EĞİTİM BİR-SEN'DEN ÖĞRETMENE SAYGI İÇİN SESSİZ YÜRÜYÜŞ
Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, eğitimde reform projelerini hayata geçiren hükümetin, Fatih Projesi'nden, öğretmenlerin gönlünü alacak 'Fetih Projesi'ne geçiş yapması gerektiğini söyledi.
Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, eğitimde reform projelerini hayata geçiren hükümetin, Fatih Projesi'nden, öğretmenlerin gönlünü alacak 'Fetih Projesi'ne geçiş yapması gerektiğini söyledi. Gündoğdu, değersizleştirilen ve bu değersizleştirme karşısında hak arama çabaları eleştirilen ve 'hiç bir iş yapmıyorlar' denilen öğretmenle adı geçen projelerin hayata geçmesinin mümkün olmadığını kaydetti.
Memur-Sen'e bağlı Eğitim Bir-Sen, İstanbul'da 'Öğretmene Saygı İçin Sessiz Yürüyüş' düzenledi. Tünel'de buluşan ve İstiklal Caddesi boyunca sessiz bir şekilde yürüyen öğretmenlerin yürüyüşü, Taksim'de sona erdi. Burada konuşan Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, gelinen noktada ülkemizin temel sorunlarından birinin de öğretmenlere, öğretim elamanlarına ve emeklerine saygı sorunu olduğunu söyledi. Gündoğdu, "Sınıfları akıllı tahtayla, öğrencileri tablet bilgisayarla donatmayı hedefleyen Fatih Projesinin hayata geçirildiği ülkemizde, sınıf ve öğrenci kavramlarına varlık ve anlam kazandıran öğretmenler için “öğretmenlerin gönlünü fetih projesi” neden akıllara gelmiyor." dedi.
ÖĞRETMEN DEĞERSİZLEŞTİRİLİYOR
Bu tablonun sorumlusunun, eğitim sistemine ve eğitim hizmetine öğretmenlerle birlikte el ele kalite kazandırması gereken Milli Eğitim Bakanı olduğunu ifade eden Gündoğdu, Bakan Dinçer'in, görevi devraldığı günden bu yana beyan ve açıklamalarıyla “bilgisi yetersiz”, “çalışması isteksiz”, “hizmeti verimsiz” öğretmen kitlesi algısı ürettiğini vurguladı. Bakan Dinçer'in bununla da yetinmeyip yanlış bilgilendirmeyle öğretmenlerin “haftada 15 saat çalışıp yılda iki ay tatil yapan gereksiz kamu görevlileri” konumunda gösterilmesine de kapı araladığını ifade eden Ahmet Gündoğdu, "Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, bu tavırlarıyla bir anlamda 'hak isteyen ve saygı bekleyen öğretmenler ve sendikaları olmasa Milli Eğitim Bakanlığını ne güzel yönetirim' demektedir." şeklinde konuştu.
KEŞKE EYLEM DEĞİL, ŞÖLEN YAPIYOR OLSAYDIK
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in bütün iş ve işlemlerinde, okul yöneticilerini, öğretmenleri ve eğitim çalışanlarını hedef göstermek için harcadığı zamanı öğretmenler ve diğer eğitim çalışanlarının mesleki saygınlığını korumak ve mali haklarını artırmak için harcaması çağrısında bulunan Gündoğdu, bunun şimdiye kadar bunların yapılması halinde bugün eylem değil şölen yapıyor olacaklarını dile getirdi. Okul yöneticilerini öğrenci velilerine, öğretmenleri öğrencilere ve tüm topluma hedef gösterme anlayışının terk edilmesi gerektiğini de ifade eden Ahmet Gündoğdu, "Kuruluşundan bu yana iş bırakma eylemi yapmayan Eğitim-Bir-Sen, Milli Eğitim Bakanı'nın kabul edilemez üslubu, Maliye Bakanı'nın ek ödeme adaletsizliğini gidermeme inadı nedeniyle başlayan sürecin sonunda iş bırakma eylemi yapmak zorunda kalmıştır. Sayın Başbakanın eksik bilgilere dayanan öğretmenlerin çalışma ve izin sürelerine yönelik beyanları, öğretmenleri derinden üzmüştür. Milli Eğitim Bakanı Dinçer’den ümidini zaten kesen öğretmenler, Sayın Başbakanımızdan incinen yüreklerini, kırılan kalplerini onure edecek ve azalan motivasyonlarını yeniden artıracak yeni bir açıklama bekliyorlar. Eğitim çalışanlarının yetkili sendikası olarak, biz de Sayın Başbakanın bu yönde bir açıklamayı en kısa sürede yapması gerektiğine inanıyoruz" dedi.
OKULDAN FAZLA EVDE ÇALIŞIYORUZ
Eğitim çalışanları olarak emeklerinin karşılığı ve haklarının yanında mesleklerinin gereği olan saygıyı talep ettiklerini de belirten Ahmet Gündoğdu, okuldan fazla evde çalıştıkları ve milletin çocuklarını geleceğe hazırlamak adına kendi çocuklarını ihmal eden bir mesleği icra ettiklerinin gözden kaçmaması gerektiğini kaydetti. Dünyanın diğer ülkelerinde daha az çalışıp daha fazla ücret alan öğretmenlerin aksine daha çok çalışıp daha az ücret aldıklarını belirten Gündoğdu, öğretmenlere yönelik şiddet halinde öğretmene sahip çıkılmasını istediklerini, öğretmene yönelik başta başörtüsü yasağı başta olmak üzere eğitim sisteminin önündeki bütün yasakların temizlenmesi talebinde bulundu. Aynı anda kimi yerde 30, kimi yerde ise 60 kişiye kamu hizmeti sunan ikinci bir kamu görevlisi olmadığının altını çizen Gündoğdu, "Haklarımızın verilmemesine ve hak ettiğimiz saygının yanlış bilgilerle örselenmesine sessiz kalmamayı öğrencilerimize olan sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Hakkımız olan ek ödemenin verilmemesini gündemden düşürmek için ortaya konan beyanların, yapılan açıklamaların kastı aşan ifadeler olduğunun kabul edilmesini istiyoruz. Türkiye’nin 2012-2013 eğitim-öğretim yılı vizyonunun, öğretmenin emeğinin karşılığının ve öğretmenlik mesleğine saygının her geçen gün daha arttırılması olmalıdır" şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.