Sebahattin BİLGİÇ

Sebahattin BİLGİÇ

GURBETTE KAVUŞTU VUSLATA

Sabah namazı sonrası bulunduğum bir sohbet ortamında Rahmetli Hocamız Esad Coşan Hazretleri orada bulunan yaşlı bir cemaate ismiyle hitap ederek “insanın en çok neye ihtiyacı olduğunu biliyor musun” diye sormuş arkasından da cevabını yine kendisi söylemiş “ bir insanın anadan, babadan, sudan, ekmekten daha çok hocaya ihtiyacı vardır. Zira ana baba insanın dünyası için uğraşır, ama hocası ahiretini kurtarmak için uğraşır” demişti.

Kıymet bilmek çok büyük bir meziyet, çok büyük bir erdemdir. Hele bir hoca efendinin, hele bir şeyh efendinin, mürşidi kâmilin kıymetini bilmek büyük bir nasip, büyük bir nimet. Sağlığında arkadaşlarımız arasında Hoca Efendinin kıymetini bilemediğimizi konuşurduk hep. Aramızdan ayrılışından sonra ise kıymetini hiç bilemediğimiz gerçeği bizi kavurdu.

Bir dört şubat sabahı, her zaman rahatlıkla ulaştığımız, dertlendiğimiz, problemlerimiziaktardığımız, basit konularla rahatsız ettiğimiz hocamız fani dünyadan gerçek dünyasına göçtü.Şubatın titreten soğu bu sefer yürekleri titretti. Konuşmalarında Resulullah Efendimizden bahsederken muhabbetle bahseder, çoğu zaman sesi titrerdi. Sahabeye, Allah ve Resulü dostlarına ayrı bir aşkı ve muhabbeti vardı. Hoca Efendi sevdiklerine, aşk ve muhabbetle bağlandığı Efendimize uzaklarda, gurbette kavuştu. Meğer vuslat gurbette nasipmiş.

Peygamberler gurbeti yaşadı hep. Birçok Allah dostu da öyle. Sahabeyi Kiram Mekke ve Medine’den dünyanın her bir tarafına dağıldı, kutlu mesajı yaşamak ve yaşatmak için.

Hoca Efendi bir öncü idi. Yaşamın her alanına yönelik yaptığı faaliyetler örnek oldu, çığır açtı. İrşadında açtığı sancak hep en önde dalgalandı. Kurduğu müesseseler, yetiştirdiği önderler ülkenin geleceğine yön verdi.

Hiç boş durmazdı Hoca Efendi. Hep hayır getirecek, hizmete vesile olacak çalışmalar içinde olurdu. Bütün gayreti “ eli karda, gönlü yarda”insan yetiştirmekti. Bunun için eğitime, öğrencilere yatırım yaptı. Mehmet Zahit Kotku Hoca Efendini tavsiyeleriyle kurulan Hakyol Vakfı yurdun her köşesinde irfan ordusuna ocak oldu. Bu Nakşiocağına sonrasında İLKSAV İlim ve Sanat Vakfı,Sağlık Vakfı ve yine Çevre ve Kültür dernekleri eklendi.

Sanırım bir köyde açılan tek İlksav temsilciliği benim köyüme, Çanakkale-Ayvacık- Sapanca Köyüne nasip oldu. Açılışa teşrifleri bize ve köyüme büyük bir onur oldu. Köylülerle alçak gönüllü, nazik ve sevecen muhabbeti büyük bir tesir bıraktı. Açılış için hazırlattığımız soframıza muhabbetiyle teşrif etti misafirlerimizle beraber.

Büyük bir teveccühle kurduğu Akra FM’de güzel anlatımı, tatlı sesi ile irşadı dünyanın her köşesine ulaşıyor. Sık sık Akra’da konuşmalarını dinleyip etkilenen, kim olduğunu araştıran ve sohbetlerinin bendesi olanlara rastlıyoruz. Sadakayı cariyesi seneleri aşıyor, hanelere, gönüllere, şehirlere, ülkelere ulaşıyor.

Çok arzuları vardı hocamızın insanların manevi dünyalarına yatırım yapmak, uyanık ve şuurlu Müslüman yetiştirmek hususlarında. Bir sohbet ortamında TV programlarının malayaniliğinden bahsedildiğinde “ istiyorum ki bir televizyon kurayım sadece ilmi dersler olsun. Hadis dersleri, Kuran dersleri, tefsir, İslam tarihi dersleri mütemadiyen anlatılsın” demişlerdi.

Her şeyi ciddi idi. Bir arkadaşımız işyerine davet etmişti de “ bak biz bunu ciddiye alırız ziyaretine geliriz” demişti. Kısa süre içinde ziyaretine gidilmişti. O müridanını bulundukları şehirlerde hatta ülkelerde ziyaret etmek hususunda ayrı bir hassasiyete sahipti. Rahmetli Hocamız hizmeti ayağa götürmüş, yerinde tespitlerde bulunup, çalışmaları ona göre yönlendirmiştir hep.

Latifelerinde dersler vardı. İlahi dinlemeyi sever, kendisi de söylerdi. Beraberce terennüm ettiğimiz ilahiler ve nadide muhabbet ortamlarının hazzını unutmak ne mümkün. Ailecek bulunduğumuz ortamlarda hacı anneyle iletişimi, ona muameleleri bizleri son derece mest etmiştir. O çocukların müşfik, babacan dedeleriydi. Onları hoş tutar, namaz sonraları hediyeler verir, eğitim ve davranışlarını da kontrol ederdi. Bir ortamda “çocuklarınızı kaybediyorsunuz” diye ciddi uyarıda bulunduğunu hatırlıyorum.

Hoca Efendinin hizmet, gelişim, ilim, irfan ve müesseseleşme konularında, aynı zamanda tüm dünyaya İslam’ı tanıştırma gayreti gıpta edilecek, örnek alınacak ve canı gönülden takip edilecek boyutlardadır. Kurduğu ticari müesseseler, yayın hayatına sürdüğü İslam Mecmuası, İlim ve Sanat Dergisi, Kadın ve Aile Dergisi, Panzehir Dergisi ve Gül Çocuk dergisi, yine Kurduğu Seha Neşriyatla ilim ve irfan dünyamıza kazandırdığı değerli kitaplar,açtığı okullar ve Fıkıh ve Hadis Enstitüleriyle kazandırdığı ilim adamları, sağlık alanındaki çalışmaları ile Hoca Efendi çağının üzerinde bir konumda olmuştur. Sabah namazı sonrasında devam eden bir konuşmasının içinde “ biz dünyaya yukardan bakıyoruz” dediğini anımsıyorum.

Büyük insanlar aramızdan ayrılınca anlaşılıyor maalesef. Hoca Efendi Büyük silsilenin ruhları ve zihinleri dirilten nefesini içinde bulunduğumuz çağa büyük bir özveri ve gayretle üfledi. Çektiği sıkıntıların bir bölümüne ve ülke ülke, şehir şehir, nakış nakış işlediği gayretinin ve hizmetlerinin şahidiyiz. Nasibimizce aldığımız, üflediği bu nefesi büyük bir nimet olarak kabul ediyorum. Sayesinde sırtlan sürülerinden korunduk, tek te kalsak hakla beraber olmayı, nerede bir hizmet varsa koşmayı, insanların derdiyle dertlenmeyi öğrendik.

Güvenli liman elbette kapanmadı. Kapanmaz da. Efendimize dayanan bu manevi ve sahih yol rehberiyle ışığını, terbiyesini nefesini devam ettiriyor. Hocamıza özlemimiz ise bakidir. Rabbim yolunda daim, ahirette komşusu olmayı nasip etsin.

​Sebahattin BİLGİÇ

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum