Şehitlerimize Allah (CC)’tan rahmet, gâzilerimize âcil şifâlar, tüm milletimize başsağlığı diliyorum.

Şehide üzülmek olmaz!

Onlara ancak gıpta etmek olur!

İmrenmek olur!

Kıskanmak olur!

Bizi üzen ise geride bıraktıkları yetimleri, eşleri, ana ve babalarıdır!

Ne mutlu onlara ki şefaat edecek yiğitleri ve onları yalnız bırakmayacak bir Rableri vardır.

Bizlere de şehadeti nasip eyle yâ Rab ve bizleri de o makâma eriştir.

Şehidlerin ve sâlihlerin makâmına.

Zor günlerden geçiyoruz hem de çok zor.

Zaman siyaset yapma zamanı değil birlik ve beraberlik zamanıdır!

Yüz yıl önce yedi düvele karşı savaşıyor idik bugün ise 77 düvele karşı savaş veriyoruz!

İçimizdeki düveler hâriç!

Sûriye’de, İdlip’te ne işimiz var demekle Hakkâri’de, Şırnak’ta ne işimiz var demek aynı şeydir!

Bunu bâzıları söylerken bilinçli söylüyor!

Ne mânâya geldiğini bilerek söylüyor! 

İşte içimizdeki düveler bunlardır!

Şehidlerimiz için bir hiç uğruna öldüler diyen ey ahmak!

Şehidlerin sen ne uğruna öldüğünü nereden bileceksin!

Bugün Irak’ta, Sûriye’de savaşan yiğitlerin tamâmı ne için savaştığının ve ne uğruna şehâdete koştuklarının bilinci ile!

Şuuru ile!

Gönüllü olarak oralara gidip savaşıyor, şehid oluyor!

Onlardaki bu bilinç ve bu şuur sende ne gezer! 

Sen ne anlarsın şehadeti!

Bak şimdi iyi dinle şehidimizin ağabeyi bugün cenaze namazında ne söyledi;

Benim kardeşim kandil gecesi şehid edildi!

Elhamdulillah!

Bir Cuma gecesi idi!

Elhamdulillah!

Bunlar çok büyük nimetlerdir!

Elhamdulillah! 

Her babayiğide nasip olacak şeyler değildir bunlar!

Elhamdulillah! 

Bize veren aldı onu!

Elhamdulillah!

Sanki biz dünyada ona daha iyisini mi verecektik!

Elhamdulillah! 

Allah (CC) onlara cenneti müjdelemiştir!

Elhamdulillah!

Bakarmısınız şu cümlelere!  

Mâşâallah!

Bârekallâh!

Îmâna ve şuûra bakınız! 

Peki ey düve(l) sende o îmân ve o şuur var mı!

Ne gezer sende o şuur!

Kandil gecesi!

Cuma gecesi!

Şehid olmak!

Cennetle müjdelenmek!

Bunlar sana çok yabancı olsa gerek!

Zîrâ bunlar senin kitabında yok! 

Ve bize artık “Nutuk” atmayı da bırak! 

Peki sen hayatında hiç İHA ya da SİHA gördün mü!

Hani bize Amerika’nın vermediği İHA!

İsrail’in yıllar önce binbir nazla sattığı!

Siparişimizin üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen teslim etmediği/edemediği!

Ve nihayet geldiklerinde ikisinin ârızalı olduğunun anlaşıldığı ve hiç uçurulamadığı! 

Tâmir edilsin diye iade edilen ancak bize tekrar gönderilmeyen İHA’lar!

Bak biz onun çok daha iyisini ürettik hamdolsun!

Onunlada kalmadık silahlı olanını da ürettik!

Hem de ikiyüz adet!

Ve dün bunlarla ”sürü harekâtı” düzenledik!

Sizinkilere! 

Onlarca tankınızı!

Zırhlı aracınızı!

Savunma sisteminizi!

Kimyasal tesisinizi!

Havanınızı! 

Havaalanınızı!

Obüsünüzü!

Topunuzu!

Alayınızı!

O çok sevdiğiniz Esed’in!

İran’dan!

Afganistan’dan!

Pakistan’dan!

Tacikistan’dan!

Lübnan’dan!

Yemen’den!

Getirdiği Şiî paralı teröristler ile!

Rusya’dan getirdiğiniz paralı teröristleri!

Ve rejimin artık askerlerinden! 

2.100’ünü!

Öncekilerin yanına gönderdik! 

Ha birde o lejyonerlerden bir tanesi bizim aslanların saldırısı esnasında öz çekim yapmış!

Diyor ki;

Ekin biçer gibi biçtiler bizi!

Hiçbir şey yapamıyoruz!

Perişan olduk!

Diyor!

Durun daha!

Acele etmeyin!

Bunun daha hasadı var!

Harmanı var!

Patosu var!

Düveni var!  
 

Vatozu var!

Bilir misin vatozu!

Yakında onu da öğrenirsin!

Tıpkı ağabeyleri SİHA'lar gibi sürü harekâtı düzenleyip!

Uçak geminizi/gemilerinizi batırdığında!

Onu da tanıyacaksınız!

Bileceksiniz!

Göreceksiniz!

Tüm dünya ajanlarının peşinde olduğu!

Adını bildiği ancak nerede olduğunu!

Ne halde olduğunu!

Nasıl olduğunu!

Bilmediği/bilemedikleri!

Biz isteyene kadar!

Öğrenemediği/Öğrenemeyecekleri!

Vatoz!

Korkulu rüyaları!

Merak etmesinler!

Yakında onu da öğrenecekler!

Tanıtım lansmanı sürü halinde yapılacaktır!

İnşâallah!

Bekleyin!

Ve görün!

Vatozu!

Önce patoz!

Sonra vatoz!

Sırası ile bu işler!

Acele etmeyin!

Acele giden!

Ecele gider!