D. Mehmet Doğan: Resmî tarih bize kendi sentetik gerçekliğini dayatıyor

D. Mehmet Doğan: Resmî tarih bize kendi sentetik gerçekliğini dayatıyor

“5. Milletlerarası Tarihî Roman ve Romanda Tarih” bilgi şöleni 17 Kasım 2022 tarihinde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Cengiz Andiç Kültür Merkezinde açılış konuşmaları ile başladı.

Doğan: Geçmişi bilmek arzusu, geleceği merak hevesi kadar güçlüdür

TYB kurucu ve şeref Başkanı D. Mehmet Doğan yaptığı konuşmada; “Roman hayli geç ortaya çıkmış edebiyat türlerinden, fakat çok ilgi görmüş ve hızla yaygınlaşmıştır. İnsanın hem şahsî macerası, hem de toplu yaşayışından çıkarılan konular romanları besliyor. Böyle olunca tarihle romanın birlikteliği kaçınılmaz hâle geliyor. Tarih, insanın vazgeçilmez tutkusu. Kendini en fazla bugüne ait görenler dahi tarihten kopamıyor. Tarih toplumun hâfızası. Hafızasız kişilik teşekkül etmez, geçmişi olmayanın bugünü olmaz, insan dostunu düşmanını bilemez. Ne kadar kaçsanız, geçmişiniz, tarihiniz sizi takip eder. Geçmişi bilmek arzusu, neredeyse geleceği merak hevesi kadar güçlü. Romanı besleyen tutkulardan biri de hiç şüphesiz budur.” dedi.

Doğan: Bir yılda binden fazla roman yayınlanıyor

Türkiye’de son yıllarda roman türünün yükselişte olduğunu, bir yılda bin veya daha fazla roman yayınlanması üzerinde düşünmesi gereken önemli bir konu olduğunu belirten Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:

İlk “Milletlerarası Tarihî Roman ve Romanda Tarih” bilgi şöleninin on dokuz yıl önce düzenledik. O tarihten bu yana köprünün altından çok sular geçti; başka bir söyleyişle çok romanlar yazıldı! Bu sözde asla abartı yok: Son yıllarda Türkiye’de her sene binin üzerinde roman yayınlanıyor ve tarihî romanlar bu sayının küçümsenemeyecek bir nispetini oluşturuyor. Sadece tarihî roman değil, tarihî romanlardan yapılan filmler ve diziler ve tarih dizileri...Elbette bunlar on dokuz yıl önce de vardı, fakat bu nispette değil. Tarihin ne şekilde olursa olsun bu ölçüde aktüelleşmesi elbette üzerinde durulması gereken bir husus.”

Doğan: İlmin konuşmadığı zamanlarda edebiyata iş düşer

Konuşmasında tarihi roman yazarları ve edebiyata ilişkin önemli açıklamalarda bulunan D. Mehmet Doğan

“Büyük romancılarımızın tarihe yönelişinin bilhassa yakın tarihle ilgili gerçekten kaçışa bir tepki olduğunu düşünebiliriz. Resmî tarih bize kendi sentetik gerçekliğini dayatıyor. Bunun inanç seviyesinde bir telkin olduğunu, bütün öğretim kademelerinde hâlâ Atatürk ve inkılâp tarihi dersleri okutulduğunu dikkate alırsak, neredeyse bu alanın tamamıyla araştırma inceleme ve gerçeklere ulaşma imkânlarının dışında tutulduğunu söyleyebiliriz. Hollandalı tarihçi, yakın tarihimizle ilgili değerli kitapları olan Erik Jan Zurcher, Türkiye’de kemalist tarihçiliğin gittikçe katılaştığını, ortodoks bir tarih görüşü haline geldiğini söylemekte haklıdır.

İşte böyle ilmin konuşmadığı/konuşamadığı zamanlarda edebiyata iş düşer. Kemal Tahir’in, Tarık Buğra’nın yakın tarih romanları anlattıkları dönemi kavrama yönünden birçok araştırma inceleme kitabından edinilemeyecek doğru sonuçlara götürür okuyucuyu.” diye konuştu.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.