Bu günkü siyasi çalkantıların, (bir grupla hükumet arasındaki mücadelenin) başlangıç noktası gibi görünen “"Dershanelerin Dönüştürülmesi” kanun tasarısı" TBMM’inde görüşülmeye devam ediyor. Tasarıya göre, dershanelerin dönüştürülme süresi 2018' e kadar uzuyor. Tasarıda dershane sahiplerine, dershane çalışanlarına değişik alternatifler sunuluyor. Onların mağdur edilmemesi için tasarıya bir çok maddeler konmuş. "Arazi tahsisi, öğrenci yardımı, öğretmenlerini MEB e öğretmen olarak atanması…"  Bunlardan bazıları.  

                               Dershane Nire! Özel Okul Nire!

            Dershanelerle ilgili bu tasarıda ilginç bir madde var. Bu madde, özel okullarda öğretmenlik ve yöneticilik yapan eğitimcilerle ilgili. Özel okullarda görev yapan bazı öğretmenlerin  dikkatinden kaçmayan tasarıdaki bir maddeyi  kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Mevzuattan pek anlamam. Bunun içinde  25 yıllık öğretmenlik hayatımda idareci olmayı hiç düşünmedim. Bunu şunun için yazıyorum. Tasarıya ben de baktım. Hakikaten 14. Madde özel okulda görev yapan eğitimci arkadaşların kazanılmış bazı haklarının kaybına sebep olacak gibi görünüyor. (Eğer öyle değilse, yani böyle bir şey yoksa bu yazı yok hükmündedir.) Durum, öğretmen arkadaşlar ve benim anladığım gibi ise sayın vekillerimiz özel okul öğretmenlerini mağdur edecek böyle bir maddenin geçmemesi için gayret göstermeleri gerekmektedir.  Öyle ya, dershanelerle ilgili bir kanun çıkacak ama bu kanunda özel okul öğretmenleri hak kaybına uğrayacak! Olacak şey değil.  Dershaneleri dönüştürürken  konu ile ilgisi olmayan özel okul öğretmenlerini mağdur edilmeleri biraz garip bir durum değil mi? 

                                               İŞTE 14. MADDE

(T. C.BAŞBAKANLIK, Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü Sayı : 31853594-101-93İ 6 /2 /2014…)

MADDE 14- "Madde ile, özel okullarda görev yapan öğretmenlerin haftalık ders saati sayısının otuz saati geçemeyeceği hükmü ve özel okullarda yöneticilik ve eğitim öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre dengi resmi okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemeyeceği hükmü yürürlükten kaldırılmıştır..."

                   Bunun anlamı şu: Şu anda özel okullardaki öğretmenlere, okul sahipleri,  resmi olarak devlet okullarındaki öğretmenlerden  az ücret tahakkuk ettiremiyorlardı. Sigortayı da bu miktar üzerinden ödüyorlardı. 14. Madde bunu kaldırıyor ve öğretmenlerin elini  yöneticiler karşısında zayıflatıyor. Özel okullarda görev yaparak devleti büyük bir yükten kurtaran özel okul öğretmenlerinin haklı feryatlarının (iktidar, muhalefet fark etmez,) değerli vekillerimiz tarafından göz önüne alınacağını umarım. Devlet, bu kanunla dershanelere bazı katkılar sağlamakta ve bence doğru yapmakta. Hükumetimiz bu durumu vesile ederek özel okullara da teşvikler vermeli. Mesela  özel okula kayıt yaptıran öğrencilerin ücretlerinin bir kısmını , Özel okulda görev yapan öğretmenlerin sigorta primlerinin bir kısmını ödemek gibi. Dershanelere, dershane çalışanlarına, özel okul sahiplerine, bu jestler yapılırken özel okullarda görev yapan öğretmenlerde unutulmamalı. Şimdilik yapılacak en büyük iyilik kazanmış oldukları hakların ellerinden alınmamasıdır. Devlete yük olmadan eğitime katkıda bulunan bu fedakar eğitimcileri gözetmek, "sosyal devlet " sıfatı taşıyan devletin ana vazifeleri arasındadır.