Teslime Gülsen NURDOĞAN
Alın Bu da Doktor Şiddeti
Kan tahlili ve Zatürre aşısı yaptırmak için aile hekimine gittim. İşim gücüm telaşım; sağlığımı ihmal ediyorum. Mesainin sekizde başlamasına rağmen bizim doktorlar dokuzdan önce hastaya bakmazlar. Kan tahlilleri de 10.30’dan sonra bakılmadığı için saat 9.30 ile 10.00 arası Sağlık ocağına vardım. Tansiyonum düşüktü ve bundan dolayı başım da ağrıyordu. Kan tahlili aç olarak yapılacağı için o saate kadar aç bekledim. Açlık baş ağrımı daha da artırıyordu.
Aile hekiminin kapısı açıktı ve içeride biri koltukta oturan diğeri ayakta doktorla konuşan iki adam vardı. Doktor, kişinin hasta yakınıyla ilgili bir şeyler söylüyordu. Hasta yakını bu kişiyle, çok iyi ilgileniyordu. Açık olan kapının ağzında içeridekilerin işinin bitmesini bekliyordum. Doktor da beni görüyordu.
İşi biten kişi çıkarken, oturan adam da anlaşılan hasta değilmiş ki kalkıp gitmek için doğrulunca doktor onu ısrarla geri oturttu ve “Nereye gidiyorsunuz daha kahve içeceğiz” dedi. Ben yöresel kıyafetlerimiz olan şalvar ve üzerimde sıradan bir bluzla gitmiştim. Ağzımda maske vardı. Doktor benden tarafa hiç bakmıyor bile biteviye önündeki adamla konuşuyordu. Baktım beni içeri çağıracağı yok, kapıdan seslendim.
Doktor hanım ben kan tahlili yaptırmak için gelmiştim dedim. Halinden hiç benimle ilgilenesi olmadığı belliydi ve hızlıca ve adeta başından savarcasına:
Şu aşı sürecinde kan tahlili almıyoruz dedi. Ben,
Zatürre aşısı da yaptıracağım alerjik astım hastasıyım dedim. Elinde bardak gibi bir şey vardı ve hızlıca odadan çıktı. Arkası sıra gittim ve:
Sizinle konuşacaklarım bitmedi, beni dinlemiyorsunuz dedim. Tekrar hasta kabul odasına geldik ve bana tahlil için bir iki ay sonra gelmemi söyledi. Zatürre aşısını da 65 yaş üstüne yaptıklarını söyledi. Sonra tahlili de herkese yapmıyoruz; şeker hastalarına falan yapıyoruz, hem labaratuarımız bozuk dedi. Az önce bir iki ay sonraya attığı tahlil için de altı ay sonra falan filan dedi. Konuşurken yüzüme bile bakmıyor hali ve konuşmasıyla çekip gitmemi söylüyordu. O kadar kötü oldum ki ben en önemli şeylerimi erteleyip sağlığım için saatlerimi harcıyorum, basit bir tahlili yapmıyor. En kötüsü de bağırır ve kovarcasına konuşması beni kızdırdı.
Lütfen üslubunuza dikkat edin dedim.
Siz burada niye oturuyorsunuz ki dedim. Burada ebediyyen kalacak da değilsiniz, bir gün buradan gideceksiniz deyince, iyice kızdı ve:
Git şikayet et dedi.
Şikayete gerek yok sizi buraya oturtan Allah, sizi buradan çıkarır da dedim.
Bahsettiğim aile hekimi her nedense senelerdir orada ve her zaman onu oraya taht kurmuş gibi kibirli görüyorum. Bu sonuncu tavrı sinirlerimi bozdu ve ilk defa tepki gösterdim. Bu arada bana bir kaç kez gitmemi tekrarladı ve eğer gitmiyorsam polis çağıracağını söyledi. Elini telefon ahizesine götürünce her halukarda suçlu duruma düşmemek için odayı terkettim. Bu arada bu doktorla benim aramda bir düşmanlık falan da yok. Çok nadir Sağlık ocağına gelirim. Gitmeyeli belki de aradan bir yıl geçmiştir. Genelde işlerimi hastanede yaparım. Yani bana tavır almasını gerektirecek bir hareketim de olmadı. Bu yazıyı bir tepki de olsa göstermek için yazıyorum. İnşallah şikayetim dikkate alınır. İnşallah Sağlık Bakanlığı denetimlerini daha iyi yapar da bir doktoru 10 sene 15 sene aynı yerde çalıştırmaz. Çünkü kim olursa olsun bir makamda uzun süre kalan kendisini oranın sahibi sayıyor.
Şimdi soruyorum bu doktor şiddeti değil de nedir?
Eğer ben doktorla konuşmaya devam etseydim belki doktora şiddet uygulayan biri olarak lanse edilecektim.
Bu doktor hanım kahve içip muhabbet etmek için hastayı kovuyor. Üstelik bana hiç çekinmeden git şikayet et! Diyor. Anlaşılan şikayetten falan çekinmiyor. Demek ki cırnağı uzun!
Hasta da kim oluyor?
Kendisi doktor olduğu için her zaman haklı olduğunu düşünüyor.
Biz yıllarca bu doktor, müdür vs. şiddetlerine maruz kaldık da gidip şikayetçi bile olmadık. Hoşgörümüz ve kavga-cidali sevmeyişimiz buna mani oldu. Problem çıkmasın diye hep içimize attık. Hep ilahi adaletin şaşmadığını düşündük ve Rabbimize sığındık. İlahi adalet şaşmaz bundan çok eminim. Ama artık bu tarz şeyler için susmamın doğru olmadığını düşünüyorum. Nitekim hak aramak Allah emridir. Bunun için Kur’an’da ve Peygamberimizin hadisi şeriflerinde oldukça çok emirler vardır. Gerekli şikayetimi cimer üzerinden Sağlık Bakanlığına yapmış bulunmaktayım. Hoş, oradan da etkili bir sonuç çıkacağını düşünmüyorum. Çünkü daha önce Diyanet mülakatlarının suistimale açık olduğuna dair binlerce şikayet dilekçesi gitti ve değişen hiç bir şey de olmadı.
Bu ülkede birileri ancak adamını bulup işini yaptırıyor. Bizse adalet ve haktan yana olduğumuz için böyle şeylere tenezzül etmiyoruz.
Lütfen adalet terazileri kurun!
Lütfen haktan hakikatten yana olun!
Lütfen söz deyip de geçmeyin; bir eğri bakışın, bir kırıcı sözün de Allah’ın adalet terazisine gireceğini unutmayın!
Gücüm bu kadarına yetti. Zulmetmekten ve zulme uğramaktan Allah’a sığınırım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.