Muhammed Ali USLU
NEDEN ORUÇ TUTARIZ?
NEDEN ORUÇ TUTARIZ?
Rabbimizin (c.c) emri, Peygamber Efendimiz (sav)’in sünneti olduğu için oruç tutarız.
ORUCUN FAYDALARI NEDİR?
1)Sağlığa faydaları
2)Ahlak ve iradeye faydası
3)İbadet oluşu ve ahirete faydası
1)Oruc’un sağlığa faydaları: İnsan vücudunda Allah’ın koyduğu bir “sindirim sistemi” ile insanın yedikleri vücutta sindirilir. Yalnız vücut her yediği yemeğin tamamını sindirmez, ihtiyaç anında kullanmak için bir kısmını organların çevresinde yağ olarak bir kısmını da hücrelerin içinde depolar. İnsan hiç acıkmadan sürekli yemek yerse depolama arttığı için vücutta birikme ve hastalıklar oluşur. Onun için belli sürelerle insanın 10-15 saat acıkıp vücudun kendi deposundan yemesine izin verilmelidir. Üstelik yine Allah’ın koyduğu “bağışıklık sistemi” ile vücut kendi deposundaki yiyeceklerden yerken sağlıklı hücreleri yemez, öncelikle hastalıklı hücreleri yer. Onun için oruç tutan insanın bedeni temizlenir. Bunu 2016 yılında bulan japon bilim adamı bu işleme “otofaji” ismini verdi ama biz Müslümanlar 1400 yıldır Peygamber Efendimiz’in (sav) bize bildirmesiyle bunu zaten biliyorduk.
Hadis-i Şerif: Oruç tutun ki sıhhat (sağlık) bulasınız. (Heysemî, 203 III, 179)
2)Orucun Ahlak ve İrade’ye faydası: İnsanın davranışlarının altında düşünceleri, duyguları ve istekleri vardır. İnsan duygu ve düşünceleriyle hareket ettiğinde genelde daha anlamlı hareket eder ama sadece istekleriyle hareket ettiğinde hata etmeye başlar. Onun için insanın kendi isteklerini kontrol etmesi ve doğru ise yapması yanlış ise yapmaması gerekmektedir. Buna bilim dünyası “haz erteleme becerisi” diyor ve insanlar bu konuda kendilerini geliştirmeye çalışıyorlar. Biz de buna “irade” diyoruz. İnsan oruç tutunca canının istediği yiyecek ve içecekleri yemeyerek, her ağzına geleni söylemeyerek, her istediğini yapmayarak sabrını ve iradesini güçlendirmiş olur. Böylece kendi isteklerini kontrol etmeye alışır, doğru ise yapar yanlış ise yapmaz. Sonuç olarak ahlakı ve davranışları güzelleşir.
Hadis-i Şerif: "Oruç (sahibini koruyan) bir kalkandır. Oruçlu, saygısızlık yapmasın, ahlâksızca konuşmasın. Eğer biri kendisiyle dövüşmeye veya sövüşmeye kalkışırsa, iki defa, "Ben oruçluyum" desin."
(Buhârî, Savm, 2)
Hadis-i Şerif: "Kim yalan konuşmayı ve yalan-dolanla iş yapmayı terketmezse, Allah o kimsenin yemeyi içmeyi bırakıp oruç tutmasına kıymet vermez." (Buhârî, Savm 8, Edeb 51)
3) Oruc’un ibadet oluşu ve ahiret sevabı: Dünya hayatı gelip geçici olduğundan fanidir. İnsan geçen zamanı kaybedince, zamanın hakimi değil bu hayatın içinde yaşayıp giden bir canlı olduğunu farkediyor. Eğer yaşadığımız vakitleri hayatın ve zamanın yaratıcısı olan Allah yolunda harcarsak ibadet etmiş oluyoruz. İbadet, hayırları yapmak ve haramlardan kaçmaktan ibarettir. Normalde ibadetler günlük hayatımızın bir kısmını oluştururken oruç tuttuğumuzda oruçlu olduğumuz her saniye her an bir ibadet yapmış oluyoruz. Hem de ihlaslı, içten bir ibadet. Çünkü insan kendi nefsi, istekleri birşeyleri istediği halde sırf Allah rızası için kendi nefsini ve isteklerini reddetmiş, her saniyesinde her anında Allah rızası için hareket etmiş bulunuyor. Rabbim hayırlısıyla nasip etsin, amin.
Hadis-i Şerif: "Her şeyin bir zekâtı vardır. Bedenin zekâtı da oruçtur."
(İbni Mâce, Sıyam: 44)
Hadis-i Şerif: "Cennet’te reyyân denilen bir kapı vardır ki, kıyamet günü oradan ancak oruçlular girecek, onlardan başka kimse giremeyecektir. Oruçlular nerede? diye çağrılır. Onlar da kalkıp girerler ve o kapıdan onlardan başkası asla giremez. Oruçlular girince o kapı kapanır ve bir daha oradan kimse girmez." (Buhârî, Savm 4; Müslim, Sıyâm 166.)
اللَّهُمَّ صَلِّ علَى سَيِّدنَا مُحَمَّدٍ وعلَى آلِ سيِّدنَا مُحَمَّدٍ
وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ
Muhammed Ali USLU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.