MHP Ateşle Oynuyor..!

MHP Ateşle Oynuyor..!

 

Bir anayasamız var.

12 Eylül darbesinin eseri.

Sadece 5 tane Paşa’nın hazırlattığı bir anayasa.

Kısacası darbe anayasası.

Yani askeri kafa anayasa.

Halka karşı yapılan bir anayasa.

Hiç tutulur bir tarafı yok.

O zamanda bu zamana kadar o anayasayla kimler oynamadı ki?

Hele hele unutulmaz rahmetli Turgut Özal’ın sözü;” bir kere delmekle bir şey mi olur?”

Herkes bir taraftan oynadı anayasayla.

Yeri geldi anayasayı delip delik deşik ettiler, yeri geldi bohçalı yama gibi yamaladılar.

Çünkü bu anayasa hiç halkın isteklerini yerine getirmiyordu.

Belli bir zihniyetin ürünüydü.

Halk daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlükten yana.

Kısıtlamaları, yasaklamaları, darbe çığırtkanlıklarını istemiyor.

Kime sorsanız anayasadan memnun değil.

Herkes dert yanıyor.

Buna rağmen darbe anayasasını savunan, onun için kılıç kuşanan aklı evveller var.

Bir cumhurbaşkanının bile halk tarafından seçilmemesini isteyen zavallılar yeni bir anayasanın olmaması için canhıraş çalışıyorlar.

Neden hem CHP hem de MHP sivil anayasayı istemiyorlar?

Neden takoz oluyorlar?

Bunların sivil anayasaya karşı olmalarını hiç kimse anlamıyor.

Tamam, kabul ediyorum CHP’nin tabanı genelde asker ve onun zihniyetinde olan kişiler.

Bunların istememesi normal amma MHP’ye ne oluyor?

MHP’nin tabanı 12 Eylül’den önce çile çekmedi mi?

En büyük darbeyi onlar yemedi mi?

Öyleyse niye böyle muhalefet yapıyor Sayın Devlet Bahçeli?

Bir de karşısına ülkücüleri alarak.

Bu Bahçeli’yi anlamak inanın mümkün değil.

Anlayan varsa beri gelsin.

Kendileri 6 Temmuz 1997 tarihinde MHP’nin başına geçti.

1995 seçimlerinde % 8 oy alan MHP’yi 1999 seçimlerinde % 18’e çıkartıyor.

Birdenbire % 10’luk bir artış oluyor.

2002 seçimlerinde tekrar bir inişe geçti MHP ve oyları % 8 oldu.

Bu sefer de % 10’luk bir düşüş oluyor.

Niye MHP’nin oylarında inişli çıkışlı bir durum oluyor?

Çünkü terör artışlarına paralel bir seyir izlemektedir MHP’nin oyları.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin hazırlatmış olduğu “Demokratik Açılım” kitabında aynen şunlar yazmakta;

Terörün artış gösterdiği dönemlerde MHP’nin oylarında bir artışın meydana geldiği görülmüştür. 12 Eylül 1980’deki askeri darbeden önce sağ - sol, komünist - antikomünist ve diğer çalışma alanları üzerinden siyaset yapan MHP, bu dönemde en yüksek oyunu 1977 seçimlerinde almış (yüzde 6.7), 16 milletvekili çıkarmıştır. Türk siyasi tarihinde ciddi bir varlık gösteremeyen MHP, Doğu ve Güneydoğu’daki terörün 90’lı yıllarda iyice tırmanmasıyla 1999 seçimlerinde tarihindeki en yüksek oy oranına ulaşmıştır (yüzde 18). 3 Kasım 2002 seçimlerinde 57. hükümetin 2. büyük ortağı olan MHP, başarısız performansı, Abdullah Öcalan’ın tutuklanmasıyla birlikte iyice azalan terör eylemlerinden dolayı yeniden barajın altında kalmıştır.

Açıkça görülüyor ki, MHP sosyal olaylar üzerinden beslenmekte.

Eğer terör artar, şehidler çoğalırsa MHP’nin oyları da bu paralelde artmakta.

Demek ki MHP’nin sivil anayasayı istememesinin ana sebebi burada yatmakta.

Gerçek MHP’liler, gerçek ülkücüler hiçbir zaman terör istemezler.

Onlar sadece vatanını düşünürler.

Koltuk sevdalısı veya ihale sevdalısı değillerdir.

Önce istifa edip de sonra yüzsüzlük yapıp tekrar geri gelmezler.

İşte böyle gerçek ülkücü olan ve başlarında Av. İrfan Sönmez’in bulunduğu toplam 39 kişi deklarasyon yayınladılar.

Deklarasyon metninde şu ifadeler yer alıyor: "Türkiye bir yol ayırımındadır. Ya darbeleri ilelebet tarihe gömecek ya da darbelerle yaşamaya, öz vatanında esir muamelesi görmeye devam edecektir. Darbelerle hesaplaşmanın yolu, darbecileri sanık sandalyesine çıkarmaktır. Bu bakımdan biz, 12 Eylül uygulamalarının mağduru Türk milliyetçileri olarak, Anayasa'nın geçici 15. maddesinin kaldırılmasıyla ilgili düzenlemeyi ve anayasa taslağında hedeflenen değişiklikleri destekliyor, 12 Eylül mahkemelerinin verdiği kararların tüm sonuçlarıyla yok sayılmasını temenni ediyoruz. Bu tavrımız, ne bir partinin yanında olmak ne de bir partinin karşısında olmaktır. Bu tavrımız millî iradeden, milletin sözünün bütün sözlerin üstünde tutulduğu bir Türkiye'den yana olmaktır. Bu tavrımız, inançlarına ipotek konulan mazlum bir milletin hukukundan yana olmaktır. Bu tavrımız insan merkezli bir anayasadan, milletinin hâdimi bir devletten yana olmaktır. Bu düşüncelerle biz, 12 Eylül cuntasının mağduru ülkücüler ve Türk milliyetçileri olarak, mevcut anayasa değişikliği taslağına destek verdiğimizi, bu deklarasyona imza atarak bütün Türkiye'ye ilan ediyoruz."

Onun için derim ki;

Merkezdeki Sayın MHP’li dostlar;

Kim ne derse desin siz halkın sesine kulak verin.

Halk için özgürlük isteyin, demokrasi isteyin.

Yeni anayasanın olması için tabanınıza, gerçek ülkücülere muhalif olmayın.

Eğer inadınız devam ederse, 2002 seçimlerindeki % 8 oyu bile bulamazsanız.

Halk sizi bir daha sandığa gömer ve bir daha o sandıktan çıkamazsınız.

Bunu çok iyi bilin.

 

 

NOT      : Bu akşam (13.Nisan.2010, Salı) saat 21.00 – 23.00 arasında Seyr FM’de Sayın Recep Koçak Bey’in “İyiliğin Seyr Hali” adlı programa davetliyim. Seyr FM’e www.seyrfm.com  adresinden ulaşabilirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
15 Yorum