22 Mart 2022 tarihinde, yani Ukrayna - Rusya savaşının yeni başladığı hengamda hemen hemen aynı başlıkla bir yazı kaleme almıştım. İlk yazının başlığı “Ukrayna - Rusya Savaşını Kim Kazanır” idi. Şimdi bu iki başlık arasındaki iki minik hece farkının nasıl yüz milyarlarca ABD Dolarına tekabül ettiğini anlatayım.
Önce bu savaş niye başlamıştı kısaca hatırlayalım. Ukrayna Başkanı Zelensky birçok kez Rusya’nın tehditkar olduğunu, o yüzden NATO üyesi olmak ve 5. Madde gereği koruma şemsiyesi altına girmek istediklerini deklare etmişti. Putin ise eğer Ukrayna NATO’ya dahil olursa NATO ile sınır komşusu olacağını ifade ederek buna şiddetle karşı çıkmıştı. Ukrayna hem Rusya tehditini öne sürerek hem de Batı’nın verdiği maddi ve askeri destek vaatlerine güvenerek tutumunu değiştirmemişti. Rusya da sonunda Ukrayna’ya saldırmıştı.
Üçüncü yılına giren savaşta tam sayısı bilinmemekle beraber yaklaşık 1 milyon ölü ve yaralı var. Ukrayna’da 12 bin sivil can verirken 24 bin sivil de yaralandı ki bunların takriben 2 bini çocuk. Belki yüzbinlerce insan sakat kaldı. Yine yaklaşık 7 milyon Ukraynalı ülkesinden göç etmek zorunda kaldı bu rakam toplam nüfusun neredeyse dörtte biri.
Peki bu savaş ve sebep olduğu kayıplar önlenemez miydi? Neden bu noktaya gelindi?
Dünyanın en büyük silah üreticileri her zaman NATO’ya yeni üye ülke alınmasını istiyorlar. Çünkü yeni üye ülkeler NATO’ya girdikten sonra sadece NATO sistem ve standartlarına uygun silahlar almak zorunda. Türkiye’nin S400 savunma sistemi almasına karşı çıkmalarının sebebi de aynı.
NATO sistem ve standartlarına uygun silah üreticileri ise sınırlı. Belli başlıları Northrop Grumman, Raytheon, General Dynamics, Boeing, Lockheed Martin olan bu firmaların en büyük hissedarı ve dolayısıyla yöneticisi ise aslında tek bir şirket: BlackRock!
ABD 2022 Mart ayında Ukrayna’ya 113 milyar Dolar yardım yapacağını ilan etti. Ardından 24 milyar Dolar daha verdi. Yakın zamanda da 60 milyar Dolar yardım vermeyi taahhüt etti. ABD eğer bu parayı Amerika’daki evsizlere ev yapmak için kullansaydı bugün evsiz kimse kalmazdı.
Bir gazeteci ABD Senato Azınlık Lideri Mitch McConnell’a Ukrayna’ya 113 milyar Dolar yardım verecek durumumuz var mı diye sorunca, “merak etmeyin bu para Ukrayna’ya gitmiyor, Amerikan savunma sanayi üreticilerine gidecek” demişti.
Senatör Tim Scott da Amerikalıların yüreğine su serpmiş ve “biz Ukrayna’ya yardımı hibe olarak vermiyoruz, borç olarak veriyoruz” demişti!
Acaba Ukrayna’nın bu borcu doğal yollarla ödeyebileceğine inanan bir tane bile Amerikalı var mıdır? Peki bu borcu verenler bunu bilmiyorlar mı? Elbette ki biliyorlar! O yüzden ödeme şartları koymuşlar!
Birinci şart savaştan sonra ülkede çok ciddi bir şekilde kemer sıkma politikası uygulanması. Yani zaten fakir bir millet olan Ukraynalılar daha da fukaralaşacaklar. Filler tepişir karıncalar ezilir!
İkinci şart ise Ukrayna’nın sahip olduğu kamu iktisadi teşekkülleri uluslararası şirketlerin alabilmesi için satışa çıkarması. Bunların içerisinde çok verimli topraklar birinci sırada geliyor. Şimdiden bu mümbit toprakların %30’u Amerika merkezli devasa tarım şirketlerine satılmış durumda. Peki bu tarım şirketlerinin en büyük hissedarı kim dersiniz? Yukarıdaki paragrafları dikkatli okumuş olanlar hemen söyleyecektir: BlackRock!
Ama asıl harcamalar savaş bittikten sonra olacak ve yıkılan Ukrayna’nın yeniden inşası için yüz milyarlarca Dolara ihtiyaç olacak. Peki bilin bakalım Biden Ukrayna’nın yeniden inşası için hangi firmaya yakın zamanda kontrat verdi: BlackRock!
Tüm bunları gözümüzün içine baka baka yapıyorlar! İnsanları ve ülkeleri birbirlerine düşman ederek ve birbirlerine kırdırarak yapıyorlar! Yazık! Bu kadar kolay olmamalı!
Dipnot: Bu yazıdaki Ukrayna’ya yardım bilgilerin önemli bir kısmı Robert F Kennedy Jr’nin seçim kampanyası konuşmalarından alınmıştır.