Hacer GÜNDÜZ
ERKEK GÖZÜYLE “KADIN”
ERKEK GÖZÜYLE “KADIN”
Bu yazımızda söz verdiğimiz üzere ve tabi siz erkeklerin de affına sığınarak erkek gözüyle kadın olmak nasıldır, müsaadenizle konuya biraz değinmek istiyorum.
Şimdi haklı olarak diyeceksiniz ki; bu konuyu irdeleyen bir erkek olmalıydı, kadın değil, doğru! Ancak günlük koşuşturmacanın içinde o kadar olağan şekilde akıp gidiyor ki yaşam, zaman zaman biz de siz erkeklerin yakınmalarına şahit olabiliyoruz.
Hem tanıdık olması gerekmiyor. Bu bazen bir kuyrukta beklerken, bazen de şehir içi seyahat ederken malum şehir yaşamının her anında karşımıza çıkabiliyor. Biraz da dikkat kesildiniz mi, kısacık bir an da olsa siz erkeklerin dünyasına yolculuk etmemize de vesile oluyor…
Bu arada bu yazdıklarıma şiddetle karşı çıkanınız olabilecektir. Ama unutmayalım ki; hiçbir yazı genelleme içermez. Yazar gözlemleri sonucu kendi çapında bir takım sonuçlara varabilir. Naçizane bu da kendi gözlemlerim…
Bakalım benim gözümde erkekler hangi durumlarda kadın olmayı isteyebilirlermiş?
Erkeklerin en çok yakındıkları sebeplerden biridir; işe alımlarda ve özellikle bazı mesleklerde belirtilmese de ilk tercih kesinlikle kadındır. Özellikle ofis işlerinde çoğunluk kadınlar tercih edilir ki; gerek görüntü olarak, gerekse tertip düzen olarak ofise yakışan kadındır. Bu da erkeği iş arama sürecinde strese sokar…
Türk milleti vatanseverdir, sözümüz yok! Ancak şahısların öyle zaruri sebepleri oluyor ki vatan borcunu yerine getirmek o dönem için zûl oluyor maalesef. İşte bir erkeğin sıralamada en çok “Ah Ulan! Şimdi kadın olmak vardı” dediği durumlardan bir tanesidir zorunlu askerlik görevi...
Bir başka sebep.. Kadın seçilmez, seçer. Seçenekler önüne geldiğinde hayatını birleştireceği erkeği kadın kendi seçer. Erkek her istediği ile evlenemeyebilir, ama kadın sadece kendi istediği kişi ile evlenir-bazı bölgelerimizde hâla istisnalar vardır, onlar hariç- Bu da erkeği cezbeden başka bir mevzu…
Asıl cezbeden konuya geliyorum ki, bence bu kadın olmak için en çok istek duyulan, kesinlikle tadılması gereken, diğer yandan mümkünü olmadığı için şiddetle ilgi uyandıran tek konu; “anne olmak”…
Bunu her erkek cesurca dile getiremez. Hatta bu yazıyı okuyan bazı okurlarımın da “ne münasebet efendim, bu duygu kadına verilmiş, erkek babadır yalnızca” dediğini de duyar gibi oluyorum.
Siz erkekler; gerçekten kaçınız düşündünüz acaba, anne olmanın o mükemmel tadını alabilmek nasıldır diye? Sizce bir kadın, normali dokuz ay olan hamilelik sürecini nasıl geçirir? O yaradılış mucizesi bebeğini kucağına ilk aldığında neler düşünür bir anne, neler yaşar iç dünyasında? Hiç merak edip sordunuz mu kendi kendinize?
Ben birkaç kişi biliyorum bunu merak eden de acaba başka kaç kişi bunu gerçekten merak etmiştir? Kaç kişi cesurca dile getirebilir?
Kendi adıma bu konuyu ilk sorguladığımda, henüz lise çağlarında bir fidandım. İdrak etmekte de epey zorlanmıştım. Yazarlık merakım o zamanlardan beri vardı. Elbet bir gün kaleme alacaktım bu konuyu ve o gün, bugün…
Grup sanatçıların bir solisti ile yapılan özel bir röportajda sanatçıya hayatta en çok merak ettiği ve yaşamak istediği tek şey sorulmuştu. Sanatçının cevabı ise “ hiçbir zaman yaşayamayacağım ama anne olmak nasıl bir duygudur, çok merak ediyorum” demişti. O an gerçek bir şok yaşamıştım…
Düşünsenize bir şeyi çok istiyorsunuz ama asla elde edemeyeceksiniz, buna rağmen merak ediyorsunuz…
O anda kendi adıma şu hayatta bayan olarak yaşayamayacağım ne var acaba diye sorguladım kendimi..
Zorunlu askerlik yapamayacaktım, sünnet olamazdım, bir de babalık duygum olamazdı.. Açıkçası bunlar da beni hiç mi hiç cezbetmiyordu.
O an düşündüm de kadın olmak güzeldi. Tabi o zamanlar henüz annelik duygusunu yaşamamış ben, çok idrak edememiştim olayı ama şimdi siz erkeklerin neden bizim kadar duygusal olamadığınızı rahatlıkla anlayabiliyorum artık…
Annelik kadına merhameti öğretiyor. Ota çiçeğe bile sevginizi arttırıyor.
Bir zamanlar sokaklarda dilenen yarı çıplak çocukları gördüğünüzde kızarken annelik sonrası onları bağrınıza basasınız geliyor. Yaralı bir hayvan görseniz yufka yüreğiniz hemen harekete geçiyor. Kimseye kolay kızamıyorsunuz, hemen yavrucağınız aklınıza geliyor. Annenize ve hatta eşinizin annesine bile gerçekten daha farklı bakıyorsunuz. Zamanında hiç anlamadığınız anneniz gözünüzde ilahlaşıyor.. Emeğin hayatınızdaki adı gerçek yerini buluyor.. Annelik insanı olgunlaştırıyor..
Bir büyüğüm demişti ki; yerinde olsam başımı secdeden kaldırmam.. Sebebini sorduğumda şunu söyledi bana; anne olmak kadının tüm günahlarını siler, sıfırdan açılır amel defteri.. Sen şu an günahsızsın kıymetini bil!
İlk kez duymuştum ama çok da hoşuma gitmişti.. O gün bugündür daha da çok şükrederim Yaradan’a..
Annelik güzel bir duygu, dilerim tüm annelerin kıymeti bilinsin..
Siz erkekler bu duyguyu yaşasaydınız, eminim dünya bir imtihan yeri olmaktan çıkardı. Tüm kötülükler de yerini iyiliğe terk ederdi…
Sağlıcakla..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.