İttifak arayışları sürüyor.

Tek dert son kale köşk…

Amaç; kaleye sancağın dikilmesini engellemek.

Düşmanlıkları millete…

Kapanmamış bir hesapları var.

Çırpınıyorlar, kuşanıyorlar, kuşatmak için yeni senaryolar yazıyorlar.

Sancağı taşıyan milleti, surlara hapsetmek istiyorlar.

Millet, iradesine sahip çıkıp senaryolarda rol almadıkça, küresel arayış içerisine giriyorlar.

Sancağı taşıyan millet her operasyondan güçlenerek çıktıkça, direnişi kırmak, işlevsiz bir konuma getirmek adına meydanları hareketlendiriyorlar.

Sokakları yangın yerine çeviriyorlar.

Toprağa bir can düşsün diye bildikleri her türlü kirli metotları deniyorlar.

Gencecik bedenler toprakla buluştuğunda ‘ağıt’ yakanların arasına sızıp, provokasyon arayışına giriyorlar.

Ancak Anadolu insanını tanımıyorlar!

Tanıyamazlar…

Anadolu insanının kalbindeki yarayı, dilindeki çığlığı duymazlar.

Bu ülkeyi “Beyaz Türkler” den tanımanın tanımsızlığıyla Anadolu insanına ayar vermeye kalkıyorlar.

Tanımazlar Anadolu’nun fedakâr insanlarını, ayrıştırmaya kalkarlar, gizli ve sinsi emellerine alet edebileceklerini düşünürler.

Kardeşliği bilmezler.

Yeri gelmiş kendi öz kardeşini bile kardeş olarak görmemişlerdir.

Ama Anadolu insanı farklıdır, düşmanlığa düşmanlık eder ve kine kin bağlar!

Öyle olmadı mı?

Okmeydanı'ndaki eylemler sırasında hayatını kaybeden Uğur Kurt'un ablasının, cenaze töreninde slogan atan kalabalığa tepki göstererek, "Hep sizin yüzünüzden oluyor zaten. Eylem yapmasaydınız benim kardeşime hiçbir şey olmayacaktı" sözleri, düşmanlığa düşmanlık, kine kin bağlamak değil miydi?

Her köşe başından ağıtlar yükseltmek isteyenlere en içeriden, acı ile kavrulmuş yürekten gelen o cevap Anadolu’yu temsil ediyordu. Gözleri rant perdesiyle, kalpleri öfkeyle karartılanlara haykırıyordu, Anadolu İnsanı… Rant kavramlarını bilmeyen saflıkla sarılıyordu acısına…

Çok yordular Anadolu’yu çok…

Ve bugün yeniden yaptıkları tatbikatlarla sömürgeci çıkarlarına ters düşen Anadolu’yu esir almaya çalışıyorlar.

Doğru, Anadolu yorgundur ama çetin bir direnişin içindedir. Direndikçe diriliyor Anadolu.

Hiç şüphe yok ki direnenleri hiçbir yerde, hiçbir zaman yalnız bırakmayan tarih, yeniden yazılacaktır.