PKK ve onun hempalarının gerçek amaçları son altı aydır daha bir belirgin hale geldi. Bölge halkının tarihte uğradığı haksızlıkları kendine manivela yapan bebek katillerinin gerçek amaçları, gerçek hedefleri son 4-5 aydır daha da bir netleşti. Bu katillerin gerçek amaçları ne devlet kurmak, ne özerklik ne Kürt halkı” . Bunların tek amacı var Türkiye’yi zayıflatmak. Çünkü onlarda biliyorlar ki Türkiye’de bu gün ne özerkliğe, ne öz yönetime ihtiyaç var,  ne de bölge halkının böyle bir isteği mevcut. Bölge halkı son yıllarda yapılan çalışmalarla devlete daha fazla bağlandı. Türki’ye geçmişte uzunca bir süre inkâr, asimilasyon politikaları izlenmiş. İnsanların en tabi hakları olan kendi anadilleri ile konuşmaları yasaklanmıştı. Bu yanlış politikalara son veren Ak parti hükümetidir.

         Ak Parti Hükümeti zamanındadır ki Kürtçe Tv ler açılmış, Kürtçe radyolar, Kürtçe gazeteler rahatça yayın yapmaya başlamış, Kürtçe kurslar açılmasına izin çıkmış… Doğu, Güneydoğu eskiden Türkiye’nin diğer bölgelerine yol, eğitim, ulaşım, sağlık ve devlet yatırımları açısından bayağı geri bir yerdi. Son yıllarda bu eşitsizlik büyük ölçüde giderilmeye çalışıldı. Bölgeye yapılan yollar, barajlar, hastaneler, okullar, hava alanları bölge halkının devlete yakınlaşmasını sağladı.  Barış süreci döneminde Devlet, iyi niyetli yaklaşımlar sergiledi. Kardeşlik projesi ile bölge barışı ve huzuru tattı.  

Devlet, halkın huzuru için PKK’nın bazı yamukluklarını görmezden geldi. (Tabi bu durumun yanlış olduğu, bu durumun gaflet olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor.) Barış süreci devam ederken Suriye’deki gelişimlerin etkisine kapılan pkk ve hempaları özlerindeki katillik ruhunun etkisi ile  tekrar kana, tekrar katilliğe başladılar. Dünyada hiçbir devletin kabul etmeyeceği bir eyleme giriştiler. O eylem, bölgedeki şehirlerin bazılarında, öz yönetim ilan ederek, meşru devlet güçlerinin oraya girmesini engellemeye çalışmaktır. Hendekler kazarak, hendekleri patlayıcılarla doldurarak, askerlere karşı siperler kazıp, barikatlar kurarak egemenlik iddiasında bulunan bebek katilleri bölgeyi kan gölüne çevirdiler.

         Avrupa’da, Amerika’da teröre karşı alınan tedbirleri hep birlikte görüyoruz. Dünyada hiçbir normal devlet PKK nın yaptığı çalışmalardan hiç birine izin vermez. Değilse zaten devlet özelliğini kaybetmiş olur. Buna rağmen batı, batıcılık ve demokrasi namına, T. C Devletinin meşru bir şekilde yaptığı mücadeleyi kınayan, buna karşılık katil örgüte ses çıkarmayanlara ne denir?  Hendeklere, barikatlara, yolları delik deşip etmelere, okulları, hastaneleri, hatta ve hatta CAMİLERİ yakmalarına, ambülansları vurmalarına ne dersiniz?   Eline kaleş, biksi ve envai çeşit, Silah alıp askerimizin, polisimizin şehit olmasına sebep oluyor. Gencecik fidanlar, bu hendeklerin arkasına saklanan katiller tarafından kara toprağa gömülüyor. O gencecik fidanlar, arkalarında gencecik eşler, tazecik yavrular, aksakallı, beyaz örtülü yaşlı ebeveynler, mahzun, boynu bükük, gözü yaşlı kala kalıyorlar. Bu pis kavga ( anlamsız isyan) şehirlerin harap olmasına, masum sivillerin maddi manevi büyük kayıplara uğramasına neden oluyor. Devletimizi, milletimizi, ümmetimizi büyük maddi kayıplara uğratan “hendek siyaseti” sadece bölgeye, sadece Türkiye’ye, sadece Ortadoğu’ya değil tüm ümmete azim zararlar verdiriyor.

         Eğitime, sağlığa, yola, köprüye, baraja, spora, açlığa harcanacak paralar, çağdışı bir sistem (Marksist Leninist uğruna ) kurmak isteyen, kandırılmış, beyinleri yıkanmış teröristlerle mücadeleye harcanıyor. Bunların hepsi bildiğimiz şeyler, bilmediğimiz ise bu hendek Siyasetini ortaya çıkardığı “DEVELER”.  Etrafınıza dikkatli bakın bu develerden ne kadar var .