Dünya, Rusya'nın Ukraynayı işgal etmesi üzerine bir daha karıştı. Hadise'nin failleri olan Rusya, Ukrayna, Avrupa Birliği, Amerika... Putin, Biden, Zelensky... Bunların bizimle ve diğer bir çok ülke ile direk alakaları yok, ama buna rağmen bu hadise ve bu isimler maalesef bizi de olumsuz etkiliyor, dünyayı da. İşgalin bizle direk bir alakası yok ama poyrazı bizi üşütüyor, ateşi bizi yakıyor.

Amerika Irak'ı işgali eder biz yanarız, Amerika Suriye'de YPG'yi destekler biz yanarız, Rusya Kırım'ı işgal eder biz yanarız, Rusya-ukraynayı işgal eder biz yanarız. ABD, Rusya Afganistanı işgal ederler bu sefer de biz donarız. Avrupa mültecileri almaz, Işide savaş açar, PKK'lılarla iş tutar, mültecileri almaz zararı bize dokunur.

Aslında bütün dünya yanıyor da biz ekstradan kavruluyoruz. Neden? Çünkü olaylar bize yakın bölgelerde cereyan ediyor. ve biz vicdanlı, merhametli bir millet olduğumuz için mazlumlara yardım etme iştiyakından dolayı daha fazla yanıyor veya donuyoruz.

DÜNYA ÇOK KÜÇÜLDÜ

Sonuç, bu dünya hepimizin, tüm insanlar, Hz Adem'in torunlarıdır. Eskiden olsa başka ülkelerdeki savaşlar, salgınlar sadece o ülkeyi ve o bölgeyi etkilerdi.. Şimdi öyle değil, teknolojinin gelişmesi, silahların etkisinin artması, ulaşımın ve iletişimin çok ilerlemesi sebebi ile devletler ve milletler, başta ekonomi olmak üzere bir çok konuda birbirlerine çözülmez bağlarla bağlanmışlardır.Buna ek olarak son yıllarda meydana gelen büyük olayların çoğunluğu bizim coğrafyamızda ve İslam diyarlarında cereyan ettiğinden, Türkiye'de yaşayan bizler de İmparatorluk varisi olduğumuzdan bu hadiselerin olumsuz sonuçlarını daha fazla hissediyoruz.

HAKİM GÜÇ OLMADIKÇA

Bu olumsuz ve can yakıcı hadiselerden kaçmak maalesef mümkün değil. Bu şartlarda Türkiye'de hangi parti iktidar olursa olsun, hangi lider başta bulunursa bulunsun yapacak fazla bir şey yok. Çünkü gücümüz belli, yerimiz belli. çapımız belli. Buna ek olarak devletler arası lişkilerde öyle karmaşık hale gelmiş ki anlatılmaz. Mesela, Türkiye hem Rusya'yla hem Ukrayna'yla siyasi.ekonomik ilişkiler içinde. Düşünün bir taraftan Rusya'dan S 400 alıyoruz, onlara nükleer santral kurdurtuyoruz, büyük oranda doğal gaz alıyoruz, çokça Rus turist ağırlıyoruz. Rusya'ya sebze ve meyve ihraç ediyoruz.buns karşılık Rusya ile Suriye'de bazen beraber oluyor bazen de karşılıklı saf tutuyoruz.

Avrupa'ya bakıyoruz en büyük ihracatımız bu kıtaya. Avrupa'da 5 milyona yakın insanımız yaşıyor. Avrupa'dan büyük miktarda ithalat yapıyoruz.. Bu olumlu gelişmelere karşılık Avrupa ile bizden kaçan ve bizim aleyhimize çalışan terörist gruplar sebebi ile karşı karşıya geliyoruz.

Amerika başka bir sıkıntı. Güya NATO da müttefiğiz bu devletle. Ama en büyük "kazığı" ondan yiyoruz. O Zalim, Suriye'de Irak'ta Akdeniz'de Hatta Ege'de aleyhimize işler çeviriyor. Suriye'de Rusya ile karşı karşıya geldiğimiz zaman " size yardım edemeyiz " diyor. Parasını verdiğimiz uçağı bize vermiyor.

İLİŞKİLER ARAP SAÇI

Kısaca devletler arası ilişkiler öyle karmaşık hale gelmiş ki ne düşman tam düşman, ne dost tam dost. Bu nedenle diğer devletler gibi T. C de komşuları olan Yunanistan Suriye Irak Mısır Rusya Birleşik Arap Emirlikleri Suudi Arabistan devletleri ile ve müttefikleri olan Avrupa ve Amerika ile ne tam dost olabiliyor ne tam düşman. Dün dost dediğimiz bu gün düşman, dün düşman dediğimiz bu müttefik oluyor Hatta aynı anda, bir konuda karşı karşıya olan devletler, başka bir konuda ortaklık kuruyorlar. Örnek, Türkiye Rusya ile Kırım Konusunda karşı karşıya iken, Nükleer santralde yanyana duruyorlar.

Biz sade vatandaşlar bu sebeplerden dolayı hadiselere, bu gerçekler muvahecesinden bakmalıyız. Aksi halde kafamız karışır, başımız bir o yana bir bu yana dönmekten ağrır.

Devletler arası İlişkiler (maalesef) "Dost düşman yok çıkar var" düsturunca gelişiyor. Bu nedenle millet olarak ABD, Rusya, Çin, Avrupa, İslam ülkeleri, Türk Devletleri... Farketmez, kuracağımız ilişkilerde duygularımız değil aklımız ve çıkarlarımız öncelikli olmalı. (istisnalar hariç tabi).