Kişisel gelişim uzmanlarına göre zaman yönetimi önemli. Yaşamın her alanında başarılı olmak için zamanın değerinin bilmek ve verimli şekilde kullanmak gerekir.
Profesyonellere göre zaman yönetimi için, hedefler belirlenmeli, öncelikler tespit edilmeli, yapılması gereken işler için zaman sınırı belirlenmeli, arada bir mola verilmeli, zaman planlaması uzun süreli olmalı, zorunlu işler ya da aktiviteler ayrılmalı, önceden planlanmalı gibi maddeler sayabiliriz.
Peki bir dakikasına bile hükmedemediğimiz hayat ve zaman nasıl planlanmalı.
Ömrümüzün yarısını bakiye kalanı kazanmak için harcıyor isek, zamanı nasıl planlayacağız. Yani, eğitim, temel askerlik, evlilik derken yaklaşık 25 yılımızı harcıyoruz. Kalan zamanı da ailemizi, çoluk çocuğumuzun ve dolayısı ile kendimizin maişetini kazanmak için harcıyoruz. Hedef 60 yaşında emekli olup rahat bulmak…. mı acaba.
Kalan vakit ne kadar.
Bilmiyoruz.
O zaman yeniden bir planlamaya ne dersiniz…
Haydi bir girizgah yapalım.
Rabbimizin bize verdiği 24 saat/gün üzerinden bir hesap. Bu 24 saatin 1 saatini ahiret biletine harcamamız zaman yönetimi konusuna iyi bir başlangıç olacaktır.
5 vakit namazları tam zamanında kılmak zaman yönetiminin kusursuz yönetmemize bir adım olacaktır.
Sabah güneşinin üzerimize doğdurmayarak vaktin bereketlenmesini sağlamak zaman yönetimi demektir. Bereketin süreye olumlu katkısını unutmayalım.
Hele şu işleri bir bitirelim, emekli olunca namaza başlarız demek zaman yönetimi değildir.
Çünkü kalan ömür geçen namazları ikmale kafi gelmeyebilir.
Bluğ çağına adım attığımız gün namaz farizasını yerine getirmek için başlangıç yapmak; zamanı iyi yönetmektir. Çünkü kalan ömür ne kadardır? Bilmiyoruz.
Bu yüzden 7 yaşına gelen çocuklarımıza namazın ehemmiyetini öğretmeli ve alışkanlık kazanması için teşvik etmeliyiz. Yani zaman yönetimi eğitimi vermeliyiz.
Namazları tam zamanında kılmak için abdestsiz dolaşmamak zaman yönetiminin temel araçlarından biridir.
Çok yiyip çok ihtiyaç molası vermek zaman yönetimi değildir. Onun için sünnete ittiba edip az yemeli ve az molaya ihtiyaç duymalıyız. Yani zamanı doğru yönetmeliyiz.
Geç vakitlere kadar uyuyup mesaiye geç kalmak riskini bertaraf etmek için yukarıda da değindiğimiz gibi sabah güneşi üzerimize doğmamalı. Bu sabah namazını tam zamanında kılma, berekete kavuşmak ve zamanı doğru yönetmektir.
Gece geç vakitlere kadar TV seyredip yatsı namazını geç vakitlere bırakmak zamanı kötü yönetmek demektir.
Gereksiz vakit israfından kaçınmalı TV’ye ayıracağımız zamanı ibadet, ilimi çalışmalar, kişisel gelişimimiz için diğer aktivitelere yer vermeliyiz.
Yoksa zaman yönetimi adı altında aldığımızı kişisel gelişim eğitimlerinin bir faydası olmayacaktır.
Zamanı iyi yönetenlere birkaç misal vermek sanırım konunu anlaşılması bakımından çok yararlı olacaktır. Prof. Dr. Fuat Sezgin gönde 17 saat çalışırdı. Ömrünün sonlarına doğru bu tempoyu 13-14 saate indirmiştir. 27 dil biliyordu. Pek çok önemli esere imza attı.
İbn-i Arabi 1200’lü yıllarda yaşadı. O zamanki yazı teknolojisini bir hatırlayalım. 450 cilt kitabı hangi ara yazdığını anlamaya çalışalım.
İmam gazali vefat ettiğinde yıl Miladi 1111 idi. Genç sayılabilecek bir yaşta vefat etmişti. 400 cilde yakın kitap telif etmişti. Hem de el ile yazarak.
Bediüzzaman Said Nursi’nin ömrünün 28 yılı hapis ve sürgünlerde geçmesine rağmen 130 küsur risale yazmıştı. Bu gün nur arayanların yolunu aydınlatıyor.
Şimdi Yazar Yusuf Kaplan Kurmuş Olduğu Medeniyet Tasavvuru Okulu çatısı altında yayınlamış olduğu bir kitap listesi var. Ortalama yılda 25 kitap hedef koyuyor.
Zaman yönetimi konusunda eğitimler veren değerli eğitimcilere olaylara bu açıdan bakmalarını tavsiye ediyorum.
Yoksa kuru laflardan bir sonuç çıkmaz.
Bu yazımda Sayın Milli Eğitim Bakanımıza da seslenmek istiyorum. Okulların eğitim süresinin uzatmak bir fayda sağlamaz. Aksine süreleri kısaltıp yıl içindeki dönemleri ve günlük eğitim saatlerinin artırarak zaman yönetimi planlamasına katkıda bulunabiliriz.
Orta okulların ve Liselerin 4 yıl olması israftır. Yazıktır.
Neden; 4 yıllık eğitimler iyi bir planlama ile 2 yılda tamamlanır. Ciddi planlamalar ile. Gereksiz ders tekrarlarını kaldırın.
Pek çok öğrencinin hayatı boyunca işine yaramayacak olan yabancı dili müfredattan çıkartın. Onun yerine kedi dilimizi adam gibi öğretin. Kendi dilinin iyi öğrenen öğrenciler hızlandırılmış dil eğitimleri ile ihtiyaçları olan dil eğitimlerinin farklı zamanlarda öğrenim sürelerinden kayıplar yaşamadan kazansınlar.
Salgın bize bazı şeyleri anlatmıştır sanırım. Gereksiz dersler müfredattan kaldırıldı. Ders materyalleri daha ciddi hazırlandı. Eğitim şeffaf hale geldi.
Bunu eğitim hayatımızı tamamına yayabiliriz. Bu durumu fırsata çevirebiliriz.
Hatta bundan sonraki eğitim hayatını online eğitime çevirip sadece sınavları aynı soru bankaları üzerinden merkezi sistemler ile yapabiliriz.
İşte bütün bunlar zaman yönetimidir.
Ondan sonra zaman yönetimi konusunda eğitim verecek olanlar konularını bunları göz önüne alarak hazırlayacak ve gereksiz aforizmalar ile vakit kaybetmeyeceklerdir.
Kalan ömrümüzün geçen ömrümüzden hayırlı olması dileklerimle.
Ahmet TÜRKAN - HABERNAME