Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ermenistan'a gitmesinin sebebi elbette futbol aşkı değil. Milli maç, dış politikadaki değişime aracılık ediyor.
Tabii bu yeni politikaya karşı çıkanlar da var. Kimi muhalefetini sözle ifade ediyor, kimi "yalan haber servisi" yaparak.
Yalan haber servisinin nasıl ve kimler kullanılarak icra edildiğini, dünkü Radikal gazetesinden epey ayrıntılı bir biçimde öğrendik.
Sizin de bilmenizi isterim.
Habertürk televizyonu geçen gün bir "son dakika" haberi vermeye başlıyor: Cumhurbaşkanı Gül'ün oturacağı protokol tribününde Varujan Garbisyan da yer alacakmış.
Peki, kim bu Garbisyan?
Bir ASALA teröristi: 15 Temmuz 1983'te, Paris Orly Havaalanı'ndaki THY standına yönelik bombalı saldırının mimarı. Bu korkunç eylemde, 8 kişi ölmüş, 60 kişi yaralanmıştı.
Türk diplomatlarını katleden Ermeni militanlara uzun süre göz yuman Fransa, o günden itibaren tavır değiştirmişti.
Şimdi bu Garbisyan, protokol tribününde yer alacak. Olacak iş mi?
Habertürk TV işte bu haberi geçiyor. Muhabir "birkaç dakika önce" öğrendiği haberi, heyecanla anlatıyor.
Ama o da ne! "Az önce" edinilen habere, TRT'den alınmış görüntüler ve dönemin Hürriyet gazetesinden kupürler eşlik ediyor.
"Bu işte bir bit yeniği var" diye düşünüyor Radikalciler. Araştırmaya başlıyorlar. Sonuç: Ankara'da pişirilmiş bir yalan haber.
Altını çizelim: "Yanlış" değil, "yönlendirme amaçlı yalan haber". Nasıl mı anlıyoruz?
Çünkü haber ayrıntılı bir biçimde "önceden" hazırlanmış. İş gazetecilere kalsa, bulması dahi günler alabilecek "görsel malzeme" dahi itinayla kurgulanmış ve "Alıp yayınlayın" diye Habertürk'e verilmiş.
Arkadaşlar da yayınlamıııış!