Kendinize yapılan bir“hakaret” karşısında;
“Vay şerefsiz, vay hain, şimdi sen görürsün” deyip “seviyeyi düşürmek” kolay!…
“Şeref, insan olmanın özelliği, en büyük değeridir. Şerefli ol, şerefsizliği seçme” deyip “seviyeyi yükseltmek” zor!...
*
“Kandırıldınız!...”
“Vay sahtekâr, şimdi sen görürsün kandırmak nasıl olur, kazığın büyüğü nasıl atılır” deyip, “dibe düşmek” kolay!…
“Sahtekârlık, yalancının mumu gibidir, yatsıya kadar yanar”, deyip,“sahici kalmaya” devam etmekzor!...
*
Karşınızdakine “çuvaldızı” batırmak kolay!…
Kendinize “iğneyi” batırmak zor!...
*
“Vefasızlığa” uğradığınızda;
“Vay vefasız, vay adi, şimdi sana vefasızlık nasıl yapılır göstereceğim!” deyip, “vefayı bir semt adı” haline getirmek kolay!...
“Sabrın sonu selamettir” deyip, “zamanın en iyi ilaç olduğunu bilmek” zor!...
*
“İyilik” yaptınız, “kötülük” buldunuz!...
“Vay kalleş, “besle kargayı oysun gözünü” deyip, “intikam ateşi ile yanmak” kolay!...
Boşver aldırma, “sen iyilik yap, at denize balık bilmezse, halik bilir demek” zor!...
*
“Mert” dediniz,“namert” çıktı!...
“Vay namert oğlu namert, seni doğduğuna pişman edeceğim” demek kolay!...
“Mert mertliğini, namert namertliğini yapar” deyip, “mert kalmaya” devam etmekzor!...
*
“Yıkmak” kolay,“yapmak” zor…
“Küçülmek” kolay,“büyümek” zor…
“Gönül kırmak” kolay,“gönül almak” zor…
“İnsan kaybetmek” kolay,“insan kazanmak” zor…
*
“Kolaya” “kaçanların” zaman geçmez ki, bir bir “düştükleri durumu” görüyorum!…
“Zora” “talip olanların” ise, “yükselerek geldikleri durumu”…
*
Hiç bitmeyecekmiş gibi “gözümüzde büyüyen” yeni bir yıla daha girdik, ajandanızın bir kıyısında bulunsun…
Kim bilir, gün gelir, lazım olur…
*
“Zor olanı yapmak” dileğiyle “yeni yılınızı” kutlarım…