Yavuz ORTA
Sahipsiz Çocuklar
Sevgili Dostlar,
Bugün sizden bir empati yapmanızı isteyeceğim. Gurbette, memleketinizden ve tüm akrabalarınızdan uzakta, gariban bir gurbetçi evinde anneniz ve babanızla birlikte yaşıyorsunuz. Yaşları 4 ile 12 arasında değişen 4 kardeşiniz var. Bir gün babanız eve geliyor, bir saniyelik öfkeyle annenizi gözlerinizin önünde 7 kurşunla vurup canice öldürüyor. Hemen ertesi gün anneniz kabristana, babanız ömür boyu hapise ve siz de devletin eline kalıyorsunuz. Kendinizi bir anda dini, dili, ırkı, kültürü ve yemek yeme alışkanlıkları tamamen farklı bir bakıcı ailenin yanında buluyorsunuz. Diğer 4 kardeşiniz ayrı birer bakıcı ailenin yanına veriliyor. 48 saat gibi kısa bir sürede hem annesiz hem babasız hem de kardeşsiz kalıyorsunuz. İki gün önce annenizle birlikte her vakitte seccadede oyun oynarken, dua ederken, şimdi yanına verildiğiniz çiftin LGBT olduğunu, Allah'a bile inanmadığını görüyorsunuz. 8 yaşında bir çocuk olarak, ateşe atılan İbrahim peygamber yada zindana atılmış Yusuf peygamber gibi bir durumun içine düşüyorsunuz.
Yukarıda anlattığım hikaye kesinlikle bir film senaryosu değil, aksine, her gün birilerinin başına gelen çaresizlik durumudur. Daha geçen gün Dallas'ta oldu. Arap asıllı Müslüman bir aile paramparça oldu, ve olan yine çocuklara oldu.
Efendim, kapalı kapılar arkasında, nice insan ne zorluklar çekiyor, ne tür fiziksel ve ruhsal işkencelere maruz kalıyor, bilemiyoruz. Her gün yüzlerce çocuk, anne ve babalarının anlaşmazlıklarına yada suça karışmasına sebep, ailesiz kalıyorlar.
Genel olarak baktığımızda, sadece Amerika'da 420.000'den fazla, Almanya'da 80 binden fazla, Avrupa genelinde yüz binlerce, Türkiye'de ise 8000'den fazla çocuk bakıcı ailelerin yanında kalmaktadır.
Yeterince Müslüman bakıcı ailenin bulunmaması sebebiyle, Dunya genelinde on binlerce Müslüman çocuk, onlarla aynı kültürel ve dini değerleri paylaşmayan ailelerin himayesine veriliyor. Evet, acı ama gerçek.
Halbuki dinimiz, yetim ve kimsesiz çocukların bir bakıcı aile yanında himaye edilmesini tavsiye ve teşvik etmiş, hatta bu konuda ısrarcı olmuştur. Bu çocuklarla yakından ilgilenilmesini, eğitim ve öğretimleri dahil, onların her türlü ihtiyaçlarının giderilmesini Müslüman toplum ve fertlerin omuzlarına bir sorumluluk olarak yüklemiştir.
Aynı şekilde, hadislerde de yetimleri himayeden maksadın, maddi korumadan ibaret olmayıp, onları tam bir ailevi atmosfer içinde yaşatmak olduğu belirtilmektedir. Örneğin, Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim, Müslümanlar arasından bir yetimi evine alıp kendi yediğinden yedirir, kendi içtiğinden içirirse, affı mümkün olmayan bir günah işlemedikçe Allah onu mutlaka cennetine korur.“ (Tirmizî, Birr, 14);
Maalesef Müslüman toplumlar bu konuda çok duyarsız olduğu için bazı çocuklar gay veya lezbiyen ailelerin yanına verilmektedir. Yüce yaratıcı, gay ve lezbiyen insanların çocuk sahibi olmalarına izin vermemiştir. Çünkü çocuk sahibi olmak için yetişkin bir kadın ile yetişkin bir erkeğe ihtiyaç vardır. Ancak, insanların yazmış olduğu hukuk sistemi, çok acımasız bir şekilde, gay ve lezbiyen kişilere de bakıcı aile adı altında, çocuk sahibi olmasına izin vermektedir. Bu hem ilahi adalete hem de insan doğasına aykırı bir husustur. 8 yaşındaki çocuğu sapkın insanlarin yanına yerleştirmek, o çocuğu bile bile ateşe atmak demektir.
Yetim bir peygamberin ümmeti olan bizlerin – toplum ve fert olarak – kimsesiz çocuklara sahip çıkması boynumuzun borcudur. Sevgili peygamberimiz "Ben ve yetimi alıp koruyan kişi cennette şöyle beraber olacağız." (Müslim, Zühd, 42) buyurup, "şöyle" derken de şehadet parmağı ile orta parmağını birleştirmiştir.
Fırat'ın kenarında bir kuzuyu bir kurt kapsa kuzunun hesabını Allah, Ömer'den sorar. Adalet anlayışına sahip dinimizde, Müslümanlar olarak, anne ve babasını kaybetmiş bütün çocuklardan sorumluyuz. Çünkü bizim dinimize göre akıl bali olmamış bütün çocuklar masum ve Müslüman kabul edilir. Sadece Amerika'da 400 binden fazla çocuk bakıcı ailelerin ellerinde iken Müslüman olan koruyucu aile sayısı yok denecek kadar azdır. Hal böyle olunca, meydan gay ve lezbiyenlere kalmaktadır.
Sevgili dostlar, ecdadımız Osmanlı döneminde göç edemeyen göçmen kuşlara bile yardım eden vakıflar kurmuştur. Sokak hayvanları bile sahipsiz bırakılmamıştır. Ama şimdi ise ümmet yüz binlerce çocuğunu sahipsiz bırakmaktadır. Müslüman bir çocuğun sahipsiz kalıp LGBT bir ailenin yanında kalması, dünyadaki bütün Müslümanların ayıbıdır. İnsanlar sadece yaptıklarından değil, yapmadıklarından da mesuldür. Allah (c.c.), bunun hesabını şartları yerinde olup da çaba göstermeyen kişilerden soracaktır.
Rabbim bizi duyarlı insanlardan eylesin, sapkın kisilerin ellerine düşmüş olan çocukları da muhafaza eylesin.
Âmin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.