“ABD, Brezilya, Rusya, Hindistan, İngiltere, İspanya, İtalya, Peru, Almanya, Fransa, İran, Türkiye, Şili… “ Bu sıralama ne sıralaması biliyor musunuz? (Sıralama, o günün verisine göre ufak tefek değişebilir) Covit-19, Nam-ı diğer CORONA virüsünün ülkelere göre dağılımını, ölenlerin oranına göre yapılmış sıralamayı gösteriyor.
Dikkat! ilk 10’ da Müslüman bir ülke yok. En başta, Dünyanın en güçlü, en ileri, bilimde, sanayide, zenginlikte birinci sırada olan devleti ABD. var. ABD’nin dini ne? Hristiyanlık. 2.,3.,5.6,.7,8.9.10. devletler de Hristiyan devletler. 4. Sırada ise kağıt üzerinde, teoride “en insancıl”, “en hümanist”, “Hiçbir canlıya kıymayan, İneği kutsal sayan”, Hinduizm, Brahmanizm, Sihizm, Janizm gibi dinlere sahip Hindistan. Müslüman İran 11, Türkiye ve diğer İslam Ülkeleri ise daha da geride.
Gerçekler Nasıl Saptırılır, Hakikat Nasıl Gizlenir?
Bu tabloya bakarak Dünyayı etkileyen, dünyadaki iletişim ve bilişim ağını elinde bulunduran devletler, haber ajansları, sosyal medya ağları şöyle bir yayın yapıyorlar mı? “Tabloda da görüldüğü gibi Çin’de ortaya çıkan bu virüsten en çok Hristiyan ülkeler, Konfüçyüzm ve bazı batıl dinlerin yaygın olduğu Çin ve Hinduizm ile birlikte birkaç garip dinin etkili olduğu Hindistan etkilendi. Yine tablo gösteriyor ki bu virüs, en çok bilimde, sanatta, zenginlikte, ileri olan, ABD başat olmak üzere Batı medeniyetine sahip ülkeleri tarumar etti.(İtalya, İngiltere, İspanya…) Böyle olması da normaldi. Çünkü Hristiyanlığın bozulmuş haline inanan batılıların bir çok batıl inancı var. Medeniyetlerinin temellerini oluşturan Yunan, Roma ve bozulmuş Hristiyanlık onların günlük hayatlarına, insani ilişkilerine ictimai hayatlarına, sağlık sistemlerine olumsuz olarak direk yansıyor. Bunun neticesinde de böyle bir tablo ortaya çıkıyor. Hindistan ise zaten belli; kirli bir çevre, temizlikten uzak bir toplum ve her türlü hastalığa teşne bir hayat tarzı… Virüsün çıktığı Çin’i ise anlatmaya gerek yok. Dünyanın en kalabalık ülkesi. Garip garip dinlere mensuplar. Onları bu duruma iten de zaten bu garip inançları. Bu nedenlerden dolayı Hristiyanlık, Hinduizm, Budizm ve Konfiçyüzm’e inanan insanların yaşadığı ülkelerde KOVİT 19 daha fazla yaygınlık gösteriyor. Bu kültür ve dinlere mensup insanlar aydınlanmadan mahrum, bilimden uzak, dünyanın en geri insanları. Hem kendilerini mahvediyorlar hem de dünyayı…” Hayır böyle bir yayın ne yapıldı ne de yapılacak.
Mikrofon Kimdeyse Onun Sesi Duyulur
Gerek televizyonlarda gerek, gazetelerde gerekse sosyal medyada böyle yorum ve görüşlere rastladınız mı? Hayır. Rastlama ihtimaliniz var mı? Hayır hayır. Niye? Çünkü Dünyaya hakim olan devletler, kurumlar ve kişiler buna müsaade etmez. Son 200 yıldır her alanda tüm dünyaya hakim olan batılı devletler, batılı kurumlar, Zengin batılı insanlar ile Asya’ya hakim olan Çin, Hindistan gibi devletler dünya/Asya hakimiyetlerini devam ettirebilmek için her türlü yalan, her türlü saptırma, her türlü manipülasyona başvurmaktan kaçınmazlar. Kendi çıkarları için yapmayacakları kötülük, kurmayacakları tuzak, söylemeyecekleri yalan yoktur. Zaten medeniyetlerinin temelini oluşturan sosyal, ekonomik, dini ve kültürel zemin de buna çok müsaittir. Batı Emperyalisttir. Batı Acımasızdır. Batı Çıkarcıdır. İnsanlığı felakete sürükleyen tüm ideolojiler (Sosyalizm, kapitalizm, Faşizm, komünizm, Narsizm, hedonizm…) bu kültürün dünyaya armağan ettiği zehirli, ölümcül virüsleridir. Bu zeminki I. Ve II. Dünya savaşlarını çıkardı. Ve yüzde 90 nı kendi insanları olmak üzere 60 milyon insanın ölümüne sebep oldu. Çin’in, Rusya’nın, Hindistan’ın tarihine kısa bir göz atarsanız Onlarda da, yakıcı batı kültürüne benzer manzaraları görürsünüz.
Tablo Şöyle Olsaydı
Yukarıdaki tablo öyle değil de şöyle olsaydı: İran, Mısır, Türkiye, Suudi Arabistan, Malezya, Endonezya, Fas, ABD, Rusya, İngiltere… Yani Kovit Çin de değil de İran’da çıksaydı. En çok ölümler Mısır'da ve Suudi Arabistan’da olsaydı. En çok yayılma ve ölümde Türkiye’de Endonezya’da Pakistan’da veya ne bileyim Fas’ ta Malezya’da Cezayir’de olsaydı… Dünya haber ajansları, dünyayı etkileyen devletler, kurumlar sosyal medya (Twetter, Facebook, İnstagram, WhatsApp) nasıl çalkalanırdı? Müslümanlar gün yüzüne çıkamazlar, azınlıkta oldukları ülkelerde yaşayamaz hale gelirlerdi. İslam’a ve Müslümanlara yapılacak hücumların şiddetini hayal etmek bile mümkün olmazdı. Ne pisliğimiz kalırdı, ne geriliğimiz: “ Vahşiler, acımasızlar, Çöl bedevileri, Orta Asya Çocukları, Afrika,…. Modernlikten, çağdaşlıktan, hoş görüden uzak, yok olması gereken bir kültür ve dinin mensupları…” diye bizleri mahvederlerdi.
Bu neyi gösteriyor? Şunu gösteriyor içimizdeki batıcıların ve dünyaya silah, bilim ve maddi yönden hakim olmuş batılıların ve Asyalı Zalimlerin hakikatten insanlıktan, hoş görüden, diğergâmlıktan, objektiflikten, dengeli düşünmekten ne kadar uzak olduklarını gösteriyor. Şu anda dünyanın geldiği maddi refah, muazzam bilim seviyesi, üretimdeki ve ulaşımdaki büyük gelişmişliğe rağmen, ABD de ve Avrupa’da obeziteden ölen insanların sayısını Asya ve Afrika’da açlıktan ölen insanlarla kıyaslarsak acı tablo gözümüzün önüne gelir. Vicdanı kara, gönlü kirli güçlü batılı devletlerin ve Asyalı Zalimlerin buna herhangi bir çare üretmediklerini hepimiz biliyoruz. Evet, zengin Körfez Ülkeleri de aynı durumda. Lakin onlar ABD’nin ve İngiltere’nin güdümünde olduklarından, tam sorumlu değiller. Başlarındaki kral ve sultanlar sanki eyalet valisi konumundalar.
Bülbüller Kargaları Yenecek
Tüm Dünyada mazlumlara ve fakirlere yardım etmede de en baştaki ülkenin Türkiye olması neyin göstergesi? Hangi gizlenmiş gerçeğin dünyaya ya yansıması? Demekki dünyaya Peygamberimiz dönemindeki devletimiz başta olmak üzere 4 halife dönemi, Abbasiler, Selçuklular, Osmanlılar ve T.C Devletinin son yıllarda kazandığı dünya görüşü hakim olsa, dünyamız çok daha adil, çok daha yaşanılabilir, çok daha paylaşımcı bir dünya olacak. İnşallah o günler fazla uzakta değil. Bülbüller ötüyor güller açıyor, çiçekler kokuyor....Demek ki Bahar gelmek üzere.