Allah;

Kalbimizdeki ince sızıyı gören, bilen, duyandır. İstediklerimizi ilmiyle bilen ve hakkımızda hayırlı olanı en hayırlı bicimde önümüze serende O´dur. Çaresizlikte, panikte, huzursuzluklarımızın vicdanlarımızı sızlattığı anda dahi bizimle olan Odur.

Gizli aşikâr ne varsa Onun ilmi dışında asla ve katiyyen cereyan etmez.  

Bazen boşa kürek salladığımızın düşüncesine kapılırız, ama bu böyle değildir. Hiç birşey karşılıksız kalmayacaktır. Bu nedenle; zerre kadar iyilik yaparsanız, O’nun yaratıklarından iyilik görür, zerre kadar kötülük yaparsanız ayni miktarda, O’nun yaratıklarından kötülük görürsünüz.

Amma velakin bazen öyle şeyler isteriz ki, „armut piş ağzıma düş“ misali. Çabasız, ter dökmeden ve uğraş vermeden.

Gelsin güzel notlar, başarılar, paracıklar vs. vs.

Önce elimizden geleni yapıp sonra sırtımızı dayıyacağız Ona ve  „tevekkeltü alALLAH“ diyeceğiz.

Ve, ve:

... Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz.(Bakara Suresi, 216) ayetini kalbimizin derinliklerine, hafızamızın en ucra köşelerine kazıyacağız.

Ona teslim olduktan sonrada debelenmeye de hiç gerek yok.

Ona duyulan güven duygusu insana güç verir. Kâinata meydan okurcasına gezersiniz dünya üzerinde. Olaylar karşısında metânetli olursunuz.

Ufacık işlerde yıkılmayı değilde, ona teslim olmasını öğrenebilseydik bu hallerde olmayacaktık belki de.

Çünkü tüm zerrelerimizi vareden Allah, bizi zorluklar ile başbaşa bırakmadığını bir çok ayeti-kerimesinde ilan ediyor. Zümer Suresi,38 de bakın ne buyuruyor: “… De ki: "Allah, bana yeter. Tevekkül edecek olanlar, O'na tevekkül etsinler."

Allah bana yeter de gerisini bırak. Sana yetemeyecekler ile oyalanma.

Teslim olmanın ne demek olduğunu anlayamadıysak o halde kâinata bir bakalım. Diğer yaratılmışların teslimiyetlerine bir göz atalım, temaşa edelim. Düşünelim ibret alalım, ders çıkartalım.

Evrendeki tüm canlılar Allah´a teslim olmuş haldedirler.

Bir yaprak dahi ona teslim olmuştur. Baharda açmayı bekler. Ona teslim eder kendisini, çünkü kendi isteği doğrultusunda hiç birsey yapamaz, acizdir. Teslim olmayı dener… Teslim olur ve işi tıkırında gider.

İşte bu yüzden ne güzel demiş diyen;
Allah’a teslim olmak; insanı yücelere çıkaran, yüce bir iştir. Yaratanın karşısında, kendine ait bütün varlığı, maddi ve manevi her türlü gücü, yok görmek, yok kabul etmek ve her şeyi O’ndan bilmektir…

Allah’a teslim olmak; yaşam içersinde başa gelen tüm kaza, bela ve nimetlerin Hakk’tan geldiğine tam olarak inanmak, gönderdiği her şeyin ve yaptığı her işin iyi ve güzel olduğunu kabul edip, razı olmak ve sevmektir…

Zira; yaşam içerisindeki başa gelen ve gelecek olan her iyilik ve kötülük Hakk’tandır. Her türlü hayır ve şer Allahü tealâdandır.

Teslimiyetli nice günler efendim