
Teslime Gülsen NURDOĞAN
Allah'ın Hoşnutluğunu Garantiye Almak Mümkün mü?
Ey benim Rahman ve Rahim olan Allahım! Ol emriyle her şeyi olduran ve merhametiyle kuşatan Allah'ım. Merhamet senin sıfatındır. Sevgindir aynı zamanda. Korumandır, yaşatmandır, ikram etmendir.
Senin büyüklüğünü ben ifade edebilir miyim?
Buna gücüm yetmeyeceğini biliyorum. Ama kâbımca, dilimin gönlümün anlatabildiğince anlatmaya çalışıyorum. Sen kudretli arşın sahibisin. Her ne kadar arşını göremesem de kitabın Kur’an ve Peygamberin Muhammed Mustafa Efendimin dilinden arşının büyüklüğünü tahmin edebiliyorum. İşte sen o yüce arşın sahibisin. Seni seviyorum.
Sen de beni seviyor musun?
Diyeceğim o ki bu küçük kulun sana yalvarıyor. Kitabın Kur’an-i Kerim’in içinden geçenleri içinden geçiriyor ve şu cümleyle ifade ediyor bunu:
Sen çok güzelsin❤
İnsancıklarını çok seviyorsun. Onların sana yönelmesini bekliyorsun. Bir yönelseler neler olacak!
Dışarıda altın sarısı güneş var. Odama tatlı kıvılcımları vuruyor. Seni onu şahit tutarak anıyorum. Güneş, Kur’an’da geçen nurlu kelime. O zatı muhterem kendisini böyle özel kıldığın için sana çok şükretsin. Senin kitabında anılmak büyük şereftir. Üstelik onun adına yemin edersin sen. Veş-şemsü… şems-güneş.
Bilmiyorum bugün bunlar geliyor gönlüme. Kur’anda geçenleri bahsetmekten acizim. Ama işte onun içindeki her şey de senin.
Aslında şu cümle döküldü bugün dilimden. Onun için bu satırları yazmaya başladım.
Yüreğimde hep bir korkun var benim. Seni öyle delicesine sevmeme rağmen öyle delicesine de korkuyorum. Geceleri uykum bölünüyor. En keyifli halimde bile kalbimin içi sızlıyor. Yarabbi! Yarabbi…
Bu satırları yazmama sebep olan cümleyi itiraf edeyim.
Şu: Senin hoşnutluğunu garantiye almak mümkün mü?
Her ne yaparsak yapalım bu mümkün değil. Ama içimi acıtıyor bu korku. Keşke garanti olsa diye konuşuyorum. Bu mümkün mü? Bana şöyle seslendiğini duyar gibi oluyorum. “Eğer hoşnutluğumu sana garanti etsem güvenirsin. Oysa ben güvenenleri sevmem.”
Yarabbi ben senin beni sevmediğin konuma düşmek istemem. Ve artık bana ağlamak düşüyor.
Ağlıyorum. Gülemiyorum, mutlu olamıyorum.
İçimi acıtan o kadar çok şey var ki!.. Zira ancak kendimi düşünmüyorum. Zaten öyle olsam sen beni sevmezsin. Sen mahlukatına karşı merhametli olanları seversin.
Ey Rabbim sanki ismi azamla dua ettim gibi. Sanıyorum ki tüm Kur’an'ı dolaştım. Elhamdülillah. Bütün bunları kalbime dolduran sensin. Bunun için ayrıca teşekkür ederim. Zaten her şeyi yapan eden sensin. Acizim ve boynumu büktüm. Lütfen beni ve annemi babamı bağışla. Bana seni öğretenleri bağışla. Eşimi, çocuklarımı, kardeşlerimi, atamı dedemi bağışla. Dostlarımı bağışla. Beni hatırlayanları bağışla. Şu anda bu yazıyı okuyanı bağışla. Yazmama vesile olanları bağışla. İman edenleri bağışla. İnsanoğluna acı ya rabbi. Doğru yollarını onlara göster. Efendimiz Muhammed Mustafa’ya selam eyle. Adem babamıza, Havva anamıza ve bütün peygamberlerine selam eyle. Efendimizin temiz ehline selam eyle. Amin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.