Lütfi AYHAN
'CANAVARA' 19 KURBAN DAHA
Son 300 yıldır ekonomide, bilimde, sanayide, teknolojide, sanatta, iletişimde, ulaşımda...Dünyanın Lideri olan Batı, maalesef elde ettiği bu gücü hak için, adalet için, eşitlik için masum ve mazlumları korumak için kullanmıyor
HER ŞEY LAFTA KALIYOR
İş lafa gelince, iş bildiri yayınlamaya gelince, iş çağdaşlık, evrensel hukuk, çağdaş değerler, evrensel ahlak, evrensel hukuk.. Gibi cafcaflı nutuklar atmaya, şatafatlı bildiriler yayınlamaya, tumturaklı metinler imzalamaya gelince liderliği, kimseye bırakmayan, bu mevzularda cazibeli nutuklar çekip mangalda kül bırakmayan Batı, iş uygulamaya geldi mi niyeyse aniden ortadan kayboluyor.
Batılı devletler başta olmak üzere onların kurdukları uluslar arası kurumlar, öyle çifte standartlı uygulamalara imza atıyorlarki insanın ağzı açık kalıyor. Bu ikiyüzlü devletler ve kuruluşlar, Dünyayı aldatmak için ellerinde bulundurdukları askeri, ekonomik, siyasi güçlerini, iletişim, ulaşım araçlarını öyle ustalıkla kullanıyorlar ki zavallı, masum, fakir ülkelerin vatandaşları bile bunlara kanarak bunlardan medet umar hale geliyor.
Adaletsizliğin, zulmün, haksızlığın bayraktarlığını kimseye vermeyen bu batılı güçler, zulüm bayraklarını adalet bayrağı gibi göstermekte çok mahir oldukları için maalesef bunlara kanan da çok oluyor. Bu "mahir katillerle" beraber bunlara inanan gafil kurbanlara kızmalı mıyız yoksa acımalı mı? Cevabı zor bir soru. Çünkü bu ezikler de bizler gibi asırlar süren büyük bir propagandanın gölgesinde büyümüdüler.
DEMOKRASİ İNSAN HAKLARI DİYE DİYE
Bu ezik müstağripler, Batının son iki yüzyıldır ( başta birinci ve ikinci dünya savaşı olmak üzere) dünyayı nasıl kan gölüne çevirdiğini görmedikleri gibi, bu "vahşi medeniyetin" son 50 yıldır başta Afganistan, Irak, Libya, Suriye, Filistin, Cezayir... Gibi ülkeler ile, Afrika ve Asya Kıtalarının bazı bölgelerine "demokrasi, insan hakları, eşitlik, adalet, evrensel hukuk..." getirmek vaadi ile, bu diyarlarda nasıl milyonlarca insanın kanına girdiklerini ve buraları nasıl hallaç pamuğu gibi attıklarını bile faredemeyecek kadar gafil durumdalar.
Batı dışında yaşayan ve batıya adeta aşık olan" ezik müstağripler "bunca yaşanan zulümden sonra bile hala batının masallarına," ağzındaki peynir ile dala konmuş karga" misali kanamaya devam ediyorlar. Bundan dolayı da ölüm pahasına Batıya gitmeye devam ediyorlar.
YUNAN ZULMÜ BERDEVAM 19 ÖlÜ
Bütün bunları şunun için yazıyorum: yıllardır ve bu gün, bize batıyı, batılıları ve batılı değerleri en büyük Erdem, Ulaşılması gereken en güzel Erek, varılması gereken en ulvi gaye gibi gösterenlerin en son Yunanistan' ın 19 (ON DOKUZ) Asyalı göçmeni, çırılçıplak soyup, dövüp, paralarını alıp soğuğa koymaları sonucunda, bu gariplerin nasıl donarak öldüğü haberine dikkat çekmek için.
İşin ironik yanı şu ki bu acı, bu çirkin, bu kapkara zulüm tablosunun müsebbibi, Batı medeniyetinin en büyük temelini oluşturan "Yunan Medeniyetinin" topraklarında ve bu medeniyetin varisleri olan Yunanlılar tarafından gerçekleşmiş olması. Bu işin başka bir acı yanı da hala mazlum ve gafil Asyalıların, Afrikalıların batıyı sığınılacak bir merhamet kucağı olarak görmeye devam etmeleri.
Kendi kendime soruyorum batılılar ve Yunanlılar bu zulmü yaparken Zeustan korkmadılar mı ? Meryem'den, İsa'dan utanmadılar mı? Sokrattan, Eflatundan çekinmediler mi?
İKİ YÜZLÜLÜĞE BİR ÖRNEK DAHA
Eğer bu çırılçıplak soyulup, dövülüp soğuğa terkedilen kişilerden biri, herhangi bir batılı ülkenin vatandaşı olsaydı ve bu menfur cinayeti Türkiye veya batılı olmayan başka bir ülke yapsaydı, "Erdemli Batı " neler yapardı? Bu vahşeti görmeyen sahte adalet çığırtkanlarının tavırları böyle mi olurdu? Hayır, böyle olsaydı onların ve ezik müstağriplerin tavırları şöyle olurdu: (Amerika'sı, İngilteresi, Fransa'sı, Almanya'sı... güya insan haklarını savunan AB bünyesindeki kurumlar, STK lar...) ayağa kalkarlar, ortalığı yıkarlardı. Bu vahşeti günlerce gündem yapıp batıyı ve BATILI değerleri öve öve bitiremezler, o ülkenin ise dinini, tarihini, medeniyetini ırkını öyle aşağılarlardıki tarifi imkansız. Bu iki yüzlülükten dolayıdır ki dünyada zulüm bitmiyor. Bu meşum çifte standarttan dolayıdır ki mazlumların feryadı, masumların ahı asümanı tutuyor. Bundan dolayıdır ki gazeteci, akademisyen, siyasetçi kim olursa olsun konuşurken, yazıp çizerken, "Evrensel hukuk, evrensel ahlak, Çağdaş batılı değerler, çağdaş batı hukuku .." dedi mi her normal insan gibi benim içimde de büyük bir öfke kasırgası esiyor. Bu Fırtınanın tesiri ile yüzümde acı bir tebessüm, vicdanında kahredici bir sessizlik oluşuyor.
Not: Konu ile ilgili şu linkteki habere bakmak faideli olacak: https://m.haber7.com/dunya/haber/3190396-yunanlardan-multecilere-tecavuz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.