Afrika’da bazı ülkelerde cemaatin okullarına önlemler alındığı haberi geliyor.
Başbakan Azerbaycan da ikili görüşmelerde bazı dosyaları ele alındığı söyleniyor.
Türkiye’de özel okullardan parasız devlet okullarına geçiş kontenjanları kaldırıldı.
Amerika pensilvanyayı artık unutun mesajını seçim sonrasında hemen bir açıklamayla Türkiye’ye bir şekilde ulaştırdı.
Bir casusluk davaları sırada bekletilip cumhurbaşkanlığı sürecinde piyasaya servis edilebileceği söylentisi ortada geziyor.
Herkül.org sitesinde seçim sürecinde piyasaya sunulan tapeler, dinleme videoları, diğer şeylerle ilgilerinin olmadığını kimlerin ilgisi varsa onların üzerine gidilmesi gerektiğini, kendilerinin de bunu istediğini söyleyen bir açıklama yapıldı.
Hüseyin Gülerce’nin kendilerine karşı bir özeleştiri yapan çıkışlarının olması ve hükümetle bir diyaloğun sağlanması gerektiği söylentileri dolaşıyor.
En son zaman gazetesi yazarı patlattı bombayı ve Suriye’deki kimyasal saldırıyı Başbakan Erdoğan’ın yaptırdığı ile ilgili bir yazı paylaştı.
Şimdi bu adamlar bir tasavvufi kolun müritleri yani yolunda gidenler değil mi? Takipçisi, oldukları mürşidi kâmilin evlatları öyle mi? Güya bunlar bir sineği dahi incitmezler değil mi?
Bunların işi dünyalık olmaz, tamamen ahirete yatırım yaparlar demek lazım değil mi?
Mısır’da beşyüzyirmidokuz Müslüman kardeşimizin asılmaları karar bağlandı. Bu kişiler dünyada ezilen, zulme uğrayan Müslümanlara yardıma koşacaklarına ülkelerini dünya da nasıl itibarsız duruma düşürmenin plan ve hesaplarını yapıyorlar.
Aşağıda ki kıssa tam bu grubu anlatan bir kıssa yorumu size bırakıyorum sayın okuyucularım.
Hz. Süleyman’a ilgili bir kıssa anlatılır.
-Hz. Süleyman’a Allah cc. Hayvanlarla konuşma yeteneği vermiştir. Bir gün kanadı kırık bir kuş Hz. Süleyman’a gelir bir derviş hakkında kanadını kırdığına dair şikâyette bulunur.
Hz. Süleyman’ dervişi getirterek kuşun kanadını neden kırdığını sorar.
-Derviş; Sultanım ben bu kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı. Yanına kadar gittim yine kaçmadı. Bende bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. Tam yakalayacakken kaçmaya çalıştı, o esnada kanadı incindi, der.
Bunun üzerine Hz. Süleyman, bak bu adam haklı neden kaçmadın, der. O sana sinsice yaklaşmamış. Sen hakkını savunabilirdin, kaçabilirdin, der.
Şimdi kolum, kanadım kırıldı diye şikâyet ediyorsun.
Kuş cevap vermiş;
Efendim ben onu derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsaydı hemen kaçardım. Derviş olmuş birinden bana şikayet gelmez, bunlar Allah’tan korkarlar dedim ve bu yüzden kaçmadım.
Hz. Süleyman cevabı beğenir ve kısasın yerine gelmesi için hemen emir verir. Dervişin kolunu kırılmasını emreder.
Kuş o anda;
Efendim, sakın böyle yapmayın, der.
Niçin diye sorar Hz. Süleyman;
Kuş; Efendim bunu kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapar. Siz en iyisi bunun üzerindeki derviş elbisesini çıkartın. Çıkartın ki benim gibi kuşlar bundan sonra aldanmasın.
Başka söze hacet yok.
Vesselam. Kalın sağlıcakla…