İslam coğrafyasının fakir ama mutlu ülkesi Yemen, yaşadığı savaş sonrasında daha da fakir ve mutsuz. Savaşta 4 şehri tamamen harap olan Yemen’in 19 şehri de ciddi anlamda savaştan zarar gördü. BM; ülkede yaşanan krizi, Yemen tarihinin en büyük krizi olarak niteliyor. UNICEF; 2, 5 milyon çocuk temiz içme suyu olmadığı için ishal, 1,3 milyon çocuğun şiddetli solunum hastalıkları, on beş yaş altı 2, 6 milyon çocuğun ölümcül kızamık hastalığı riski taşıdığını açıkladı. BM Dünya Gıda Programı, 28 milyon olan ülke nüfusunun yüzde 50'sinin gıda güvenliği sorunuyla karşı karşıya olduğunu duyurdu. International Medical Corps rakamlarına göre, aralarında binlerce çocuğun bulunduğu 12 milyon kişi açlıkla karşı karşıya ve bu rakam her geçen gün artıyor.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, Yemenli her 5 kişiden 4'ünün insani yardıma muhtaç olduğunu belirtiyor. BM Gıda ve Tarım Örgütü ise 16 milyon kişinin temiz içme suyuna erişemediğini açıkladı. Binlerce kişinin ölmesine, on binlerce kişinin yaralanmasına ve 2 milyondan fazla insanın göç etmesine neden olan savaş sonrası, ülkede yönetim ve güvenlik sorunları had safhada. Ekonomi çöktü, eğitim ve öğretim durma noktasında. Birlik içindeki halkın sosyal dokusu paramparça oldu. Binalar, okullar, hastaneler ve hizmet kurumları da kullanılamaz durumda. Acilen el uzatılmazsa, ülkede pamuk ipliğine bağlı işleyen sağlık sistemi de çökecek. Savaşın en çok tahrip ettiği bölgede 10 milyon nüfusa sadece 8 hastane hizmet verebiliyor. Kızamık ve tüberküloz gibi mücadelesi mümkün olan hastalıklara karşı bile aşı programları durduruldu. Savaş 50 binden fazla Yemenli yetim daha verdi insanlığa. 1 milyondan fazla çocuk beslenme sorunları yüzünden, binlercesi de gün boyu çöplerde yiyecek aradıkları için hastalık riskiyle karşı karşıya. Yemen’de savaş sonrasında petrol karaborsaya düştü. Benzin istasyonları pompalarını kapatırken, karaborsada benzinin litresi 5 dolar. Bazı şehirlere elektrik ayda sadece yarım saat verilebiliyor. Kadınlar ve çocuklar içme suyuna ulaşmak için ortalama 5 km yol yürüyor. Bir bidon temiz içme suyu için bir annenin 3 ila 6 saati yollarda geçiyor.
İstanbul’da düzenlenen "Uluslararası Yemen İnsani Yardım Konferansı"na katılan ülkeler, 70 milyon dolardan fazla yardım taahhüdünde bulundu.
İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) tarafından düzenlenen toplantıda Yemen'deki insani kriz çerçevesinde uzun vadede yapılacak acil yardımlara teşvik, gerekli acil yardımların yapılması, ülkede yaşanan insani kriz hakkında bilgilendirilmesi ve çeşitli alanlarda 447 milyon dolar değerindeki projelerin gerçekleştirilmesinin hedeflendiği belirtildi.
Toplantıda Kuveyt yardım kuruluşları adına konuşan Kuveytli eski siyasetçi Abdulmuhsin el-Herafi, ülkesinin Yemen için 200 milyon dolarlık destek programı kapsamında acil olarak 56 milyon vereceğini söyledi.
Katar yardım kuruluşları adına söz alan Aid el-Kahtani de ülkesinin Yemen'e yaklaşık 30 milyon dolar yardımda bulunduğunu hatırlatarak, "Katar 100 milyon dolarlık yardım kapsamında ilk etapta Yemen'e 7 milyon dolar verecek" dedi.
Türk Kızılayı Genel Başkan Yardımcısı Dr. Kerem Kınık, 3 milyon dolarlık yardımın eylül ayında deniz yoluyla Aden'e hareket etmesinin planlandığını belirterek, ayrıca Yeryüzü Doktorları Derneği'nin ise yarım milyon dolarlık tıbbi yardım yapacağını dile getirdi.
Ayrıca Uluslararası Camiler Konseyi’nin 2 milyon dolarlık yardımının, Dünya Müslüman Gençlik Birliği ve İngiltere'deki İnsani Yardım Derneği'nin de katkıda bulunacağı ifade edildi. Katar Kızılayı'nın ise Cibuti'deki tıp merkezlerine 3 buçuk milyon dolarlık yardımda bulunacağı belirtildi.
Konferansta, Hz. Peygamber s.a.s Efendimizin Yemenliler için söylediği, "Onlar benden, ben onlardanım" sözlerinin altı çizilerek, kardeş Yemen halkı için hep birlikte taşın altına elimizi sokmanın önemine vurgu yapıldı.
İslam dünyasından sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla Yemen'deki savaş, sonuçları ve planlanan insani yardım faaliyetlerinin tartışıldığı ‘Uluslararası Yemen İnsani Yardım Konferansı’nda Yemen için devreye sokulması gereken acil yardım programları ve atılması icabeden diğer adımların altı çizildi.
İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) öncülüğünde organize edilen ve iki gün süren konferansa, İslam İşbirliği Teşkilatı, Uluslararası Camiler Konseyi, Dünya Müslüman Gençlik Birliği ve Yemen İnsani Yardım Birliği de destek verdi.
Gorrion Hotel'deki konferansın açılışında davetlilere hitap eden İDSB Genel Sekreteri Ali Kurt, İslami sivil toplumun hayırlı bir iş için bir araya geldiğini söyledi.
Kurt, etkinliğin tarihe düşülen bir not olduğunu belirterek, insanlık adına dünyaya önemli bir mesaj verildiğini dile getirdi. Yemen'in ikinci bir Suriye olmasını istemediklerine vurgu yapan Kurt, "Bizler meşru yönetimlerin, birtakım kirli ve karanlık hesaplarla, darbelerle değişmesini kabul etmiyor, gasbedilen hakların iadesini talep ediyoruz. Uluslararası toplum ve özellikle BM, maalesef her zaman olduğu gibi yine duyarsız. Koca bir ülke, tamamen dış kaynaklı kirli oyunlarla mezhep temelli politikalar zemininde sefalete ve istikrarsızlığa mahkûm edildi" diye konuştu.
Dünya Müslüman Âlimler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Muhyiddin Ali Karadaği ise Müslümanların yekvücut olduğunu belirterek, Yemen'in de bu vücudun bir parçası olduğunu söyledi.
Karadaği, içinde bulunulan dönemde bundan daha iyi bir benzetmenin olamayacağını aktararak, "Burada olmaktan onur duyuyorum. Allah'ın rahmeti ve merhameti üzerinize olsun. Türk halkı olarak bizlere gösterilen çabalara teşekkür ediyoruz. İyi ruha sahip insanlar bir araya gelince içinden çıkılmayacak sıkıntı yoktur. Çok tehlikeli bir süreçten geçiyoruz. Yemenli kardeşlerimiz bütün bölgeyi yakan bir ateşle karşı karşıyalar. Siyonist bir saldırı karşısındalar. 1960'tan bu yana başlayan bu fırtınaya rağmen Türkiye ve Körfez ülkelerinin katkılarıyla bu bölge ayakta kalacaktır. Bu birliği ve mücadeleyi bir araya getirelim. Yaralı insanların yaralarını saralım" ifadelerini kullandı.
AFAD Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Furat da kurum olarak Suriye'den gelenleri misafir etmekten son derece mutlu olduklarını aktararak, her türlü yardımı yapmaya devam edeceklerini söyledi. Suriye ve Irak'tan gelenlere yaptıkları yardımları anlatan Furat, şöyle devam etti:
"Kendi ekmeğimizi kardeşlerimizle bölüşmeyi ve her türlü yardımı yapmayı borç biliyoruz. Kendi ülkemizde olanlara yardım etmekle kalmadık. Bu taşın altına bütün sivil toplum kuruluşlarının, iş adamlarının ellerini koymalarını bekliyoruz. İslam dünyasından gelen kardeşlerimizden ellerinden gelen desteği istiyoruz. Onların yanında olduklarını ortaya koymalarını bekliyoruz."
Yemen’e acil yardımların konuşulduğu iki gün süren konferansa katılan kuruluş ve ülke temsilcilerinin gündeminde sadece Yemen yoktu. Bu vesileyle bütün dünyada kan kaybeden mazlum coğrafyaların durumları da bir kez daha hatırlatılmış ve “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” Nebevî hatırlatması yeniden gönüllere nakşedilmiş oldu.
recep.kocakk@gmail.com