biliyorlarsa da bu sefer de, "vay sen, kürt sorununda peki niye çıkış yapmamaktasın?Şemdinli savcısı?" vs diye karşımıza çıkmaktalar...
Çok sorunlu ve zor bir memleket burası...
Bu ağır kelimelerin, bu yanlış yorumculuğun arkasında yatan gerçek nedir bilmiyorum ama, bu gazete ile ilgili midemi bulandıran çok şey de kulağıma gelmekte ...
Bugüne kadar hakkımda yazdıkları çarpıtmacalı bilgileri mahkemeye götürseydim,muhtemelen,hayli para kazanmıştım.
Sanatçıları ötekileştirmemek lazım dostlar... Şu sanatçı "bizden taraf, öbürü o taraf" olmamalı.
YANLIŞ BU!!! Yanlış..
Okuduğum eserleri itibariyle, Ahmet Altan'ın büyük bir sanatçı olduğuna hiç bir zaman inanmamıştım..Dünya üzerinde de fazla adı sanı anılan bir yazar değil zaten...
Ahmet bey, kendisiyle bu zorluklar içerisinde olabilir,acısıyla tatlısıyla sanat yaratmak kolay iş değildir, ama en azından , kör gözle diğer sanatçılara kötülük sıçratmamasını diliyoruz..Dikkat..LÜTFEN DİKKAT!!!
Ne ben ne çevremdeki tanıdığım sanatçı dostlarım faşist falan değiliz..Kürt sorununun, ermeni sorununun çözümlenmesi konularında ise,samimi bir şekilde söylüyorum, TARAF gazetesindekilerden çok daha içteniz, sanatımızla çok daha ilerdeyiz..
Yasemin Çongar ise, en zor şartlarda annesini Konservatuvarlarımızda yetiştiren, çok büyük bir yetenek olmamasına rağmen Gülay Uğurata'yı yurt dışında okutan , sahip çıkan, maaş veren bir köhne devlet sistemine , iyisi ve kötüsünü tartarak yaklaşabilse keşke...Annesi sonuçta...
Her şey kötü değil yaşadığımız hayatta...
Eski ve köhne eşyalarımızın yıllanmış tozları arasından, bizi çok duygulandıran hatıralar da çıkacaktır bir gün...O zaman "gözünüze yaş düşerim" olur ama Altıok Metin'in hatırlattığı üzere...
Ve ben, biz, sanat.... Düşmanınız değiliz, korkmayın, merak etmeyin.
Her bardağın boş tarafı dolu tarafı vardır elbet..
Biraz da dolu olan TARAFına bakın derim...
Su olan..
Su hayattır.Hayat su'dan gelir .Değil mi??
Bir daha sanatçılara pislik sıçrattığınızı ,onlara sormadan,fikir danışmadan, ayarcılık yapmaya kalkıştığınızı da görmek istemiyorum.Yeter çünkü bu deli zırvası�
Saygılar, içtenlikler
Fazıl Say"