Organizatörler daha fazlasını kazanmak için her zaman size de pay verir. İşçi patron ilişkisinde de böyledir, uluslararası ilişkilerde de... Örneğin patron çok daha fazla kazanmak için size ödeme yapar. Siz asgari ücretle yetinirken patron servetine servet katar.
Kumar da böyledir. Zaman zaman kazanırsınız çünkü... Ama bu sizi oraya çekmek için bir yemdir sadece... İşin sonunda organizatörler mutlaka kazanır, siz kaybedersiniz. Zaman zaman kazanmış olmanız elinizdeki geri kalan birikime göz diktikleri içindir. Nasıl olsa bir gün daha fazla kazanmak ya da kaybettiğinizi geri almak telaşesi ile ona teslim edeceksiniz. Kripto para da öyledir. Önce kazandırır, sonra hepsini birden elinizden alır.
Uluslararası ilişkiler de öyle değil midir... Nitekim “Amerika dokunmadığı kimseyi-ülkeyi kullanır” (bu kısım alıntıdır). Yani sizi koruyorsa, sizinle iş birliği yapıyorsa siz onun kurşun askeri olduğunuz içindir. FETÖ böyledir mesela... PYD, YPG de... BAE'de böyledir, Suud da... Şimdilik asgari ücretli gibi sizi çalıştırır, ama aslan payı her zaman kendisinindir. İstediği zaman da sizi işten atar (darbe yapar).
Uluslararası ticarette de böyle yürür işler... Sizden hammadde alır, size mamul olarak yüz katına geri satar. Siz de kendinizce mutlu olursunuz. Asgari ücretli işim var diye nasıl mutlu oluyorsa öyle… Oysa o yüz lira pekâlâ sizin olabilir.
Sadece böyle de değildir. Bir yandan ucuz işgücü olarak sizi kullanır, bir yandan da ucuz asker olarak... Asla kendisi ile boy ölçüşebilecek bir seviyeye gelmenize razı olmaz. Siz de zaten bu ruh haliyle onlarla mücadele etmeyi aklınızdan bile geçiremezsiniz. Hatta elinizdekini (işinizi ya da iktidarınızı) korumak için onunla daha fazla iş birliği yapmanın yollarını ararsınız. Gönüllü işbirlikçi olursunuz bir başka deyişle... Üstelik kendi türünüzden (milletinizden, dininizden, kültürünüzden) olanlara karşı...
İşte her şey o ağzınıza çalınan bir parmak bal hatırınadır. Eğer o bir parmak balı geri çevirebilseydiniz, (meşhur hikâyede olduğu gibi sarı öküzü vermeseydiniz) bunların hiçbirisini yaşamayacaktınız. O bir parmak bal karşılığında verdiğiniz şey; zihinsel müstemleke nedeniyle hiç hissetmediğiniz özgürlüğünüz, yani insanlığınızdır. Zira yalnızca irade sahibi olan insanlar özgürdür. Vesselam..