Mersin ilimizde CHP kadın kolları, hilafetin kaldırılışının 86. yıldönümü nedeniyle bir basın açıklaması yaptı.
Kadın Kolları Başkanı: “Aydınlık Türkiye için kara çarşafları yırtıp Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Atatürk’ün inkılâplarına sahip çıkacağımıza söz veriyoruz” diye haykırdı!
Ve dedikleri gibi de yaptılar. Çarşafları yırtıp ayaklarıyla çiğnediler.
CHP Mersin İl Başkanı, yapılan eylemi: “Bu eylemde yırtılan siyah bezlerin kadınların kılık kıyafeti ya da taktıkları çarşaf veya türban ile herhangi bir ilgisi olmadığını, sadece ülkemizin üzerine çöken karabulutları simgeleme anlamında kullanıldığı" şeklinde açıkladı.
Çarşaf yırtarak “ülkemiz üzerine çöken Karabulutları” dağıtacaklarmış!
Sizin gördüğünüz; (adına karabulut mu dersiniz, başka bir şey mi?) halk ile aranıza çektiğiniz perdeden başka bir şey değil.
Anlayın artık. Her şeyi, her yeri kara görmeniz ondan!
CHP’ ye naçizane tavsiyem: ”karabulutları kaldır aradan”!
Sadece ve sadece örtüleri yırtarak, ülkeyi aydınlatacaksınız, kadınları özgürleştireceksiniz!
“Yırtarım çarşafları coşarım.
Aydınlık yarınlara koşarım.”
Kolay iş vallahi!
Yalnız, açık kadınların, tesettürlü (çarşaflı, başörtülü) kadınlardan daha aydın, daha özgür olduklarını ortaya koyan bir bilimsel çalışma olduğunu ben bilmiyorum.
Bilen varsa? Açıklasın, biz de haberdar olalım!
“ Herkes inancında, yaşayış biçiminde ve giyiminde özgürdür."
Kimin ne giyeceğine, CHP’li kadınlar veya bir başkası karar verecek değil.
Demeyi çok isterdim, ama diyemiyorum.
Çünkü CHP’nin onayı olmadığı için, başörtülülerin; okula, işe, kamu kurumlarına giremediği gerçeği gün gibi ortada duruyor.
Bu durumda “Herkes inancında, yaşayış biçiminde ve giyiminde özgürdür" sözü sadece aldatmacadır.
Merak: Örtüden kurtulan kadın özgürleşiyorsa, giyinmek için en az kumaş harcayan kadın, en özgür, en çağdaş kadın mı oluyor?