Fatma Ç. KABADAYI
HEY GİDİ KÜFÜRBAZ GENÇLİK!
Geçenlerde toplu taşıma araçlarından birinde gördüklerim ve duyduklarım karşısında küçük dilimi yutacaktım. Gerçi yenilir yutulur cinsten değildi.
Çocuklarımızı küçük yaştan itibaren hep “İyi arkadaşlar edin, kimseden bir şey alıp yeme, kendine dikkat et, özel bölgelerini koru,” gibi sözlerle yetiştiririz. İsteriz ki onlara kimse zarar vermesin, tırnağına diken batmasın, gözüne güneş kaçmasın, ayağına soğuk hava geçmesin, evde aldığı terbiyesi ve masum kişiliği ile büyüyüp olgunlaşsın. Büyüdüğünde de her türlü tehlikeden kendini koruyabilsin.
Yazık ki ve ne acı ki günümüzde bu hiç mümkün görünmüyor.
Küçük yaştan itibaren girdikleri çevrelerde, öğrendikleri garip hareketlere utanç verici sözler ekleniyor. Bizim zamanımızda dil çıkaran çocuğa bile uyarı verilirken şu durumda ne gibi bir uygulama yapılabilir merak ediyorum. Ve biz bununla toplu halde baş edemezsek yok olup gidecek gençlerimiz.
Gerek arkadaş çevrelerinden gerekse her cümlenin sonuna küfür kısaltmaları ekleyen sosyal medyada öğrendikleri bozuk Türkçelerle öyle bir nesil geliyor ki akla zarar… Allah’ım sen büyüksün diyorum.
Sizlerle paylaşmak istedim üzüntümü.
Dolmuş henüz hareket bile etmemişken yüksek sesle konuşması herkesin dikkatini çekmişti zaten. Üstelik kavga tarzı sözleri ve hararetli konuşmaları ile eminim benim kadar bütün yolcuları rahatsız etti. Arkamda oturuyorlardı ve arkadaşlarıyla attığı kahkahalar, telefonu kapattıktan sonraki alaycı sözleri ve bir erkekten dahi duyamayacağınız türde küfürler. Buna inanın: bir erkek dahi bunu söylemez ki cinsiyetinin farkında değilmiş gibi seçtiği kelimeler…
İnsan hemcinsinden utanır mı?
Yeminle utandım. Ben şoförün yerinde olsam aracı durdurur ve indirirdim. Duymazlıktan mı geldi çok mu karşılaşıyor bu türlerle hiçbir fikrim yok. Hele öyle bir cümle söyledi ki başımı hızla çevirdim ve gözlerimi kısıp kaşlarımı çatarak yüzüne baktım. Eminim o cümleden sonra başkaları da bakmıştır.
Gencecik güzel bakımlı bir kızdı. Yanındakilerin gazına mı geliyor, onlara kendini bu şekilde sevdirmeye mi çalışıyor, dünya umurunda değil mi, alay etmekle kendini güçlü mü hissediyor hiç anlayamadım. Fakat böylesine bir genç kızın bütün çevreye zararı dokunacağından adım gibi eminim. Gittiği her yeri kirleteceğini düşünüp kahroldum. O bakışımdan sonra nerede olduğunu hatırlamış olmalı ki yüksek sesi kısıldı, fısıltılar başladı.
Zaten daha fazla devam etse konuşarak uyarmak zorunda kalacaktım. Peki ne diyecektim?
“Yavrum, bu güzel yüzüne bu sözler yakışıyor mu?”
“Toplum içinde böyle yüksek sesle konuşmanın görgü kurallarına aykırı olduğunu hiç mi bilmiyorsun?”
“Bu seviyesizce konuşmaların ile arkadaşlarına kötü örnek olduğunun farkında mısın?”
Hatta “Sen bu tür sözleri ağzına almaktan utanmıyor musun? Bunları nerden öğreniyorsun?”
Peki benim sözlerim onu etkiler miydi? Sanmıyorum, böylesine vurdumduymaz yetişen gençlerin tek yapacağı öğüt verenlerle de alay etmek olur. Belki de “Sana ne be abla, keyfimin kahyası mısın? Sen önüne bak” gibi laflar da söyleyecektir. Hatta hatırlar mısınız bu yıl haziran ayında küfürlü konuşmalarına dayanamayıp gençlere uyarıda bulunan bir Kayserili vatandaş gençler tarafından otobüste bıçaklanmıştı. Kimse kimsenin bu iğrenç ötesi telaffuzlarını dinlemek zorunda değilken…
Bu kötü deneyimimde acaba en çok ailesi kendi çocuğunu tanıyor mu diye merak ettim. Bence tanımıyorlar. Gençlerin ev halleri dışarıdaki gibi olmuyor.
Bundan birkaç hafta önce bir servis şoförü arkadaş anlatmıştı: “Kızlar öylesine küfürbaz olmuş ki hocam, servisin içinde erkekler utanıyor!”
İnanamamıştım. Abarttığını düşünmüştüm ama az bile söylemiş.
Bilmiyorum okuldaki eğitimlerimizin, öğretmenlerimizin çabalarının, rehber öğretmenlerin yol göstermelerinin kaç kişiye fayda sağlayacağını ama tek bildiğim ve çok acı olan: Gençlik mahvoluyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.