Türkiye yakın tarihi ile de medeniyet merkezidir. Malum olduğu üzere, medeniyetler iki ayrı medeniyetin sentezi ile doğarlar.
"Yeni Medeniyet" yani geleceğin "Üçüncü Bin Yıl Medeniyeti", bir önceki "İslâm Medeniyeti" ile bugünkü "Batı Medeniyeti"nin sentezinden doğacaktır.
Bu sentezi yapacak ulus ve ülke de Türk ulusu (Anadolu'da yaşayan Müslümanlar ve diğerleri) ile Türkiye'dir; "Türkiye'de yaşayanlar"dır. Çünkü iki-üç asırdan beri bu topraklarda, bu coğrafyada, -bir önceki yazımda detaylarını yazdığım bu medeniyetler merkezinde,- yani Anadolu ve Türkiye'de bunun hazırlığı yapılmaktadır. Allah bu görevi bu bölgeye, bu coğrafyada yaşayanlara ve bu birikimi olanlara vermiştir.
Bugünkü Avrupa Medeniyeti nasıl doğdu?
Önce İbrani Medeniyeti Batı Anadolu'ya geldi ve yerleşti.
Sonra Avrupa'dan gelen Dorlar, Yunanlıları Yunanistan'dan kovdular.
Dorlar'dan kaçıp Batı Anadolu'ya gelen Yunanlılar oradaki Yahudilerden ve doğudaki Sasaniler'den uygarlığı öğrendiler, Yunanistan'a döndüklerinde yeni uygarlık kurdular. Bu arada Kıbrıslı Zenon, Tevrat'ı laikleştirerek Romalılara hukuku öğretti. Roma hukuku ve imparatorluğu böyle doğdu.
Hazreti İsa geldi, insanlığa dinin farklı yönlerini öğretti, Hıristiyanlık oluştu ve yayılmaya başladı. Büyük zulümler gören Hıristiyanlar sabrettiler. Roma İmparatorluğu (özellikle Bizans) Hıristiyanlığı kabul etti. Sonra ikiye ayrıldı. Germenler Batı Roma İmparatorluğu'nu yıktılar ama Hıristiyanlığı kabul ettiler. Bugün de en güçlü olanlar onlardır.
İslâmiyet bu coğrafyada ortaya çıkmış ve Endülüs'e (İspanya ve İber Yarımadası'na) kadar daha ilk senelerde ulaşmıştır. Avrupalılar özellikle burada yani Endülüs'te İslâmiyet'in ve İslâm medeniyeti'nin hayatını ve gücünü bizzat gördüler.
Bir taraftan Emeviler (Endülüs Devleti ve Medeniyeti), diğer taraftan Osmanlılar (Selçuklu ve Osmanlı Medeniyeti) Viyana'ya kadar dayanınca, Avrupalılar uyanmak zorunda kaldılar ve bu baskılar sonunda yeni bir uygarlık doğdu.
Rönesans, reform derken; bugünkü Avrupa ve Batı Medeniyeti işte böyle doğdu.
İslâm Medeniyeti...
Avrupa/Batı Medeniyeti...
Ve bugün "medeniyet meselesi" bakımından nerdeyiz?
Şimdi insanlık olarak "Üçüncü Bin Yıl Medeniyeti"ni kurmak üzereyiz...
Hattâ diyebiliriz ki; bu yeni medeniyeti "Türkiye"de kurmaya başladık bile!
Evet;
Merkezi Türkiye olmak üzere, medeniyetler merkezi Anadolu ve İstanbul olmak üzere, "yeni medeniyet" kurulacaktır; kurulmaktadır...
Millî Görüş Hareketi başta olmak üzere, Türkiye'de yüz yıldan beri var olan bütün hamle ve hareketler, hep işte bu "yeni medeniyet"in habercileridir...
Avrupa'ya işçi olarak giden halkımız yani Türkler ve diğer Müslümanlar da oralara İslâmiyet'i ulaştırmıştır; hâlen de ulaştırmaya devam etmektedir...
Türkiye zamanla ve çok yakın zamanda gerçek İslâmiyet'e dönecektir; hem de Emeviler'den önceki İslâmiyet'e yani İslâmiyet'in aslına ve olması gereken asıl İslâmiyet'e... Bu arada Batı dünyasında da yeni bir uyanış gerçekleşecektir...
İşte, "YENİ MEDENİYET" yani "Üçüncü Bin Yıl Medeniyeti" de bu iki yeni hamlenin, bu yeniden uyanışın birlikte yeniden doğması ile oluşacak, "TÜRKİYE" de bu doğuşun, bu "YENİ MEDENİYET"in merkezi olacaktır...
"YENİ MEDENİYET" MERKEZİ "TÜRKİYE"DİR!