CHP'nin düştüğü duruma bak. İstanbul’a Başkan diye seçilen adam utanmadan memleketi gavura şikayet eder. Hangi yüzle ülkeyi yönetmeye talip olacak ki.

Ekrem'i şişiren kafalar hangi yüzle ülkeyi temsil edecekler.

Dünya beşten büyük deme cesaretini nasıl gösterecekler...

Hangi cesaretle alın gidin itlerinizi sınırımızdan diyebilecekler...

Yazıklar olsun bunların şereflerine...Tükürülecek yüzlerle mi temsil edecekler....

Sürekli kurultaylar yapıp genel başkan seçme yarışına giriyorlar, her seferinde birilerini aşağılayıp yarıştan saf dışı bıraktıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi süt liman dolaşabiliyorlar.

Muharrem İnce’yi bu Ülkeye Reis seçtirtmek için atmadıkları takla kalmadı, şimdi düşürdükleri seviyeyi ibreler göstermiyor.

Ortaya attıkları yalanları bir türlü izah edemiyorlar. Yenilir yutulur bir şey mi ki.

Zamanında Deniz Baykal’da Mustafa Sarıgül’e hırsız demişti, yarıştan saf dışı ettikten sonra sessizliğe büründü. Madem hırsız idi neden dava açmadı ve ya açamadı.

Kendi düştüğü sefil durumu neden kalkıp izah edemedi de koltuğu kaptırdığı adamın peşinden zavallı bir köle gibi sürüklenme yılışıklığını gösterdi.

Genel Başkanlığa yakışmayan kimliğini Vekil olarak nasıl oldu da gerine gerine gezdirebildi.

Seçilemezsem bir daha siyasetle işim olmaz diyen İnce adam, kendini bu kadar aşağılattıktan sonra seçilse ne olur.

Ederi beş para etmeyen siyasetle nereye varacaklarını sanıyorlar.

Kemal Kılıçdaroğlu bunca iftira, saldırı yaptıktan sonra nasıl oluyor da “Gel bakalım Muharrem” deyip Cumhurbaşkanı adayı gösterebiliyor, seçimi kaybedince de O kaybetti gibi ucuz bir bahaneye sarılabiliyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkanı’na sürekli yalan ve iftira atıp elin gavuruna şikayet edince Türkiye’ye nasıl bir katkı yapmış oluyorlar.

Türkiye’ye yatırım yapılmaz, gelmeyin dedikten sonra hangi yüzle yönetime talip olabiliyorlar, yoksa işleri güçleri fitne üzerinden muhalefet etmek olan siyasi karizmalarının ne kadar çizik içinde olduklarını ne zaman anlayacaklar.

Kısır muhalefet, vatan hainleri ile iş birliği, kendi parti adamlarına bile arsızca saldırmak nasıl bir anlayıştır.

Sürekli örnek verdikleri Japon siyasilerin, İngiliz siyasilerin gösterdikleri adamlığı bir kere bile gösteremezken hangi yüzle millet karşısına çıkıp bu sefer Tayyip’i indireceğiz diyebiliyorlar.

Her yenilgiden sonra nasıl oluyor da bir sonrakine diyerek taraftarlarına garanti verip ikna edebiliyorlar.

Siyasi ahlakın tanımı CHP’de bu mudur?

Ahmet TÜRKAN - HABERNAME