Demokratik toplumlarda anayasa ve diğer tüm yasalar toplum refahı adına toplumun temsilcileri tarafından hazırlanır, kanunlaşır ve yürürlüğe girer.

Meclisler bazı hassas konuları doğrudan halka arz ederek halkın rızasını alırlar.

Türkiye tam böyle bir karar aşamasındadır. Bu güne kadar parlamenter sistemin tıkandığı zamanlar da göz önüne alınarak Başkanlık sistemi üzerinde yapılan çalışmalar Meclisten geçti. Meclis bunu direk uygulamaya koyar mıydı, koyardı ama hassas konu nazarı ile bakıldığı için referanduma gidiliyor.

Şimdi oylama özellikle hayırcıların iktidar ile hesaplaşma kampanyasına dönüşmüş durumda.

CHP ve terör örgütü PKK’nın resmi kolu HDP bu işte başı çekiyor. Gene koalisyonlar olur mu,

 Gene bulanık suda balık avlar mıyız derdi içindeler. Evet çıkarsa ülke bölünür diyenler; yani esas bölücüler nedense hayır cephesinin tutmuşlar.

ŞAFAK PAVEY'DEN HAYIR ÇAĞRISI

Toplantıda konuşan Şafak Pavey de "Anayasalar asla ve asla toplumu tehdit ederek yapılmaz. Tam tersine toplumun bir arada ve ortak kurallarla yaşamasını farklılıklarıyla yaşamasını düzenler. Bu nedenle ortak geleceğimiz için hep birlikte 'hayır' diyoruz" şeklinde konuştu.[1]

Yukarıdaki habere cevap hakkı doğdu.

CHP’nin memleket gerçeklerinden ne kadar uzak ve zavallı olduğunu izah etmek lazım.

Bu güne kadar tüm anayasalar darbeciler tarafından yapıldı BU BİR.

12 Eylül darbecisi Kenan Evren “siviller anayasa yapamaz” dediğinde en çok bağırıp çağıran, Kenan Evren’in söylemlerinin antidemokratik bulan CHP idi. BU İKİ.

Gelin demokratik bir anayasa yapalım diyen CHP idi. BU ÜÇ.

RTE (Recep Tayyip Erdoğan) Cumhurbaşkanı olmasın diyenler CHP’li idi. BU DÖRT.

RTE Başkan olmasın diyenler de CHP’li. BU BEŞ.

Onların ifadesi ile RTE zaten Cumhurbaşkanı.

Zaten tüm yetkiler elinde. Geleceği yere gelmiş.

Derdi mevki makam olsaydı bunca telaşeye gerek görmez, Anaysa fırlatma rekorunu elinde tutan A. Necdet Sezer gibi pembe köşkünde oturur, kırmızı ışıkta durur, pazarda file ile gezer, önünden geçenlere hafifçe başını sallar ama asla konuşmazdı.

Uzun adam halkın içinde,

Uzun adam fakirin sofrasına oturmaktan erinmiyor,

Uzun adam halkın derdini dinliyor,

Sürekli gemicikler diye hakaret ettiğiniz uzun adam köprüler, metrolar, deniz altından tüneller, hava alanları yapıyor.

2 gün aynı yerde kaldığı vaki değil. Sürekli memleketi için koşturuyor.

Peki hayırcıların derdi ne …..

Darbe anayasalarının anlamını bilmeden; Meclisin hazırladığı anayasa ve dolayısı ile referandum çalışmasına “Anayasalar asla ve asla toplumu tehdit ederek yapılmaz.” diye abuk sabuk işlerin içine düşüyorlar.

HDP ile birlikte mitingler düzenleyip, memleketi böldürtmeyiz diyorlar. Yuh yani.

Bu millet uyandı.

Uyandığını 15 Temmuz’da gösterdi. Fetoşlar yine hazırlık yapıyorlarmış 800 kişilik şerefsiz çetesi yakalandı.

Deneyin de görelim.

Saadet Partisi de hayır diyecekmiş. Merhum Erbakan’ın Demirel tarafından nasıl bohçalanıp hakkı olan iktidarı katlettiğini unutmuşlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu haksızlıklara daha fazla tahammül edemediği için Sadetten ayrılı AK partiyi kurdu.

Şer yuvalarının adını bile zikretmek istemiyorum. Geziciler, Fetoşlar , Kripto Ermeniler, Kripto Yahudiler, PKK ve  uzantısı HDP gibi zihniyetlerin işi olanı bozmak olduğundan bu zındıka taifelerine karşı uyanık olmak lazımdır.

Gün birlik olma günüdür.

Gün adam gibi çalışıp halka hizmet edenlere destek verme günüdür.

MHP ve Bahçeli’ye hasseten teşekkürlerimi sunuyorum. Iskartalar hariç.

EVET diyen tüm Sivil Toplum Kuruluşlarına hassasiyetlerinden dolayı tebrik ve teşekkürlerimi sunuyorum.

Rabbim; Hakkı hak bilip Hakk’a ittiba, batılı batıl bilip batıldan içtinap eyleyen zümre-i salihine cümlemizi ilhak eylesin.

Ahmet TÜRKAN -  HABERNAME