Bursa Osmangazi Vaizi Dr. Osman Koç tarafından kaleme alınan makalede, aile içindeki ilişkilerin temelini, eşlerin karşılıklı olarak birbirlerine yönelik olumlu veya olumsuz tutum ve davranışlarının oluşturduğu ifade edildi.

Sevgi ve anlayışla devam ettirilen karı koca ilişkisinin ailenin genel havasını belirlediğine dikkat çekilen makalede, olumlu ve sıcak ilişkilerin anne babadan çocuklara yayıldığı, gergin ve sürtüşmeli bir ortamın ise çocuklar üzerinde güvensiz ve kaygılı bir psikolojik ortam yarattığı belirtildi.

Eşlerin birbirlerine karşı besledikleri sevgiyi karşılıklı söz ve hareketlerle dışa vurmaları gerektiği vurgulanan makalede, ''Zira sevgi ve saygının en iyi anlatım ve sunum şekli, eşlerin birbirlerine içten bir ilgi göstermeleridir. Dolayısıyla eşler, birbirlerinin karşılıklı duygu ve düşüncelerine ne kadar ilgi gösterirlerse birbirlerine o kadar değer vermiş olurlar'' denildi.

-''SEVGİ İFADELERİNDE CİMRİ DAVRANMAYIN''-

Sevmek ve sevilmenin tüm bireyler için temel bir ihtiyaç olduğuna işaret edilen makalede, eşlerin birbirine gösterdiği karşılıklı sevgi ve saygının, aile içi sağlıklı iletişimin temelini oluşturduğu vurgulandı.

Makalede, mutlu bir evlilik için şu önerilere yer verildi:

''Karşılıklı sevgi ifadeleri konusunda eşler birbirine asla cimri davranmamalı. Eşler dış çevrelerine karşı ailenin bağımsızlığını mutlaka korumalı, eşlerden her ikisi de ailelerinden gördüklerini taklit etmeyip, kendi özellerine ait yeni bir tarz oluşturma gayreti göstermeli. Eşler birbirini kırmadan ve birbirlerinden çekinmeden, yeri geldiğinde birbirlerine 'hayır' diyebilmeli, ailede karşılıklı anlayış esas olmalı. Kayınpeder, kayınvalide, kayınbirader ve görümce gibi akrabalarla eşler, kendi aile yaşantılarına müdahale etmelerine neden olacak düzeyde içli dışlı ilişkilere asla girmemeli. Eşler, aile içi iletişim çatışmaları kapsamında karşı karşıya kaldıkları problemleri, her iki tarafın da sakinleştiği bir zamanda konuşarak karara bağlamalı.''

-''ŞİDDET GEÇİMSİZLİĞİ TETİKLİYOR''-

Evlilik sürecinde, karşılıklı yapılan yanlışların, eşlerin birbirine duydukları sevgi ve saygıyı tükettiği ifade edilen makalede, eşler arasında ortaya çıkan geçimsizliği tetikleyen faktörlerden birinin de fiziksel şiddet olduğuna değinildi.

Makalede, şunlar kaydedildi:

''Türk toplum yapısında, aile içinde genellikle erkeğin, otoritesini kuramadığı zaman en sık başvurduğu silah fiziksel şiddettir. Bazı erkekler kadını dövmenin aile içi hakimiyeti sağlamada en etkili ve pratik bir araç olduğuna inanırlar. Şiddet, kısa, uzun ve orta vadede ortaya çıkan aile içi problemlere çözüm olmadığı gibi, aile içi sağlıklı iletişim kurmada eşler arasında daha sonra telafisi mümkün olmayan unutulmaz yaralar açabilir.''