Necmi ÇAVUŞOĞLU
Yuh Olsun Bize
Yuh olsun bize!
Miladi yeni bir yıl, Mekke'nin fethi ve hicri 1430 ncu yıl gibi üç sevinci bir arada yaşamak düşüncesiyle tam da kendimizi motive etmişken, insanlığın kanını donduracak bir vahşet ve dramla karşı karşıya kaldık.
27 Aralık 2008 den beri Cenab-ı Hakk'ın İsra suresinde:
Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye, (Muhammed) kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız, Mescid-i Aksa'ya götüren Allah, noksan sıfatlardan münezzehtir. O, gerçekten işitendir, görendir. ayetiyle çevresini mübarek kıldığı Filistin'de, özellikle de Gazze'de, altı aylık ateşkesin bitimine 1,5 ay kala ateşkesi tek taraflı bozarak, İsrail, tüm dünyanın gözü önünde, dalga geçercesine yüzlerce müslümanı, yaşlı-genç, kadın-erkek, çoluk-çocuk demeden katletmektedir.
Bunun adı,
Devlet terörü değilse,
Vahşet ve soykırım diye tarif edilmeyecekse, daha hangi isimle anılabilir.
Bu, herşeyi dini nasıl emrediyorsa öyle yapar zannettiğimiz adamlar, saldırıyı bir Cumartesi başlatarak, dinlerini de ayak altına almış oldular.
Prof. Udo Steinbach bu saldırıları haklı olarak 'gayri ahlaki' bulduğunu ifade etmiş. Bana kalırsa, aylardır abluka altına alınmış, en zaruri insani ihtiyaçlardan bile mahrum bırakılmış, Filistin halkını ortadan kaldırmak için girişilmiş bu katliam, sadece gayri ahlaki değil aynı zamanda 'insafsızlık ve vahşilik' diye de tanımlanmalıdır. İşin aslına bakarsak bu iş öyle kelimelerle tarif edilecek boyutu çoktan da aşmıştır.
Saldırıların okul çocuklarının dağılma saatine denk getirilmiş olması, atılan füzelerin ve bombaların sivil hedefleri vurması, İsrail'in vahşette sınır tanımadığının göstergesidir.
İsrail rejimi, Filistin halkının meşru temsilcisi Hamas'ın kontrolündekü Gazze'yi hedef aldığı ve soykırım yaptığı için de bu hadise tamamen ahlaksızcadır.
İşin insanı kahreden tarafı da, varlığını bile, kendine yapılmış soykırım söylemine borçlu bir halkın, bu akıl almaz vahşeti icra etmesidir. Bu ne büyük bir ikiyüzlülüktür.
Filistin 'dünyanın en büyük açık hapishanesi' olmuşken,
Halkı müslüman ülkeler mırıldanmaktan başka bir iş yapamıyorken,
İsrail'in, Filistin'li müslümanların kanı üzerine yaptığı seçim yatırımı, maalesef şuursuz müslümanlarca da destekleniyorken,
Dünya vuku bulan bu katliamı, bir korku filmi izler gibi seyrediyorken,
Birleşmiş Milletler işi sadace kınamakla geçirirken,
Afganistan ve Irak'ı, terörü yok edeceğiz bahanesiyle yaşanamayacak ülkeler haline getiren ABD, şu devlet terörü karşısında süt dökmüş kediye dönmüşken,
Avrupa Birliği, Gürcistan-Rusya arasındaki savaşı durdurmak için diplomasi trafiğini gece-gündüz sürdürüp, aylardır süren insanlık dramını sessizce izleyip, kendini savunmaktan ve sesini dünyaya duyurmaktan başka hiçbir şeyi düşünmeyen Filistin halkının haykırışlarını bile sorgularken,
Bizim gibi garibanlar, ancak onları kınamakla işi geçiştiriyoruz.
Kınamamız tarafımızı belirleyen şiar olsun derken, şunları da birer inanan ve insan olarak isteyelim:
1. Bir an önce Gazze'ye uygulanan ambargo kaldırılıp, ilk yardım ekiplerinin ve malzemelerin oraya ulaşması sağlansın.
2. İsrail'de temsilciliği olan halkı müslüman ülkeler, temsilcilerini buradan çeksin.
3. İsrail'li temsilciler de kendi memleketlerine geri gönderilsin. Bu hususta idareciler, Venezuela devlet başkanı kadar cesur davranabilsin.
4. BM yeniden harekete geçirilsin. Yoksa terki ciddice düşünülsün.
5. Üzerine ölü toprağı serilmiş İKÖ yeniden silkelensin de İslam ülkelerini harekete geçirsin.
6. İsrail'le yapılmış her türlü anlaşma iptal edilsin.
7. Bu saldırı soykırım kabul edilip, sorumluları aynen Milosevic gibi uluslararası mahkemede yargılansın. Bunun çalısmasına hemen başlansın.
İnsanllıktan nasibi olan herkes bu katliamı kınasın.
Bunu da yapamıyorsak bize yuh olsun.
Allah şehitlere rahmet, yaralılara ve geride kalanlara güzel sabır versin.
Müslümanlara da şuur nasib etsin.
Necmi, 15.01.2009
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.