Adnan Zeki BIYIK
Kafa Patlatan Seçim Müzikleri
Kulaklarımızı iğfal eden bol gürültülü seçim müzikleri ruh ve bedenlerimizde ne denli tahribatlar yaptı anlatamam. Bu konuda toplumun kahir ekseriyeti sanırım aynı fikirdedir. Dairede, büroda, ofiste çalışırken evde, yolda vs ortamlarda insanlarla konuşurken, veya sakin sakin düşüncelere dalmışken bir parti arabası geçiyor. Müziğin sesini öyle bir açmış ki bir yerlerine dinamit konmuş şahıs gibi höykürüyor, tüm sokakları kaplayan canavar böğürtüsü….
O kadar güçlü ki ses sizi tavşan gibi veya çekirge gibi zıplatıyor…
Yahu kardeşim memlekette kalp hastası var, tansiyon hastası var, panik atağı var…Ayıp ya, kul hakkı bu ya…Yaklaşık 2 aydır gürültüler zaten psikolojisi kayık, siniri bozuk, sakinleştirici kullanan halkımda stresi tavan yaptırdı.
Birader! Gündüz gürültüden gına geldiğimiz yetmiyormuş gibi bir de akşamları ekliyorlar gürültülerine…
10 gündür Almanya’da konferans-vaaz, kermes vesilesiyle bulundum. İnsanlar biribirine o kadar saygılı ki bu gürültüleri orada asla yapamazsınız, hele Pazar günü bir gürültü yap hemen polizei (polis) tepenize çöker, kodesi boylarsınız.
Ama benim ülkemde ne yazık ki çalınan seçim şarkıları, asılan naylon parti bayraklarıyla insanların oyunu alacaklarına inanan siyasilerimiz var.
Hele şu trilyonlarca lira parti bayraklarına harcanarak israflar yapılıyor ya külliyen haram işleniyor vallahi…
Yahu hemşehrim! Sen bayrağı çok asınca, petrol artığı necislerden yapılmış naylonları sallandırınca sana oy mu vereceğim ben?
Allah aşkına bizi (halkımızı) aptal yerine koymayı bırakın. Biz tüm partilerin ekranlardan, internetten, gazetelerden takip ediyoruz ki zaten…
Buralara hazineden ayrılan paralarla memlekete orta ölçekli 500 ile 1000 arası fabrika kurulur. Yazık bu milletin paralarına.
Bu bayraklara harcanan paralar kanunen muvafık olsa da dinen asla caiz değildir. Bunların çoğu seçimden sonra çöplere gidiyor, bu israftır. İsraf da Kuran-ı Kerim’de yasaklanmıştır. Müsriflere Kuran-ı Kerim “Şeytanın Kardeşleri” sıfatını vermiştir. (İsra Sûresi)
Milyarlarca lirayı bu çöpe giden naylonlara gömenlere sesleniyorum,
Eğer bu ülkeyi seviyorsanız, hiçbir partiye böyle bir para verilmesin. Bu paralar yarınımız, istikbalimiz olan gençlere/üniversite öğrencilerine özellikle de yetimlere, garibanlara burs olarak verilsin.
Herkes propagandasını kitle iletişim araçlarını kullanarak yapsın.Teknoloji çağındayız hani…
Bu miting işlerinin de insanların hukukuna aykırı tarafları var, bugün kızımla telefonda konuşuyordum, üniversiteyi okuduğu şehirde büyük bir miting yapmışlar, dağı bayırı, yolu sokağı kapatmışlar. Kızım dedi ki taaa nereleri dolanarak okulumuza gittik. Hepsi de söylenerek, kahrederek geçip gitmişler. İnsanlar işine gidecek, okuluna gidecek, hastaneye gidecek hastalara, engelllilere buradan geçemezsin burada miting yapılacak deniyor….İşte kul hakkı…
Git mitingini şehrin kenarında yap. Seni seven, destekleyenler oraya gelir. Milletin hukukuna neden tecavüz ediyorsun. Bunlar bana göre kul hakkıdır, insan hakları ihlalidir. Benzer durumlarla ben de karşılaştım. Demokratik haklarımızı başkalarının haklarına saldırmadan, insanları rahatsız etmeden, savunabiliriz…Milletin yolunu kapatmaya kimsenin hakkı yoktur.
Netice-i kelam Pazar günü seçim olacak biz de gürültü kirliliğinden ve kamu hakkı ihlallerinden kurtulacağız inşallah.
Yazımı bitirirken merakımı mazur görün, okuyucularımın içinde bilen varsa yorumlara yazsın; Avrupa’da veya diğer yabancı ülkelerde seçim müziği diye bir şey var mı? Varsa bizdeki gibi insanların beynini oyan, kemiren cinsten mi?
Sokakları naylon yığınına dönüştüren bir memleket görmüşler mi?
Zihinlerimizi iğfal, iğdiş, izac edici tüm menfi taraflarına rağmen halk iradesinin tecelli edeceği genel seçimlerin ülkemize, vatandaşlarımıza ve yurtdışındaki gurbetçilerimize güzellikler getirmesini diliyorum.
Allahın sevgisi üstünüzden eksik olmasın sevgili okuyucularım.
Not: Yazımız hoparlörlerini son ayar açan tüm partileri ve bu tip gürültü yapan anonsçuları kapsadığı gibi, pazarda kulağımın zarını patlatırcasına “Haydi patatese gel, Kuzu haşlama bunlar” diye bağıran lüzumsuzları da şamildir. Bir de maç sonrası galibiyetini gecenin bir yarısında arabalarla konvoy yapıp havaya silah atıp, serseri kurşunuyla masum sabileri balkonda öldürerek kutlayan, beraberinde de it gibi bağırarak çevreyi rahatsız eden, asayişi bozan çevre katliamcısı herkesi kapsamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.