Ünal SADE
III. SELİM / İKİ ASRIN DÖNEMECİNDE İSTANBUL
III. SELİM/İKİ ASRIN DÖNEMECİNDE İSTANBUL
“Dünya geçicidir, ne kadar yaşansa ölüm kaçınılmazdır. Ecel insanlar için bir defa gelir, eceli gelmeyen ölmez ve öldürülemez.”
Cumhuriyet tarihimizde tıpkı III. Selim gibi yenileşmenin simgelerinden olan ve şüpheli bir ölümle aramızdan ayrılan Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın kendisine yapılan suikast sonrasında söylediği sözler benzeri bu cümlenin sahibi Sultan III. Selim’dir.
Sultan III. Selim yakın dönem tarihimizin en önemli hükümdarlarındandır. Devleti yeniden yapılandırma çalışmalarının en önemli dönüm noktalarındandır. Babası III. Mustafa oğlunun atası Yavuz Sultan Selim gibi bir cihangir padişah olacağı ümidiyle Selim ismini verdiği III. Selim…
Yeniçeri Ocağının kötü gidişine dur diyebilmek için kurmak istediği Nizam-ı Cedid hayali sonunu getirdi. 28 Temmuz 1808’de feci şekilde şehid edildi.
13 Kasım 2006’da Avrupa Birliği Konseyi’nin, İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmasını onaylaması üzerine İstanbul’u Avrupa Kültür Başkenti olarak hazırlamak, 2010 yılında yapılacak etkinlikleri planlamak ve yönetmek, kamu kurum ve kuruluşlarının bu amaçla yapacakları çalışmaları koordine etmek amacıyla bir yapıya ihtiyaç duyulmuştur.
Bu amaçla 2 Kasım 2007’de 5706 sayı ile onaylanan İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Hakkında Kanun ile İstanbul 2010 Kültür Başkenti Ajansı Kurulmuştur.
Ajans hazırladığı takvimle yüzlerce etkinlik planlamış (sergi, sempozyum, konser, festival, spor, atölye vs) ve bu etkinlikler yavaş yavaş hayata geçirilmeye başlanılmıştır.
Bu ürünlerin bir tanesi de Sultan III. Selim’in ölümünün 200. yılı için hazırlanan III. SELİM İKİ ASRIN DÖNEMECİNDE İSTANBUL isimli prestij kitap olmuştur.
Zengin içeriği ve görsel zenginliği ile başlı başına bir sanat eseri olan kitap Değerli dostum
Prof.Dr. Kemal Beydilli “Kendi Kaleminden III.Selim”
Prof.Dr. İskender Pala “Selim-i Salis’e Dair” (Daha ziyade şair yönü)
Doç.Dr. Erhan Afyoncu “III.Selim Dönemi İç ve Dış Olayları”
Dr. Fatih Yeşil “Nizam’ı Cedid”
Yrd.Doç.Dr. Gözde Ramazanoğlu “Nizam’ı Cedid Kenti: Selimiye”
Prof.Dr. Nuran Yıldırım “Tıpta Moderleşme ve III. Selim”
Prof.Dr. Mehmet İşpirli “Uleme ve III. Selim”
Prof.Dr. Kemal Beydilli “III.Selim’in Bastırdığı Kitaplar ve Atlas-ı Kebir”
Mehmet Güntekin “Dahi Bir Sanatkar III.Selim”
Beşir Ayvazoğlu “Şeyh Galip ve III. Selim”
Dr.
Dr.Coşkun Yılmaz-Uğur Demir “III.Selim ve İstanbul”
Dr.Fatih Yeşil-Ahmet Önal “Seçilmiş Kaynaklar”
Başlıklarını hazırlamışlar.
Böylesi zengin bir eseri tanıtmak gerçekten çok güç.
Eserin ortaya çıkmasında çok önemli bir emeğe sahip olan Dr.Coşkun Yılmaz’ın kitabın önsözünde yer alan aşağıdaki değerlendirmesini kitaba ilişkin en iyi tanıtım cümlesi olacağını düşündüğümden aynen aktarmak istiyorum.
“III.Selim’i, yakınlarını, oturduğu, validesiyle dertleştiği, tamburunun tellerine dokunduğu odaları, pabuçları, entarileri, mücevherleri, hatt-ı hümayunları, fermanları, beratları, bastırdığı paraları, kitapları, kaftanı, sabrını yoldaş kıldığı –muhteşem- tesbihleri, zamanı gözetlediği saatleri, hiç bir hedefi ıskalamadığı tüfeği, halkının ırzına musallat olan sokak kabadayısını ikiye biçen kılıcı, oklarının eriştiği yerleri –bu silahları çok iyi kullandığı kendi beyanıdır- ebedileştirmek üzere –şimdilerde üzerine evler- dikilmiş nişan taşları, -artık suyu akmayan- çeşmeleri, sebilleri, camileri, tebdilen gezdiği sokakları, payitahtının eşsiz manzarası, boğazı, sarayları, köşkleri, kışlaları, türbe ve dergahları, hisarları, kuleleri; hulasa farklı kültür, tarih ve coğrafyası içinde her şeyi ile ve insanları, bu kitapta okurların gözleri önünde akıp gidecektir.”
Kitabı okuyanlar;
1- III. Selim’in hayat hikâyesi bağlamında devleti yeniden yapılandırma ve yenileşme tarihine detaylı bir bakış açısı atabileceklerdir.
2- Sıradan bir padişah olarak bildikleri ismin arkasında yatan bestekâr ve sanatkâr ruhun esintilerini içlerinde hissedecekler.
3- III. Selim’in dünyasını, dönemini ve İstanbul’u görünür kılmak üzere doyurucu bir görsel malzeme ile zenginleştirilen kitabı okuyanlar bu anlamda sanki bir “müze” ziyaretine gitmiş gibi olacaklar ve gözleri de döneme adeta şahit olacaktır.
4- Meraklıları ve araştırmacılara kolaylık sağlamak için “tek çatı altında” iki dilde Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanan kitaptan bu anlamda da faydalanabilecektir.
Amacım bir merak uyandırmak. İlgilisini ancak kitabı eline alıp sayfaların içerisinde dolaşmanın tatmin edeceğini de biliyorum. Ancak bu durumda okuyucu
Kitaba emeği geçenlere teşekkür etmeyi kendi adıma da borç bilir hepsine hayırlı uzun ömürler dilerim.
(İstanbul 2010 İstiklal Cad. Atlas Pasajı Nr:131 Beyoğlu/İSTANBUL)
OTEL VE KÜTÜPHANE
Değerli Dostlar,
Bir prestij kitap olan III. SELİM İKİ ASRIN DÖNEMECİNDE İSTANBUL’un tanıtımından sonra bir gözlemimi de sizlerle paylaşmak istedim. Son dönemde çokça seyahat ediyor ve Türkiye’nin her yerinde farklı otellerde konaklamak durumunda kalıyorum. Son seyahatimde Bursa’da konakladığım Marigold Otel Çekirge semtinde termal özellikli beş yıldızlı güzel bir otel…
Marigold Otel’i sizlere dikkat çekmemin sebebi ne konforu ne de termal olması. Bu özelliklere sahip pek çok otel olduğunu biliyorum.
Marigold Otel’de hiçbir otelde görmediğim bir hizmet beni çok etkiledi…(Başka varsa da ben bilmiyorum)
Otellerde her hizmet verilir ama kültür hizmetleri nedense tatil kavramının adeta dışındadır. Marigold’da karşıma çıkan “kütüphane” beni hem şaşırttı hem de çok sevindirdi.
Marigold Otel’in Şirin Kütüphanesi
Otelin kütüphanesi öyle laf olsun diye gözden uzak bir yere de konmamış. Otelin giriş katında ışıklı ve konforlu bir kütüphane oluşturmuşlar. Belki şimdilik kitap sayısı çok fazla değil ama yaklaşım beni çok ümitlendirdi. Geliştireceklerinden şüphem yok…
“Marifet İltifata Tabidir” ilkesinden hareketle Marigold Otel’in tüm yetkililerini buradan kutlamak istiyorum.
Beş yıldızlı otellerde konaklayan dostlarımdan da bir ricam var. Bundan böyle kaldığımız otellerde mutlaka müşteri formu dolduralım ve bu otellerde her şey varken bulunmayan iki şey için talepte bulunalım.
Kütüphane ve Mescit…
Israrla istersek bir zaman sonra bu hizmetleri önemseyen otellerin sayısında artış olacağını ümit ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.