ÇAYSEVERLER KÜÇÜKÇEKMECE’DE BULUŞTU
Küçükçekmece Belediyesi, çay seven İstanbulluları, ‘İstanbul İçin Çay Vakti’ etkinliğinde buluşturdu.
Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nde Salih Zengin’in moderatörlüğünde düzenlenen etkinliğe Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Levent Uslu’ nun yanı sıra pek çok vatandaş katıldı.
Romanlarında çay düşkünü insanlara yer veren Selahattin Yusuf, Tarık Tufan, Gökdemir İhsan, Ahmet Turan Alkan, Salih Zengin, Esra Yalazan ve Emine Uçak Erdoğan gibi yazar, aydın ve alanında önemli isimlerin de katıldığı etkinlikte; çay içme, çay demleme ve çaya dair pek çok şey konuşuldu.
‘ÇAY, HER ÖĞÜN SOFRAMIZDA’
“Bir eve misafirliğe gittiğimizde ilk iş çay içip içmeyeceğimizi sorarlar. Biz de bugün burada çayı konuşacağız.” diyen Salih Zengin, Türkiye’nin çayla geç tanışmasına rağmen, çayı en çok tüketen ülkeler arasında olduğunu söyledi.
“Biz çaycı bir toplumuz. Çay bizde sadece tanışma, adab-ı muaşeret belirtisi anlamına gelmiyor; beslenme tarzı olmuş, 3 öğün tüketir hale geldik. Çay toplumun bütün hücrelerine yayılmış bir şey.”diyerek çayın ülkemizdeki önemine değinen Ahmet Turan Alkan, eski zamanlarda misafirlere sunulan çayın, şimdi her öğünde içildiğini söyledi.
‘ÇOCUKLAR ÇAY KOKAN SABAHLARA UYANMIYOR’
“Çocukların çay kokusuyla uyandığı bir sabah yok artık. Çünkü artık evlerde çaydanlıklar yok; kettle var. Çay demlenmeyince ailece kahvaltıda buluşulmuyor.” diyerek çayın kendisi için ne anlama geldiğini aktaran Emine Uçak Erdoğan ise, çay demlerken en önemli şeyin çay ıslatmak olduğunu ifade etti.
‘ÇAY BİR YALNIZLIK EŞLİKÇİSİ’
Esra Yalazan ise, çayın hastanede, cezaevinde beklerken yani tek başına oturulan zamanlarda bir tür yalnızlık eşlikçisi olması nedeniyle kendisine çok hüzünlü geldiğini söyledi.
Selahattin Yusuf da, “Memleketteyken, eskiden kahvede oturan yaşlı bir amca vardı. Her gittiğimde orada olurdu. Önce oraleti bardaktan çay tabağına döker, sonra içerdi. Bende yavaş yavaş o amcayı zihnimde yaşatmaya başladım. İşte o amca benim romanımda çay içen amca oldu.”diyerek romanlarında çay içen karakterlere yer vermesinin nedenini katılımcılarla paylaştı.
‘DEMLEME GELENEK, SALLAMA MODERNİZİMDİR’
Geleneksel ile modernizm tanımı yaparken genellikle çay örneğini verdiğini kaydeden Tarık Tufan ise, “Demleme çay geleneğimizdir. Sallama çay ise burada modernizm oluyor. Modernizim pratiktir, kolay tüketilebilir ve bireyseldir. Bir şeyin dünyamızdaki yeri, açtığı anlamlarla ölçülür. İki insanın konuşmasında içilen şeye göre ‘çay mı Türk kahvesi mi, Nescafe mi?’ o muhabbetin içeriği değişir.”dedi. Programda, ayrıca Mustafa Duman’ın çay kitabı katılımcılara hediye edilirken, Japon Kültür Merkezi ‘Özel Çay Seramonisi’ düzenledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.