İmam Serahsi’nin diyarından

2012 yılının son günlerinde Kırgızistan’ın Oş şehrinde dönemin Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez çok önemli bir açılış merasimine şu sözlerle başlıyordu;

“Bugün burada İslâm medeniyetinin kubbesini ayağa kaldırmış Maveraünnehir âlimlerinden, kaynaklarımızda "İmamların güneşi" olarak kendisinden bahsedilen Ebu Bekr Şemsü`l-eimme Muhammed b. Ebû Sehl es-Serahsî`nin türbesinin açılışı münasebetiyle toplanmış bulunmaktayız.”

Oş şehrine 54 km. mesafedeki Özgen kenti sınırları içerisinde bulunan kabir üzerine bir türbe inşa etme kararını nasıl verdiklerini ise şöyle izah ediyordu Görmez Hoca;

“İmam Serahsî`nin hayatı ibretlerle doludur. En zor şartlarda dahi ilmin tahsil edilebileceğini ve ciltler dolusu kitaplar yazılabileceğini bizlere göstermiştir. İmam Serahsî, hapislerde, kuyularda talebeler, âlimler yetiştirmiş, muhalled eserler vücuda getirmiştir. 30 ciltlik Mebsut`unu kuyularda yazmıştır.

Biz İmam Serahsî`nin kabrini 2003 yılında bir sempozyum sonrasında ziyaret ettik. Ve İmam Serahsî`ye yaraşır bir türbe inşa etmeye karar verdik. Kabrin yakınındaki evleri istimlak ettik. Türkiye Diyanet Vakfımız böyle bir görevi üstlendi. Allah`a hamdolsun bugün bu türbenin açılışını gerçekleştiriyoruz.

Bu vesile ile İmam Serahsî`yi rahmet ve şükranla yâd ediyorum. Türbenin inşası süresince başta Kırgızistan`ın çok kıymetli devlet büyükleri olmak üzere emekleri geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Türbenin, Maveraünnehir`de yeni İmam Serahsî`lerin yetişmesine vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.”

Diyanet Vakfı’nın web sitesinde yer alan açılış haberinde büyük İmam’ın türbesinin açılışında kimlerin hazır bulunduğu ise şu satırlarla haber veriliyordu;

“Diyanet İşleri Başkanı ve Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Görmez, Özgen kentinde bulunan İmam Serahsî`nin türbesinin açılış töreni öncesi Karahanlılar`dan kalma tarihi mekânları da ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı. Öğle namazını Özgenlilerle birlikte kılan Başkan Görmez'in Kırgızistan temaslarına Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Dış İlişkiler Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Paçacı, Kırgızistan Din Hizmetleri Müşaviri Orhan Genç, 29 Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Kâfi Dönmez, TDV Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Tutkun, Prof. Dr. Cevat Akşit, Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Abdülkadir Özkan ve akademisyenler de eşlik ediyor.”

Deniz Feneri Derneği’nin kurban görevlisi olarak gittiğim Kırgızistan’da benim için en etkileyici ziyaret İmam Serahsi’nin Özgen kentinde bulunan kabrine yaptığımız ziyaretti. Büyük çilelerle yazılmış tefsirin hikayesini biliyordum. Serahsi’nin türbesi başında Fatiha okuma fırsatı veren Rabbime hamdettim, şükrettim. Türbenin yapımında emeği ve katkısı olan herkesi şükranla yad ettim. Diyanet Vakfı yetkililerini bu vesileyle tebrik ediyorum. Zira türbeyi yapmakla kalmamışlar, çevreden satın alarak yıktıkları evlerin yerine bir külliye inşa etmek için hazırlıklara devam ediyorlarmış.

Diyanet Vakfımıza ve Türkiye’ye yakışır bir iş yapılmış, bize yakışır hazırlıkların devam ettiğini öğrenmek gözlerimi yaşarttı.

Kırgızistan’a yolu düşecek herkesi Bişkek’ten Oş’a 45 dakikalık bir uçak yolculuğu yaparak Prof. Dr. Cevat Akşit Hoca’nın büyük bir titizlikle günümüz Türkçesine kazandırdığı Mebsut isimli dev eserin müellifinin kabrini ziyarete davet ediyorum.

Kırgızistan seyahatine Van eski Belediye Başkanlarından araştırmacı yazar Aydın Talay Bey ve Hukuk fakültesi öğrencisi Muhammed İkbal Albayrak’la birlikte gittik. Başkent Bişkek’te ve Oş’ta ev sahibimiz Oktay Çetin Bey ve ekibine, Gençliğe Yardım Fondu’ndan Bakıt kardeşimize ve Oş Devlet Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Demir Corobekov Bey’e teşekkür ediyorum.

Kırgızistan, kendimizi evimizde hissettiğimiz güzel bir diyar. İnsanları misafirperver, güler yüzlü ve sıcak kanlı.

Oş’ta kestiğimiz kurbanları organize eden Demir Hoca şen şakrak, hoşsohbet bir akademisyen ve idareci. Arabasında Türkiye’den kalabalık bir sanatçı grubunun şarkılarını CD’lere yüklemiş, Türkiye’den giden konuklarına sürpriz yapıyor, şaşırtıyor.

Türk Cumhuriyetlerinden Azerbaycan ve Özbekistan’a merhum Prof. Dr. M. Es’ad Coşan Hocamızla birlikte kalabalık bir ekiple 1991 yılı Eylül ayı sonunda gitmek nasip olmuştu.

Geçen yıl Kazakistan’da kurban görevlisi olarak Alma Atı, Çimkent ve Türkistan’ı görmek, Hoca Ahmet Yesevi’nin kabrini ziyaret etmek kısmet oldu.

Gidemediğimiz bütün kardeş coğrafyalar ise gönlümüzde. Oralara da ilk fırsatta ulaşıp kardeşlerimizle kucaklaşmayı ümid ediyorum, diliyorum.

Son yıllarda çoğu zaman yardım vesilesiyle gittiğimiz gönül coğrafyamızdaki ülkelerdeki kardeşlerimiz yardımdan daha fazla bizim oralara gitmiş olmamızla ilgileniyor, kendilerinin varlığını hatırlamış olmamıza seviniyorlar.

Yolumuzu gözleyen kardeşlerimizi daha fazla bekletmemek için şartları zorlamalı, fırsatları kollamalı. Zira Rabbimiz bizim birbirimizi sevmemizi ve koruyup kollamamızı, birbirimizin dediye dertlenmemizi emrediyor.

Şimdi acil konumuz budist zulmünden kaçarak Bangladeş’e sığınan Arakanlı kardeşlerimiz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.