Uğraş Dur Türkiyem..!
Geçenlerde fevkalade ağır bir başağrısı çektim. Hayatım boyunca böyle bir ağrıya muzdarip olmamıştım. Ne uyuyabiliyordum ne de içtiğim ağrı kesiciler etkisini gösteriyordu.
Ben böyle ağrılar içinde kıvranırken 8 yaşımdaki kızım da bana karşı farklı davranmaya başladı. Su istiyorum ondan benden kaçıyordu, yanına yaklaşmak istiyorum yine benden kaçıyordu. Sorduğumda da aldığım cevap beni şaşırttı; “Baba sen domuz gribi olabilirsin, onun için kaçıyorum.”
Bu illet için halk o kadar korkutulmuş ki, ufacık çocuk bile en ufak şüpheden kaçar olmuştu.
Bu olayın ertesi günü de tanıdık bir teyze yolda yürürken önümü kesti ve bana korkulu gözlerle bakarak;
- Evladım sen hastanede çalışıyorsun, iyi bilirsin. Bu domuz gribi aşısı olalım mı, dedi. Ben de böyle bir soruyla karşı karşıya kaldığım için şaştım.
Gerçi kendim sağlık sektöründe çalışmış olmama rağmen hâlâ şüpheler içindeyim. Bunun için de teyzeme doyurucu bir cevap veremedim. Sadece “ben yaptırmadım ama sana da yaptırma demiyorum, sana kalmış” diyebildim.
Bizim Türkiye gerçeği; önce halka korku salıyorsun daha sonra da halk bilgi karmaşası yaşıyor. Kime inanacağını, ne yapacağını bilemiyor. Büyük bir güvensizlik gidiyor.
Hükümet bile bu konuda ortak bir nokta bulamadı. Kimi aşı oldu, kimi de olmadı. Şu an bu hastalık için kimin ne yaptığı belli değil.
Geçenlerde çalıştığım hastanede domuz gribi ile ilgili olarak bize bilgiler verdiler. Sağ olsun Doktor Hanım, bizi bu konuda çok güzel bilgilendirdi. Ama bilgilerin içinde en çok dikkatimi çeken de “toplum içine girilmemesi, girilecekse kişilerle arada 1 metre mesafe olması, eğer 1 metreden yakın duracaksak mutlaka maske takılması gerektiği, bol bol ellerimizi yıkamamız gerektiği”ni söylemesiydi.
Aslında yapılması gereken de bu. Eğer ortada bir enfeksiyon varsa bu enfeksiyondan korunmanın yolu nefes temasına dikkat etmek ve temizliğe riayet etmek gerekir. Zaten dinimiz de kişilerle öpüşmeyi, koklaşmayı yasaklamış ve temizliğe çok önem vermiştir.
Her televizyonun ayrı bir konu uzmanı var ve her konu uzmanından da farklı yaklaşımlar var. Onun için halk kimin doğru söylediğini bilemiyor.
Ne demişler ağzı olan konuşuyor.
Kimisi aşıların yan etkisi var diyor.
Kimisi de faydası var.
O yetmiyormuş gibi şimdi de “aşılar Bakanlığın elinde kalmış, onun için de herkese aşı vurdurmak istiyor” iddiaları dolaşıyor.
Sonuçta bu işte elimizde patladı.
Birileri mikrobu icat ediyor.
Uğraş dur benim Bakanım,
Uğraş dur Doktorlarım.
Uğraş dur yetkili uzmanlarım.
Sen de uğraş dur Sayın Vatandaşım.
Ne de olsa vatandaş her şeyde konu mankeni.
Sağlık konusu da olsa.
Tek uğraşmayan da bu aşıyı bize satanlar yabancı firmalar.
Uğraşmadan tıkır tıkır paralarını alıyorlar zaten.
Bir de ne demişlerdi saygıdeğer büyüklerimiz?
Yerli Malı, Yurdun Malı. Herkes Bunu Kullanmalı.