Frankfurt/Offenbach´da yaklaşık yedi hafta boyunca World Media Akademie´sinin düzenlemiş olduğu, MEDYA OKULU´ndan öğrendiklerimi sizlere arzetmeye çalışacağım…
İlk vahiy ve emir „oku“. Okumalı insan sonsuzluğa doğru akarken. Okumalı insan sırf kendisini okuyabilmek ve eşref olmanın hakkını verebilmek için. Okuyalım kendimizi, ruhumuzu, benliğimizi ve özümüzü. Bu yazımda aslında `OKU`maktan bahsetmeyecektim, fakat yedi haftadır ziyaret etmiş olduğum Medya Akademisi beni yine bu konuya yönlendirdi. Ehemmiyetini birkez daha hatırlattı.
Oku ve anla. Oku ve düşün. Oku ve yaz. Oku ve başar.
Mutlaka her insanın bir idealinin olması gerektiği, kaygan zeminlerde nasıl ayakta durabileceğimizin tüyolarını verdiler. Değerli konuşmacıları ayağımıza kadar getirip, gazetecilik nasıl yapılır duyun, anlayın ve uygulayın dediler.
Bize değer verdiler. Bizi düşündüler. Hiç bir zaman „ben“ menkezli olmadılar. Kimseye ´sen de kimsin´ gözü ile bakmadılar. Motive edip farklı imkanlar sundular. Medya ile alakası olanların ellerinden tuttular. Bir kapı, bir yol bir öneri sundular.
Gayret yolunun önderleri oldular.
Biliyor musunuz en önemlisi de ne oldu?
Bana insanlığa verilen hizmetin ne kadar kıymeti olduğunu hatırlattılar.
Ve bu da bana yetti…
Vakit, öğrendiklerimizi icraata geçirme vakti…
(World Media Akademie`de emeği geçen herkese bir kez daha şükranlarımı arzetmek istiyorum.)