Burası Konya Bizde Küfür Yok

               Futbol günümüzün bir gerçeği. "Günümüzde ümmet bu halde iken Futbola bu kadar para harcanır mı?"  sorusu yabana  atılacak bir süal değilidr. yalnız ülkemizde son yıllarda bir çok alanda gerçekleşen olumlu gelişmelerin yanında sosyal alanda pek çok olumsuzluklar da ortaya çıktı. Cep telefonu, bilgisayar, televizyon, internet gençleri adeta esir aldı. Bu aletler,  artık bir iletişim, bir haberleşme aracı değil,  bilakis gençlerin tüm eğlencelerini gerçekleştirdikleri  birer zaman öldürücü. Bu gelişmiş oyuncaklar insanımızı yalnızlığa ve hareketsizliğe mahküm ediyor. Bu prangalar gençliğimizin önemli bir bölümünü bedensel, duygusal, zihinsel hastalıklara sürüklüyor. Allah korusun bu sürüklenişin en basit durağı obezite en tehlikeli durağı uyuşturucu bataklığı.

     İşte bu hastalıklara karşı futbol çok iyi olmasa da geçici  bir ilaç gibi görünüyor. Talebelerimden, çevremden,  ailemden ve akrabalarımdan biliyorum ki halı saha maçları, bir takımı tutup ona taraftar olmalar, onun maçına gitmeler,  onunla ilgili sohbetler yapmalar yukarıda saydığımız olumsuzluklara karşı iyi birer antibiyotik. Bu nedenle temelde karşı olmama rağmen  gençlerin futbolla ilgisine hoş görü ile yaklaşıyor devletin ve belediyelerin futbola yaptıkları yatırımları yerinde buluyorum.

         Ben de çocukluğumda bu günkü (yani eski statatta) çok maç seyrettim. Paramız olmadığı için kapıda bekler bekçinin hoşgörüsü ile bazen ikinci yarı, bazen son 20 dakika stada dalardık. Bir takımın seyircisi, taraftarı  olma olgusunun çocuklarda gençlerde hem takıma, hem renklere, hem de şehre olan bağlılığı artırdığını şimdi çok daha iyi anlıyorum. Mensubiyet duygusunun insana verdiği sosyal statü,  gençlikte insana en çok lazım olan güven duygusunun oluşmasında büyük rol oynadığı da apaçık bir gerçek.                                                                              

                                                  Yeni Stad Yeni Marş

         Yıllar sonra, Konya'nın yeni  stadının tanıtımı için gittiğim basın toplantısında bir stattan içeri girdim. Haşmetli, göz doldurucu,  insanda ürperti, korku,  uyandıran stadı görünce çok farklı duygular yaşadığımı söylemeliyim. Sanki 4 tarafı sarp kayalarla çevrilmiş derin bir vadideydik. yemyeşil ve düp düzgün vadi tabanında oturup stadın tümüne şöyle bir bakınca korku ,heyecan, ürperti duyguları art arda sökün etti içimde. 42 Bin koltuğun heyecanlı gençlerle dolduğunu ve onların aynı anda: "burası Konya bizde küfür yok!" diye haykırdıklarını hayal edince ; "Allah, rakip takımların oyuncularına yardım etsin. Alimallah, bu sarp kayalarla, yeşil ormanlarla çevrili korkunç manzaradan yükselen bu gulgule,bu kükreme rakip oyuncuların ayaklarının bağını çözer..." diye iç geçirdim içimden.

                                 Başkan Akyüreke "ALLAH ALLAH" Dedirten Şiir

       Bir zamanlar ancak devletin  altından kalkabileceği böyle büyük ve devasa bir yatırımı Konya Büyük Şehir Belediyesinin yapması, Türkiye'nin nerden nereye  geldiğinin en büyük göstergelerinden biri olduğunu düşündüm. Başkan bizlere hoş geldin derken en büyük yatırımının bitmek üzere olmasından dolayı duyduğu sevinci, yaşadığı mutluluğu gözlerinden okumak mümkündü. Başkanın Kahvaltıdan sonra konuşmaya başlarken yaptığı konuşmanın benim için bir sürpriz yaşatacağını bilmeden konuşmayı dinlemeye odaklandım. Başkan, kendisine verdiğim  Konya Spor için yazdığım şiiri, konuşmanın başında bir kaç övücü cümleden sonra okumaya başlayınca doğrusu ya çok heyecanlandım, pek sevindim. yepyeni bir statta, devasa bir yapı da, Türkiye'nin ve dünyanın sayılı binalarından olmaya aday bir eserin  açılışında ilk olarak benim şiirimin okunması hoş,  güzel, yüce, onurlu duygulara kapılmama neden oldu. Böylece tarihe geçtim. Şiirin marş formunda olmasından dolayı içerdiği iddia, coşku,  rakip takımlara getirilen bakış açısı başkanın dikkatini çekti. Hatta şiirin  üçüncü ve dördüncü mısralarını okurken;

(Tarihler bizi yazar çift başlı kartal diye, 
Önümüzde diz çöker 'ARSLAN'döner kediye. )

                Allah! Allah! demeden kendini alamadı. Başka bir mısrayı okurken de," Hocam çok iddialı dizeler dedi..."

             Şiir okunurken o koskoca vadide, tarihi ve kültürel değeri (bence) yüksek mısraların yankılanması çok güzeldi. Sanki adalet iyilik ve güzellik kartalı stadın tepesinde dönüyor, onun haşmetinden korkan arslanlar, timsahlar, balıklar, kartallar ve kanaryalar saklanacak yer ararken korku dolu sesler çıkartıyorlardı.Tribünleri dolduran gençlerin sanat, hoşgörü, adalet, iyilik, güzellik  ve asillik kokan haykırışları da  staddan yükselerek önce Konya, sonra Türkiye, sonrada dünya semasında yankılanıyordu.

               İnşallah  Konyalı gençler,  içinde bu şiirinde yer aldığı,  sayın Başkanın kendisine  ve diğer belediyelerin kültür daire başkanlarına da  takdim ettiğim "Evrende Dünya Dünyada Konya" kitabındaki, Konyaya birincilik kazandıran hikayeyi okuma fırsatı bulurlarda,  Konya seyircisinin diğer şehirlerin seyircilerinden nasıl farklı olacağına dair fikirleri öğrenmiş olurlar.O kitap da  bir çok şeyin yanında Konyalı seyircilerin nasıl farklı ve özgün birer fert olması gerektiği gerçeğini çok özgün bir şekilde anlattım. O kitapta  atılacak sloganlardan, rakip seyircilere verilecek mesajlara kadar bir çok konu işlenmekte. Umarım bu şiirinde içinde olduğu o kitaptaki düşünce ve fikirler gençlere ulaştırılır. Futbolun aracılığı ile gençler Konya kültürünü, Konya sosyolojisini özümsemiş olurlar.Kim bilir belkide o hikayelerden alacakları derslerle kötü alışkanlıklara giden yollardan uzak dururlar..

               Bu kadar büyük, bu kadar haşmetli, bu kadar pahalı bir esere imza atan sayın Başkanın ve diğer yöneticilerin bu eseri sanat ve  ve kültürle  taçlandırmalarını beklemek hepimizin dileği. Mısraları tarih, kültür ve Konya kokan bu şiirin iyi bir bestekar tarafından bestelenmesi yöneticilerimizin vazifesi.Bu şiiri kim okuduysa tıpkı başkan gibi "Allah Allah!" dedi. Hikaye kitabımdaki hikayelerden biri olan ve Konya'yı birinci getiren hikayeyi okuyanlar sadece "Allah Allah" demiyor buna ek olarak "lahavle" çekip "salavat" da getiriyorlar.   

                Konya Stadımızın hayırlı olması, gençlerimizin kötü alışkanlıklara düşmesine engel olacak bir eser, kazasız belasız maçların yapılacağı bir mekan, haramlara kapalı, iyliklere açık bir bina  olması dilek ve temennisi ile.  

Not: Bizim milletimiz Futbolu adeta savaşa benzetiyor. Bundan dolayı milletimiz futbolun argümanlarını savaşın argümanları ile karşılamış. mesela Top kelimesi hem savaşın hem futbolun en önemli malzemesi. Kale, hücum, sağ kanat, sol kanat, merkez, takım...Bunlar futbolumuzun millet tarafından büyük bir mücadele ve bir savaş antremanı gibi gördüğünün göstergesidir.  

Not: Şiirin tamamını başkanın sesinden internetten dinleyebilirsiniz:

https://www.youtube.com/watch?v=7mQ_xAjzp5Q

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.