Yıllardır akim kalmış olan Mısır gazının Türkiye'ye ve buradan Avrupa'ya ulaştırılması projesi hızlı bir şekilde devreye girebilir.

Halihazırda Mısır, Arap Pipeline isimli boru hattı ile, Ürdün, Suriye ve Lübnan'a gaz ihraç ediyor. Öte yandan Avrupa'ya ve Dünyaya LNG olarak gemilerle sıvılaştırılmış doğalgaz da ihraç ediyor. Ancak Boru Hattı ile Gaz ihraç etmek daha ucuz, güvenilir ve sürdürülebilir oluyor. Biz 2011 yılında Arap Pipeline boru hattına bağlanmak için Kilis- Suriye sınırına kadar 36"lik boru hattını inşa etmiş durumdayız.

Dünyanın en büyük doğalgaz ihracatçılarından birisi olan Katar'ın doğalgazını, yıllık 181 bcm üretim kapasitesi var, ister Arap Pipeline ile, isterse yeni bir hat yapılarak Türkiye'ye ve Avrupa'ya ulaştırmak ta mümkün. Tabii ki Suudi Arabistan'ın bu geçişe izin vermesi önemli.

Aslında bu hattan dünyanın en büyük doğalgaz rezervlerinden birinin sahibi olan ve yıllık 120 bcm üretim kapasitesi olan Suudi Arabistan da isterse faydalanabilir ve gaz ihracatçısı olabilir.

Bu hatta isterlerse Bahreyn, Kuveyt ve Birleşik Arap emirlikleri de dahil olabilirler.

Bu projeyi sadece doğalgaz için değil, çoklu boru hatları olarak ta düşünebiliriz.

1 hat Doğalgaz için,
1 hat Petrol için,
1 hat İçme suyu için,
1 hat HVDC Elektrik iletim hattı için,
1 hat Fiber Optik iletişim kabloları için projelendirilebilir.

Petrol ve Doğalgaz, Körfez ülkelerinden Türkiye'ye ve Avrupa'ya ulaştırmak için,

İçme suyu, Türkiye'den Körfez ülkelerine ulaştırmak için,

Elektrik ve iletişim hatları ise çift yönlü faydalanmak ve ticaretini yapmak için kullanılabilir.

Sadece Suudi Arabistan, her yıl milyarlarca dolar elektrik üretim tesisi kurmak için yatırım yapıyor. Mesela 85 GW olan kurulu gücünü 2028'e kadar 110 GW'a yükseltmek için, yaklaşık 300 milyar USD yatırım planlıyorlar.

Diğer körfez ülkeleri de hakeza bu şekilde.

Bizim projemizle eğer 30 GW'a kadar HVDC elektrik iletim hatları döşenirse, yıl boyunca çift taraflı elektrik ticareti yapılıp yıl sonunda mahsuplaşılabilir ve bütün bölge çok karlı çıkar. İlave yeni yatırım masraflarından kurtulurlar. Yaz mevsiminde Körfez ülkeleri inanılmaz tüketim yapıyorlar ama kış aylarında bu tüketim düşüyor. Aynı tüketim eğrisi Türkiye ve Avrupa da tersine çalışıyor.

Bu projelerle elektrik alt yapısı tamamen harap olmuş olan Suriye ve Irak gibi ülkelerin de enerji problemleri halledilmiş olur.

Enerjinin halledilmesine eşzamanlı olarak İSTANBUL - HALEP- ŞAM - AMMAN- MEDİNE Hızlı Trenini yapmamız, hem yolcu hem de yük taşımacılığı noktasında inanılmaz katkı sağlayacaktır.

Dolayısıyla, SURİYE'nin istikrarı ve güvenliği, bölgeye her yıl 1 trilyon USD ilave katma değer sağlayacak olup, tüm bölge ülkeleri ayrıca her yıl en az 100 milyar USD tasarruf edecektir.

Fazıl ŞENEL