2014 Belediye seçimlerinde partilerin aday belirlemeleri için belirlenen yasal süreç hızla tükenirken, ülkenin değişik şehirlerinde partiler arasında ve parti içinde aday olabilme yarışı kızışarak devam ediyor.
En küçük belediyeden orta ölçekli belediyelere, ilçelerden il belediyelerine oradan büyük şehir belediyelerine ve tabi ki Ankara ve en nihayet İstanbul reisliğine, her geçen gün hızını arttıran ve önceki seçimlere göre daha heyecanlı geçeceği şimdiden belli olan bir seçim süreci başlamış durumda.
Öncekilerden daha heyecanlı; çünkü ana muhalefet partisi, Gezi Parkı olaylarından doğan muhalif sinerjiyi partisinde toplayabileceğini düşünüyor. Daha doğrusu umuyor. Tabi bir kısım derin odaklarda bunu umursuyor!
Gezi Parkı’nda oluşan sinerjiyi, dinamik bir enerjiye çevirerek, toplumsal akıştan doğabilecek türbülansı kendi tribünlerinden geçirip, iktidar partisinin ampullerini patlatacak enerjiyi elde etmek...
Amaç bu...
Buna, muhalefet partileri dahil iktidardan memnun olmayan tüm kesimler baş koymuş durumda. Bunun için, daha önce kararı derin mahfiller tarafından verilen Sarıgül Operasyonu’nun inkıtaa uğramaması adına, Gezi Parkı olaylarında aktif bir şekilde yer alan ve sol gençliğin sempatisini üzerinde toplamış bulunan Süreya’nın Sırrı’nı bozup, İstanbul Büyükşehir Belediyesi için efelenerek açıklamış bulunduğu başkan adaylığı çıkışı, yumuşak bir şekilde, façasının çizilmesine mahal vermeden ve sevimlileştirilerek ‘ben zaten şaka yapmıştım’a evriltildi.
Eh... N’aparsın? Maço Sırrı’nın buna eli mahkum!
Nede olsa, Türk solu sermayeye hamallık etmeyi pek sever ve zaten buna mecburdur. Sevgi kısmı, sadece ‘tecavüz kaçınılmazsa’ babından, zevk almaktan öte bir şey değil.
Ha... Sarıgül’e gelince; CHP artık ona, o da CHP’ye mecbur. Babalar ve oğulları da..!
Sol kesimde, nadir halk adamı rolündeki isimlerden biri olan, ama aslında babaların adamı olan Sarıgül’ün halkta çok ciddi bir karşılığı olduğu da inkar edilemeyecek bir hakikat. Sırrı’nın Süreyya’sının da geri vites yaptırtılmasıyla beraber, BDP/Kürt seçmeni de bu vagona eklemlenip, bir adam yaratmanın yolları deneniyor.
Ak Parti’ye oy veren kitlelerde, mental yorgunluğa yakalanmış bazı idarecilere olan kızgınlığın oluşturma istidadı bulunan dip akıntı, tusunamiye dönmese bile bazı sahil şehirlerini mutlaka yalayacaktır! Çok muhkem olduğu vehmedilen bazı şehir surlarının, aslında o kadarda muhkem olmadığı ama bunun, Ankara’ya olduğu gibi yansıtılmadığı da böylece ortaya çıkacaktır.
Bu, MHP tabanı için de böyle olsa bile, MHP için Sarıgül’ün bir risk olduğu söylenemez. Yada Sarıgül için MHP’nin... Zaten MHP, genel seçimlerde Sarıgülcü’lere stepne olarak lazım olacak. O yüzden, bu stepneyi patlatmaktansa bagajda taşımak daha akıllıca görünüyor! Geçmişte tecrübe edilmiştir!
Bilenler bilir..!
Genel seçimlerin ilk raundu olan yerel seçimlere, Sarıgül’lü CHP ile çıkmayı deneyecek olan mihraklar, ilk yarı sonucuna göre ikinci yarıda Kemal Kılıçdaroğlu’nu kırıp dökmeden; belki bir cumhurbaşkanlığı adaylığıyla saf dışı edip, Sarıgül’ü CHP’nin kaptan köşküne geçirerek oyuna olabildiğince var güçleriyle asılacaklar.
Sarıgül’e İstanbul’da şans tanımayanlar ve Ak Parti’yi % 55’lerde gösterenler ya Ak Parti aleyhine art niyetliler ya da bir şeyden haberleri yok. Ak Parti, İstanbul’da kale olarak gördüğü bazı belediyelerde acı sürprizlerle mutlaka karşılaşacaktır. Geçen seçimde olduğu gibi... Bazı kalelerde ise sur duvarları iyice zayıfladı, şimdilik kaleyi korumaya kâfi gelse bile! Ehil ve samimi kale komutanları atamanın vakti çoktan geldi. Yoksa, Sarıgül faktörünü küçük görenler onun, İstanbul’u kazanamasa bile, kendilerine çok ciddi sürprizler yaşatabileceğinden emin olabilirler.
Ki İstanbul’da yarış at başı gidebilir. Sonuç foto finişe kalırsa şaşmamak lazım.
İstihzai bir ifadeyle; ‘Erdoğan bir dünya lideridir’ diyebilecek kadar uyanık ve yıllardır önüne kattığı her şeyi sandığın dibine gömen Ak Parti rüzgarının dinmesini bekleyebilecek kadar sabırlı ve usta bir siyasetçiyle karşı karşıya Ak Parti kadroları.Osmanlı ordularının karşısına çıkmaktansa, ordularını ormanlara saklamayı tercih eden Avusturya Macaristan İmparotor’u Ferdinant’ı hatırlatan bu adamı, herkes ciddiye alsa iyi olur. En azından, ceylan derisine alışmış popolarına ciddi bir iyilik etmiş olurlar. Veya Gürsel Tekin’in kendine ettiği kötülüğü onlarda kendilerine etmemiş olurlar!
Ak Parti kendinden emin ve vakur. Bunun için bir çok haklı ve reel gerekçesi de var. Ama oyunun kuralları ve kadrosu her seçimden seçime biraz daha değişiyor. Halktan tiksinen ve onu, göbeği kaşınan adam olarak gören ‘solist’ bir anlayıştan, halkın içinden gelen, hakla iletişimi sağlam ve de ortanın solundan ortanın sağına geçen, solumtırak bir rakip var!
Siz siz olun, solda sağlam bir koalisyonun başına geçmeye hazırlanan bu adamı ve onun üzerinden operasyona hazırlanan babaları küçük görmeyin. Alev Alatlı ve İlber Ortaylı gibi seçkin sosyal bilimcilerimiz, her ne kadar onu yerden yere vursalar bile, Sarıgül bir realite. Ve bu realiteden faydalanmak isteyen birileri var.
Ondan bir adam yaratmak mümkün müdür bilinmez ama, solcu bir adam yaratmaya haiz ‘Operasyon Sarıgül’devam ediyor...
E Mail : akpinartahsin@hotmail.com
Twitter: @akpinartahsin