Yanmakta Olan Adamın Tırnağını kesmek

Lütfi AYHAN

 Âlim, sadece bilen değil bildiği ile amel eden, bildiği hakikatler için bedel ödemekten kaçmayan ahlaklı, mütevazi, cesur kişidir. Alim sadece bilgilendirmez aynı zamanda güzel ahlakı ile de müminlere nümune-i timsal olur. Son yıllarda ramazanda, oruçla, teravihle, imsakla ilgili tartışmalar Müslümanları nasıl etkiledi hiç düşündük mü? Müslümanların devasa sorunları ile ilgili İslamın ne dediğini, Allah'ın o konudaki hükmünün ne olduğunu  gündeme getirmeyen veya getiremeyen din adamlarımız, ( mesela, ahlaki erozyon, içki ve uyuşturucu kullanımın artması, güneydoğu meselesi, Suriye, Mısır,Irak  başta olmak üzere bir çok İslam ülkesinde dökülen oluk oluk kan gibi ümmetin vicdanının kanatan konular ve  faizin yaygınlaşması, çek, senet ödemelerindeki mağduriyetler, Suud'un hac meselesini halledememesi…)gerçekten teferruat sayılabilecek mevzuları günlerce tüm milletin gözü önünde saatlerce, hararetle ve bazen birbirlerini kırarak tartışmaları halkın sadece din adamlarına karşı olan güvenini değil dine olan bağlılıklarını da zayıflatıyor. Bu babtan olmak üzere oruç tutma oranlarındaki düşüşü sadece mevsim şartlarına bağlamak hiç doğru olmaz. “Her doğrunun her yerde ve her zamanda söylenmesi doğru değildir” hükmü gereğince şu andaki toplumun acil ve elzem ihtiyaçlarını göz ardı edip imsakın vakti, teravihin rekat sayısı gibi teferruat konuları öne çıkarmak ne dinimize, ne akla, ne de toplum bilimine uygundur. Konu o kadar acil hale geldi ki Diyanet İşleri Başkanı mevzu ile ilgili; "Artık imsak tartışmaları Türkiye'de bilgi sorunu olmaktan çıkmış, bir ahlak sorununa dönüşmüştür. Bu da bizi üzüyor" deme noktasına geldi.

         Bu tartışmaların insanları negatif yönde etkilediği gerçeği çok belli! Zaten sağlam bir din ve ahlak eğitimi alamayan insanımız, nefsinin ve şeytanın da kışkırtmaları ile bir konuda hocaların ayrı ayrı şeyler söylemesini, farklı hükümler vermesini bahane ederek, “din kurallarının kesin olmadığını, dolayısı ile kendisinin bunlara uymada serbest olduğu” gibi yanlış bir sonuca varıyor. Hocalar inşallah bu büyük vebalin farkındadırlar.

                           İmam- Azam Gibi Tartışmak 

         İslam dini, din öğretiminde ve ahlak eğitimde tartışmadan ziyade sohbet metodunu teşvik ederken günümüz din adamlarının tartışmayı çokça yapmaları bilmem ki neyin sonucu! Haklı olduğu halde tartışmayı bitiren cennettedir hükmü (Ben, haklı olduğu halde tartışmayı bırakan kimseye cennetin kenarında, ortasında ve en yüksek yerinde üç köşk verileceğine kefilim. ) niçin göz ardı ediliyor? Mezhep imamıza sadece ibadetlerin şekli ve dinle ilgili teorik bilgilerde mi uyacağız,  onun güzel ahlakından  kendimize örnekler çıkarmayacak mıyız?  

“ …Bir keresinde İmam-ı Azam hazretleri, oğlu Hammad’ı itikadî bir konuda birileriyle tartışırken görür ve susturur. Orada bulunanlar sorar:

– Biz seni başkalarıyla bu tür konuşmalar yaparken görüyoruz. Bizi neden engelliyorsun?

İmam-ı Azam hazretleri şu cevabı verir:

– Biz konuşurken arkadaşımız kayıp düşmesin, yanılmasın korkusuyla başımızda kuş taşır gibi dikkat ediyoruz. Siz ise arkadaşınızın yenik düşmesini istiyorsunuz. Arkadaşının düşmesini isteyen, (konu itikadî olduğu için) onu tekfir etmek istiyor demektir. Arkadaşının dinden çıkmasını isteyen kişinin ise kendisi küfre girer…”

                  Din adına konuşan, İslam adına ahkâm kesen, ahlak adına bolca tartışmalar yapan hocalarımız; İnsanımızın sağlam bir dini bilgiden, saf bir inançtan, sağlıklı bir ahlak eğitiminden mahrum olduğu gerçeğini bilerek davranmalar. Tartışmaları ve konuşmaları bu hakikatin ışığında yapmaları hem onların hem de toplumun yararına olacaktır. Aksi halde bilgilendireceğiz derken ifsat etmeleri çok muhtemeldir.Buna en büyük delil de oruç tutanların ve teravih kılanların sayısındaki düşüştür. Bu yersiz ve zamansız tartışmalar, üzerine benzin dökülmüş ve ateşe verilmiş yanmakta olan bir insanla ilgili ;"durun, tırnaklarını bir keselim, tırnakları çok uzamış!" demeye benziyor.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.