Demokrat gazeteciler hakim önünde...
Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, 28 Şubat ve rövanş tartışmalarına bugün esprili bir yazıyla katıldı.
Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, 28 Şubat ve rövanş tartışmalarına bugün esprili bir yazıyla katıldı. Tuna, Nazlı Ilıcak'ın başını çektiği demokratlık (!) yarışında adı geçenlere gazetecileri biraraya getirdi ve hakim önüne çıkardı.
Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, bugünkü yazısında Nazlı Ilıcak'a 28 Şubat'ın rövanşının alınmayacağı müjdesini verdi. Tuna, "İllaki rövanş alınacaksa demokrat gazetecilerden alınacak" diyerek dalgasını geçtiği yazısında "Nazlı Ilıcak Hanımefendi artık müsterih olabilir; kimse 28 Şubat'tan rövanş alamayacak. İllaki "rövanş" falan alınacaksa, "demokrat gazetecilerden" alınacak. (Kendisi de demokrat olduğuna göre mahkemeyi boylayacak demektir.)" dedi.
Yazısının devamında Tuna o gazetecileri biraraya getirdi ve hakim önüne çıkardı.
İşte Salih Tuna'nın bugünkü yazısının o bölümü:
Geçen sefer bir epizot halinde 28 Şubat mahkemesi tahayyül etmiştik. Bazı şebekler de zavallı muhayyilemizde bit yeniği aramıştı.
Fakiri liste falan yayınlayan gazetecilerle karıştırdılar herhalde.
Hayatımda gördüğüm tek savcı, M. Yakup Yılmaz ve Bekir Coşkun'un beni mahkemeye vermesinden dolayı ifademi alan savcıdır.
Hayatımda tanıdığım tek polis de bir karakol amiriydi. O da beni karakola çekip zılgıt etmişti.
Neyse, şebeklere laf anlatmak faydasız!
Zaten lafı biraz daha uzatırsak tutuklanacak "demokrat gazetecilerin" muhayyel mahkeme sahnesine yer kalmayacak.
Demokrat gazeteciler çok, saymakla bitmez. Hangi birinin adını versem diğerinin hatırı kalır.
Fatih Çekirge: İki türbanlı köşe yazarının yaş gününe gittik diye demokrat mı olduk?
Nazlı Ilıcak: Demokratım ama demokrasiye karşı olanları da savundum. Rövanşist olmayalım dedim.
Mehmet Ali Birand: Bizim suçumuz yok hakim bey. Demokrasi bizim genlerimize işledi.
Mehmet Altan (mırıldanır): Demokrat dedikleri dönemde işsiz kaldım ama demokrasinin hesabı yine benden soruluyor.
Hakim: Kendi kendinize konuşmayın.
Mehmet Altan: Kışlayla cami arasında kaldık diyorum.
Hakim (Ahmet Hakan'a, sert): Dolaşma ortalıkta kardeşim, otur yerine.
Ahmet Hakan: Yok ben oturmayacağım, bir arkadaşa bakıp çıkacağım.
Reha Muhtar: Dokunan yanar arkadaşlar!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.