ÖZGÜR KIZ/KADIN:

Paran cebinde kalsın, bırak artık rahatsın
Bu kız mal mülkü ne yapsın? Çalışır yapar
Tek taşını almış, tam turunu atmış
Yüreğin kaç karatmış? Bu kız onu sorar (Nil Karaibrahimgil)

ÖZGÜR OĞLAN/ ERKEK

Sevmediysen sözlerimi
Topla git hadi her şeyini
Bilemiyorum ne kadar sürecek
Toparlanması alması demini (Murat Boz)

Bu sözleri sadece şarkılarda mı duyuyoruz? Yoksa günlük hayatta erkekle kadını arasında geçen diyalog mu bunlar? Sokakta, evde, iş yerinde, parkta, msnde, şarkılarda özellikle genç kadın ve erkeğin arasındaki diyalog bunlar. Nasıl başladı ilişkileri ve nasıl bu noktaya geldiler? Nerede sevgileri ?  Ne oluyor bu genç kadına ve erkeğe?

Bir sabah uyandılar ve hayatlarına partide, arkadaş ortamında, okulda, işte, sokakta, nette birileri girdi. Girmesi ile iki kalp atmaya başladı ve birbirlerine her anlamda bağlanmaya başladılar. Zevklerinin aynı (tiyatro, yabancı müzik, dünyayı gezme) olduğunu hayatta amaçlarının aynı  (az çalışıp çok para kazanma) olduğunu birbirilerine söyleyip durdular. Peki bu kadar aynı olduğunu söyleyen kadın ve erkek nasıl ayrılma noktasına gelebilir ki?

Aynı mıydı söyledikleri, farklı mıydı? Ya da aynı ya da farklı söylemelerimi önemli miydi? Yoksa birbirlerini dinlemeleri, anlamaları ve temas etmeleri mi önemliydi? Söyledikleri aynı değildi, farklı da değildi. Çünkü genç kadın ve erkek birbirlerini dinlemiyorlardı ki, zihinlerinde yarattığı sevgiliyi karşısındaki bireyde görmeye, hatta hayalindeki gibi şekillendirmeye çalışıyordu. “Yok canım onu giyme, şu renk olsun, biraz kilo ver, al.” 

Hayal ettikleri kişileri göremeyince hayal kırıklığı ve güvensizlikler başlıyordu. Cep telefonundaki mesajları takip etmeler, birbirlerinin şifrelerini almalar, kime baktın öyle bakayım demeler, telefonuna dinleme cihazı taktırmalar, kamera koymalar çantalarına, hatta dedektif bile tutmalar. Acı ama gerçek.

 Birbirinle temas etmeyen, etmedikleri gibi birbirlerinin hayatına kendi hayatları gibi müdahale eden sözde özgür genç kadın ve erkek?. Sözde özgür diyorum çünkü kendileri ile de temas etmiyor genç kadın ve erkek.. Temas etmeyen biri nasıl özgür olabilir ? Duygusal, zihinsel, bedensel ne istediğini, neye ihtiyacının olduğunu farkında değil. Farkında değil çünkü sosyal baskı, yalnızlık, bastırılmış duygular, geçmişten getirdiklerini çözmüş değil. Çözemediği için de anlam veremiyor, kafası karışıyor, dinlemiyor, duymuyor, görmüyor , güvenemiyor, hayal kırıklığı yaşıyor , öfkeleniyor, bencilleşiyor  ve bitse de gitsem diyor..

Ve bir sabah uyanıyorlar ve hayatlarından partide, arkadaş ortamında, okulda, işte, sokakta, nette birileri çıkıyor… Çıkması ile temas etmeyen iki kalp kırılıyor ve özgür genç kadın ve erkek kendilerine “ne zaman doğru insana rastlayacağım ben” diyor.

Ne zaman mı? Kendinle temas ettiğin zaman. Onun ne zaman olduğunu da sadece sen biliyorsun…Belki sana son zamanlarda vizyonda çıkan ye, dua et ve sev filmi bu konuda bir kapı açar.