Geçenlerde kuaföre gittim.
Şaşırmayın, arada bir yapıyorum bunu. Eskiden, çok eskiden daha sık giderdim ama yaşlandıkça bıraktım. İnsan zaman zaman kendini dahi bırakır, bilirsiniz. Biz bayanların bazen kendimizi şımartması da gerekiyor. Çikolatanın ya da alışverişin yetmediği zamanlar oluyor haliyle. Öyle ki kuafördeki birbirinden bakımlı ve güzel bayanları görünce “Yok artık!” dedim. Bir baktım ki salonda saç boyatanlar, röfleler, farklı renkler, manikür yaptıranlar, pediküre niyetli olanlar… İnsan ister istemez “Ben ne kadar bakımsızmışım” diye geçiriyor içinden. Sabahları saçımı tarasam da gün içinde şekli bozulmuş mu diye dahi bakmıyorum artık. Kuaföre de malzeme lazım… Ben belki onun için bulunmaz bir nimetim. Saçlarımın çok kuruduğunu fark eden İsmail Bey, saçıma bakım yapmayı önerse de itiraz ettim. Neden bilmiyorum gerçekten ihtiyaç duymuyorum. Oysa eskiden işe yarayacağını sanıp güzellik salonlarına az para dökmedim. Hepsi yalanmış, gördünüz. Saçına serum alanları, yüzüne maskeler yaptıranları gördükçe “Ben de bir tuhaflık var ama ne?” diye düşünmeden edemiyor insan. Kısacık saçlarımdan azıcık daha kestirdim, o kadar bakım bana yetti de arttı bile. Hatta kuaförüme takıldım. “İsmail, yılın bakımsızını falan seçecekseniz beni seçin. Aday falan aramayın,” dedim. “Estağfurullah hocam,” dedi. Muhtemelen bakımlı biri olmamı en çok o isterdi.
Güzellik insan var olduğundan beri her zaman gündemde olan bir konu. Benim herkesi güzel bulmamım sebebini iyi niyetle bakmamdan kaynaklandığını söyleyenler var ama her zaman söylerim. Gülmek insanı güzelleştirir, insan sevdiğini daha güzel görür, zorla güzellik gelip geçici olur.
Herkesin elinde bir katalog “Maske satıyorum, göz kalemi satıyorum, ayak bakımı için bu var.” Oo… Manikür, pedikür bize uzak şeyler, yaşımız gereği de olabilir. Temiz oldum mu tamam, tırnağımızı da başkasına mı kestirelim Allah muhafaza.
Güzellik merkezleri tıklım tıklım. Herkes bir yarış halinde. Kadınlar hemcinsleri için daha çok süslenir olmuş. Para kazanmak için neler çıkarmışlar neler... Duysanız dudağınız uçuklar, bir de uçuk tedavisine başlamanız gerekir. Zamanın yerle bir edeceği güzellik kavramı kişiye göre değişiyor aslında. Ben gerçekten kalbinin güzelliği yüzüne vuran insanlar tanıyorum. Çoğu beni de tanıyor. Fakat vazgeçilmez bir gerçektir ki çoğu insan güzelliğe kapılır. Koltuk alırken görüntüsü mü rahatı mı ön plandadır sizin için? Ya da bir çay bardağı? Bir defter, bir sabun?
Gördünüz mü? Güzellik önemli değil deseniz dahi siz bile inanmayacaksınız. Oysa hayatta en önemli şey sağlık ve huzur… Zihninde, fikrinde eksiği olmayan, güzel bakıp güzel düşünen insan zaten güzeldir. Ah bunu bir öğrenebilsek… Öğrendiklerimizi hayatımızda uygulayabilsek? Ben nice güzeller gördüm, hayalkırıklığımı göklere yükselten...
İki oğlumuz var, cümlenin evladı ile birlikte Allah bağışlarsa... İnşallah yavrularım huyu güzel olana kapılırlar. Gönlü güzel olana kapılırlar, hayırlı olana kapılırlar.
Eh, Allah büyüktür... Güzelliğin beş para etmediğini eninde sonunda anlıyor insan...