“Yedi Cihan Zikreder; Adı Güzel, Kendi Güzel Peygamber”
Ne mutlu bizlere, ne mutlu O’nu görmeden ve tanımadan yine de ardından gidene. Ne mutlu Yedi Cihan Sultanı’nı layıkıyla anıp, doğduğu güne müjdeler verene.
Üzerinden yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen İslamiyeti bu kadar kalıcı bir şekilde tebliğ eden sevgililer sevgilisi O Peygamber sevilip sayılmaz mı?
O Peygamber ki, gelmiş geçmiş bütün kutsal kitaplarda geleceği müjdelenen. Daha doğmadan Rabb’in sevgisini kazanmış ve hangi hak din adı altında olursa olsun, inanan herkesin bildiği ve kabul ettiği SON PEYGAMBER!
“Ya Muhammed! Bilirim ki cennet yolu senin yolun; önce Yaradan’ı, sonra Seni sevmeliyim ki dünyada vaad edilen cennete ereyim.”
Kim bilir ne zor zamanlardı insanlara Allah’ın emirlerini bildirdiğin vakit. Şimdi bile dinimiz hakkında söz söyletmezken bir takım insanlar –ki her şey apaçık olmasına rağmen- kim bilir Sen ne eziyetler gördün, kurtuluş yolu, İslamiyeti kabul ettirene kadar?
Hiçbir olay kitaplarda yazıldığı ve okunduğu gibi basit değil bilirim. Yedi Cihan Emini Muhammed! Kim bilir kaç gece sabahlayın, kaç gündüzü geceye kattın da o cahil halkı Hâk yoluna çağırdın?
İyi ki geldin… Gönlümüze huzur verdin…
…
İçinde bulunduğumuz hafta iki güzel olayı misafir ediyor. Birisi; Peygamber Efendimiz’in miladi 20 Nisan’ın denk gelen Kutlu Doğum Haftası, diğeri ise tüm dünya çocuklarına atfedilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
Her iki özel gün de tüm dünyada coşkuyla kutlanan iki önemli tarih.
Bütün dünya Müslümanlarına kutlu olsun “Doğum Haftası” ve bütün dünya çocuklarına da neşe katsın “Çocuk Bayramı”
Sevgiyle birleştirsin tüm kalpleri.